bugün
- ali erbaş12
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
the fabl of the bees.
1714 yılında hollandalı düşünür bernard de mandeville tarafından yaşadığı toplumu eleştirmek için yazılan eser.
masala göre;
Arı kovanın içinde bir devlet düşünün herkes birbiriyle rekabet halinde hırs, kıskançlık, mücadele ve bencillikle daha fazla üreterek zenginleşiyorlar ve hiçbir kovanın sahip olamadığı kadar bala sahip oluyorlar. Hal böyle olunca ülkenin refahı artıyor, bilim ve sanatta önemli adımlar atılıyor ve bu sürekli gelişim devam ediyor. iyi beslenen arılar iyi savaşçılar yetiştiriyor ve güvenliklerini rahatça sağlıyorlar. zamanla kovan, düşman arıların korktuğu dostlarınınsa imrendiği bir kovan haline geliyor.
fakat kovandaki refah ve zenginliğin artmasıyla sosyal yaşam farklı bir boyuta geçmeye başlar. Yaşlı arılar, ahlaksızlığın giderek arttığından, hırsızlık, rüşvet ve adaletsizliğin artık toplumu ele geçirdiğinden şikayet etmeye başlıyorlar. onlara göre, toplumun tüm kurum ve kişileri yolsuz ve başına buyruk hareket etmeye başlamıştır. genç aç gözlü arıları her şeyi ele geçirmeye çalışır ve toplumun huzurunu bozarlar. pek haksız da sayılmayan yaşlı arılara göre bu ahlaksızlığın bir çoğu politikacı, polis, asker hakim arıların bizzat kendilerince yapılmaktadır.
yaşlı arılar bu durumdan rahatsız olmaya başlar ve tanrıya yakarırlar; neden bu kadar kötülük var, arılar neden yalancı, kendi işini düzgün yapan arılar neden yok? diye dua ederler; "Arıların yüce Tanrısı bizi ve kovanımızı tüm bu hırslardan, ahlaksızlıktan ve kötülüklerden uzak tut hepimizi iyi ahlaklı bir toplum yap."
tanrılar bu sıradan arıların yakarışlarını duyunca çok sinirlenir çünkü yolsuzluklar olmasına karşın, bu kovan dünyadaki en zengin ve güçlü kovandır. bu yüzden onları cezalandırmaya karar verirler. nasıl mı? istediklerini vererek... Jüpiter arılara kızsa da dualarını kabul eder.
Ve kovandaki bütün arılar iyi ahlaklı güzel huylu olur. artık Hiç bir arının malda mülkte gözü yoktur. iktidarda olmanın hiç bir anlamı yoktur. Kovan huzurla dolmuştur. hırs, rekabet ve kıskançlık olmazken herkesin mutlu olduğu düşünülmüştür. Askere de ihtiyaç duymazlar çünkü herkes dosttur. Bu durumu fark eden başka kovandaki arılar hemen bu kovana saldırırlar. Dostlarını karşıladığını sanan arılarımızı gelen düşman arılar öldürür ve kovanı işgal ederler. ve sonuçta Geriye üç beş tane erdemli yaşamaya devam eden arı kalır.
Mandeville ve masalına göre '' insan doğuştan bencildir ve bu bencillik hem doğal hem de erdemli bir şeydir. Ona göre dürüstlük veya iyilik gibi nitelikler toplumu ileriye götürmemekte hatta gerilemesine sebep olmaktadır. ve hatta toplumsal gelişmemizin kaynağı kişisel ahlaksızlıklarımızdır. mutluluk, erdemsiz olmaya bağlıdır. Kişiyi mutlu kılan bencilliğidir.”
peki gerçekten kişisel ahlaksızlıklarımız ve kötülüklerimizi birleştirerek iyilikler üretebilir miyiz?
Bencilliklerimizin, kıskançlıklarımızın ne kadarı topluma yararlı olabilir?
Bize günah işleme özgürlüğü veren bu masalın ne kadarı gerçek, ne kadarı yalan?
Liberalizme atıf yapan bu masalda ahlak aramak mantıklı mı?
1714 yılında hollandalı düşünür bernard de mandeville tarafından yaşadığı toplumu eleştirmek için yazılan eser.
masala göre;
Arı kovanın içinde bir devlet düşünün herkes birbiriyle rekabet halinde hırs, kıskançlık, mücadele ve bencillikle daha fazla üreterek zenginleşiyorlar ve hiçbir kovanın sahip olamadığı kadar bala sahip oluyorlar. Hal böyle olunca ülkenin refahı artıyor, bilim ve sanatta önemli adımlar atılıyor ve bu sürekli gelişim devam ediyor. iyi beslenen arılar iyi savaşçılar yetiştiriyor ve güvenliklerini rahatça sağlıyorlar. zamanla kovan, düşman arıların korktuğu dostlarınınsa imrendiği bir kovan haline geliyor.
fakat kovandaki refah ve zenginliğin artmasıyla sosyal yaşam farklı bir boyuta geçmeye başlar. Yaşlı arılar, ahlaksızlığın giderek arttığından, hırsızlık, rüşvet ve adaletsizliğin artık toplumu ele geçirdiğinden şikayet etmeye başlıyorlar. onlara göre, toplumun tüm kurum ve kişileri yolsuz ve başına buyruk hareket etmeye başlamıştır. genç aç gözlü arıları her şeyi ele geçirmeye çalışır ve toplumun huzurunu bozarlar. pek haksız da sayılmayan yaşlı arılara göre bu ahlaksızlığın bir çoğu politikacı, polis, asker hakim arıların bizzat kendilerince yapılmaktadır.
yaşlı arılar bu durumdan rahatsız olmaya başlar ve tanrıya yakarırlar; neden bu kadar kötülük var, arılar neden yalancı, kendi işini düzgün yapan arılar neden yok? diye dua ederler; "Arıların yüce Tanrısı bizi ve kovanımızı tüm bu hırslardan, ahlaksızlıktan ve kötülüklerden uzak tut hepimizi iyi ahlaklı bir toplum yap."
tanrılar bu sıradan arıların yakarışlarını duyunca çok sinirlenir çünkü yolsuzluklar olmasına karşın, bu kovan dünyadaki en zengin ve güçlü kovandır. bu yüzden onları cezalandırmaya karar verirler. nasıl mı? istediklerini vererek... Jüpiter arılara kızsa da dualarını kabul eder.
Ve kovandaki bütün arılar iyi ahlaklı güzel huylu olur. artık Hiç bir arının malda mülkte gözü yoktur. iktidarda olmanın hiç bir anlamı yoktur. Kovan huzurla dolmuştur. hırs, rekabet ve kıskançlık olmazken herkesin mutlu olduğu düşünülmüştür. Askere de ihtiyaç duymazlar çünkü herkes dosttur. Bu durumu fark eden başka kovandaki arılar hemen bu kovana saldırırlar. Dostlarını karşıladığını sanan arılarımızı gelen düşman arılar öldürür ve kovanı işgal ederler. ve sonuçta Geriye üç beş tane erdemli yaşamaya devam eden arı kalır.
Mandeville ve masalına göre '' insan doğuştan bencildir ve bu bencillik hem doğal hem de erdemli bir şeydir. Ona göre dürüstlük veya iyilik gibi nitelikler toplumu ileriye götürmemekte hatta gerilemesine sebep olmaktadır. ve hatta toplumsal gelişmemizin kaynağı kişisel ahlaksızlıklarımızdır. mutluluk, erdemsiz olmaya bağlıdır. Kişiyi mutlu kılan bencilliğidir.”
peki gerçekten kişisel ahlaksızlıklarımız ve kötülüklerimizi birleştirerek iyilikler üretebilir miyiz?
Bencilliklerimizin, kıskançlıklarımızın ne kadarı topluma yararlı olabilir?
Bize günah işleme özgürlüğü veren bu masalın ne kadarı gerçek, ne kadarı yalan?
Liberalizme atıf yapan bu masalda ahlak aramak mantıklı mı?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar