bugün

ilk insanların çiğ et yediklerini gösteren körelmiş iç organ. artık çiğ et yemesekte önümüzdeki bir kaç bin yıl bizimle varlığını sürdürecektir.
aniden sizi ameliyat masasına yatırabilecek organ...

ameliyatı çok da sıkıntı değil ama...

15 güne toparlıyorsunuz kendinizi...
sanırsam iltihap ve iltihaba bağlı ani patlama dışında hastalık nedeni olmayan, işe yaramaz bölge.
darvinin işe yaramayan evrimleşememiş kör bağırsak diye bir kenara attığı organ.

şimdiki bilimsel araştırmalara göre apandisit çok yoğun bir lenf sistemine sahip olduğu, çok yoğun bir şekilde lenfositler, lökositleri barındırdığı, yani bağışıklık sisteminin en önemli askerleri olan beyaz kan hücrelerinin üretim yerlerinden birisi olan yer oldugu ortaya çıktı.

ama gel gelelim ki karın ağrısıyla ve sürekli geğirme hissinden dolayı şehrin en lüx özel hastahanesinin aciline gittiğimde ( çünkü diğer hastahenelerde grip ilacı veren oldu ya gaz sancısına ) bir sürü kontrole girdim ve yüksek dozda kanımda lökosit belirlendiği için, apandisitinizi almamız gerekiyor dendi.

ya zaten hasta olduğum için o şeyler o kadar fazla çıktı. ama işte doktor ya bir tek o biliyor bizi cahil sanıyor, insan inanıp aldırıyor ağrı olduğu için sonra. anca cahillerin parasını soyabilir o küfüre layık doktorlar.

neyse ardından alınmazsa ağrılar sürekli tekrarlanır dendi. tekrarlanırsa tekrarlansın çözüm aldırmak değildi onu biliyorum. ve cidden tekrarlandı. sebebini bulana kadar gaz alıcı haplar kullanarak idare ettim sonra fark ettim ki mekik çektiğimde bu sorun oluyordu. yani karın kaslarını fazla kasıp yorduğumda içeride büyük bir gaz sıkışması oluyordu. çaresi ise esneme hareketleriydi sadece. esnedikten sonra direkt tüm ağrı geçiyordu. artık olmuyor.

sonuç olarak özel hastahaneler bir yerinizi kesmek istiyorsa asla kabul etmeyin. ikincisi apandisit gerçekten kapitalistin kölesi doktorların dediğinin aksine, vücut için çok önemli bir organ. bağışıklık sisteminize büyük bir katkısı var.
dun aksam saatleri karnimin tam sag alt tarafi legen kemiginin yani karin boslugum agrimaya basladi.
oyalandim unutmaya calistim yattim bir turlu gecmedi kalkip parol ictim.sizlama seklinde surekli olmayan bir agriydi.
internet gecmisini sildim falan oyle yattim tanrim o nasil bir agriydi oyle.sabaha gecmisti arkadaslar.
umarim apandist degildir ve tekrar olmaz.
Dün arkadaşla vedalaştık. Ameliyat gayet kolaydı, en azından benim için. Narkoz etkisi yok olup odaya geçerken yarıyolda inip tuvalete girdim(yalnız).
Ama bir gaz bir gaz... Düşman başına. Bu zamana kadar kibarlıktan gaz çıkarmadığım her ana lanet olsun. Bir kendime geleyim ozon tabakasını deleceğim.
Yürümekten başka çare yok diyorlar. Bütün genel cerrahi katını karış karış yürüdüm bana mısın demedi...
Geçmiş olsun, uzmanı ne demekteyse, o yapılmalı, ivedi şifa için, kanımca.
Olmasa da yaşayabildigimiz enterasan organımız. Madem o olmadan da yaşanabiliyor neden var?
Apandisit, çoğunlukla karnın sağ tarafından gelen ağrının kişiyi rahatsız etmeye başlamasıyla beraber ortaya çıkan ciddi hastalıklardan biridir.
denizciler dünya turuna çıkmadan evvel apandisitlerini aldırırmış, gemide sorun çıkmasın diye. bunu daha geçenlerde öğrendim. şimdi naparsanız yapın bu bilgiyle :d
incebağırsak ile kalınbağırsağın birleştiği yerin, yani körbağırsağın alt ucundan çıkan uzantıya apendiks, iltihabına ise apandisit denir. Apandisit, zamanında müdahale edilmediğinde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği için önemli bir hastalıktır.

Sindirim sistemimizin uç noktasında yer alan apendiks, içinden besinlerin geçmediği bir organdır. Uzunluğu ortalama 10 cm’dir ve esnek bir yapıya sahiptir. Bağırsaktaki mikroplara karşı antikor üretilmesinde görev alarak bağışıklık sistemine yardım ettiği anlaşılmıştır. Bu faydasına rağmen yokluğu vücutta önemli bozukluğa neden olmaz.

Apandisit her yaşta olabilmekle beraber, sıklıkla otuz yaş altı erişkinlerde görülür. Küçük çocuklarda ve yaşlılarda az görülmesine rağmen, istatistikler apandisitten ölümlerin daha çok bu grupta olduğunu gösterir. Bunun nedeni, küçük çocuklarda apandisit belirtilerinin çok tipik olmaması ve hızlı ilerlemesidir. Yaşlılarda ise tedavi gecikebilir, kontrol edilmeyen enfeksiyonlar oluşabilir ve ileri yaşlarda eşlik eden başka hastalıklar bulunabilir.

Apandisit Nasıl Oluşur?
Apandisit, apendiks’in tıkanması ve bakteriler için uygun ortam oluşmasının sonucu olarak iltihaplanmasıdır. Apendiks’in tıkanmasına yol açan sebepler çeşitlidir. Bağırsaktan gelen dışkının apendiks içinde taşlaşması, apendiks duvarındaki dokunun aşıri büyümesi, meyve çekirdekleri, bağırsak parazitleri gibi yabancı cisimler, tümör veya yapışıklıklar tıkanmaya yol açabilir.

Bu tıkanma sonucunda, apendiks’in normal salgısına devam etmesi ve kapalı ortamda bakterilerin çoğalmasıyla organ içindeki basınç artar. Bu arada bağırsaklar sağaltım hareketleri ile tıkanıklığı gidermeye çalışır. Apendiks içindeki basıncın artmasıyla önce toplardamar fonksiyonu bozulur. Ödem, damarlarda tıkanma ve genişleme görülür. Basıncın daha da artmasıyla atardamarlar da fonksiyonlarını kaybetmeye başlar ve apendiks’in kanla beslenmesi bozulur. Böylece savunmasız kalan ortamda bakteriler kolayca faaliyet göstermeye başlar. Apendiks iç duvarının derin katlarına kadar ilerlerler.

Bu durumdaki hastada, bakterilerin sebep olduğu toksinler ve ölü doku parçalarının kana karışmasıyla ateş, nabızda hızlanma gibi belirtiler ortaya çıkar. Olay ilerlerse, apendiks kangren olur ve delinir. Sonuçta apse, karın zarı iltihabı gibi istenmeyen komplikasyonlar doğabilir.

Apandisitin Belirtileri
Hastalığın en önemli belirtisi ağrıdır. Başlangıçta apendiks’in gerilmesine bağlı olarak göbek çevresinde ve karnın üst bölgelerinde orta şiddette ağrı hissedilir. Arada, bağırsağın sağaltım hareketlerinin artışıyla kramp tarzı ağrılar da eklenebilir. Saatler sonra ağrı karnın sağ alt bölgesine kayar. Nedeni karın zarının iltihaptan etkileniyor olmasıdır. Ancak ağrıların vücuttaki yeri, apendiks’i farklı bölgelerde olanlar için değişebilir; örneğin böğürde, sırtta da hissedilebilir.

Ağrıyı bulantı, kusma takip edebilir. iştahsizlik vardır. Çoğu hasta kabızlıktan şikayet eder. Tuvalete çıkabilirlerse ağrının geçeceği hissine kapılırlar. Apandisitli hasta, ağrı şiddetli iken bazen kesiliverir ve rahat bir nefes alır. Ancak bu durum apendiks’in delindiğinin göstergesi olabilir.

Hastalık ilerleyince karın kasları kendiliğinden kasılır. Bu kasılma belli bir bölgede olabileceği gibi karnın tamamını da kapsayabilir. Karın tahta gibi sert bir hal alır ve ağrılıdır. Hasta, ağrıyı artırmamak için yavaş ve dikkatli hareket eder. Nabız artar, ateş yükselir.

Teşhisin Konulması
Hastalık, hastanın dinlenmesi, muayene ve laboratuvar sonuçlarıyla teşhis edilebilir. Ancak apandisitin yol açtığı ağrıların benzerinin, üriner sistem enfeksiyonu, yumurtalık hastalıkları ve bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi hastalıklarda da görülmesi, teşhiste dikkat etmeyi gerektirir.

Önemli bir nokta da, hastanın ağrıdan kurtulmak için kendi kendine ağrı kesici ilaç almaması gerektiğidir. Çünkü ilaç ağrının karakterini değiştirip teşhisin doğru konmasını engelleyebilir. Bu nedenle, apandisitten şüphelenilen ağrılı durumlarda ilaç kullanmadan hemen doktora başvurmalıdır.

Tedavi
Apandisitin tedavisi için cerrahi yöntem uygulanır. Yani hasta ameliyat edilerek apendiks’ i alınır.
Tam 1 hafta 1 !! Patlak bir apandisit ile gezdim. Olayın özeti:
Akşamın köründe birden ağrı başlar ve ikinci öğretimsindir, ama dersten çıkacak kadar değildir. Kenarda köşede, açık alanda osurmaya çalışarak güya o gaz sancısını geçireceğini zannedersin. ilk gün böyle geçti. Baktım kusuyorum gittim Hastaneye. Hastane diyorum ama ilçe hastanesi ve çok önem verilmesi gereken o acil kısmında yeni tıp mezunları yer alıyor. Güzel güzel ilgilendi ve klasik lafı söyledi "Kum döküyorsun biraz ağrı yapar" dedi ve yolladı. (Uyarı: Her zaman eğitim ve araştırma Hastaneleri birinci önceliğiniz olsun, orada küçücük şeylerde bile röntgen vs. yolluyorlar.)

Sabahları çalışıyorum ağrıdan tık yok akşamları okula gidiyorum hafif ağrı ama eve gidince ölüyorum resmen canımı alıyor. Mosmor oluyorum. Sabah 2 iğne akşam serum falan sayamıyorum artık, ulan Allah'ın belası taş ocağı mı var içimde dök dök bitmiyor diye sövüyorum. Sonra bir sabah normal bir şekilde yine ağrı yok gittim araştırma hastanesine tam 6 gün geçtikten sonra. Adam yatırdı karın kısmının sağ tarafının ağrıdığını belirttim ve direk apandisit dedi. kum dökmesi veya taş arka tarafta olur ağrısı dedi.

Hobaa ameliyata girdik. Güya 30-35 dk sürecek 1 gece yatacağım taburcu olacağım herkes böyle söylüyor ama 1 haftadır geziyorum deyince doktorlar bana bakıyor ve Allah Allah şimdi morg'ta olmalıydık diyor. Doktor kapalı ameliyat diye hesap yapıyor, evdeki hesap çarşıya uymuyor. Kapalı ameliyatta apandisit'i bulamıyorlar "Allah Allah nereye saklandı yaa?" deyip karnın sağ kısmını arsa bölüşen küs kardeşler gibi yarıyor geçiyor. Apandisit yine yok!!! Çürümüş gitmiş, yok olmuş. Bağırsağın yarısını da kendiyle beraber götürmüş. içimi petrollerde olan, 2 TL ile çalışan self servis yıkama gibi tazyikle yıkamışlar. Bağırsağın yüzde 60'ı iptal kalana sükür demişler içeriye tıkmışlar. Ameliyatım tam 4,5 saat sürdü. 24 Gün de hastanede yattım ve 34 dikiş atıldı. Ve tam aralıksız samimi söylüyorum 20 gün yemek yok sadece damardan mama verdiler.

Uzatmak istemezdim ama karnında ağrı olup da bir şey olmayacağını düşünen ama merak edip de bu entry'i görecek vatandaşımızın daha temkinli olmasını tavsiye ediyorum.

Ameliyatın ardından bile halen daha doktorlar gelip sıfır saka ve espri ile "çoktan ölmüş olman gerekiyordu" deyip söylenerek gidiyorlardı.
Apendiks çapının artması, duvarında kalınlaşma ve çevre mezenterde inflamasyon ile uyumlu dansite artışlarınıın olması.
Kesintisiz ve çogalan bir kasrın ağrısi ve mide bulantisi eslik ediyorsa şuphelenin.
Olmasa da olan bişey
Niye koydular ki acaba?
karnımdaki sancıların 8-9 saati bulması sonucu hastaneye gittim, alacağız dediler. iyi hoş aldılar fakat gülmek, hapşırmak, öksürmek insanı öldürüyor... hayatım boyunca gülmek için çabaladım, 3 gündür gülmemek için.