bugün

Yeminle anne seni ne kadar sevdiğimi şuralara yazmakla bitirermem bilirsin, de seni eleştircem dur.
caaanım çileklerden üç beş tırtıklardık . Sonra o çilekler reçel yapılıp o reçel de 2 kiloluk devasa kavanozun içinde günlerce hatta haftalarca buz dolabında beklerdi. Kahvaltıdan kahvaltıya kasedeki yerini alır, mevlüt erdinç edasıyla sofradaki varlığını anlamadan doyardık bile.
Ya hiç anlamazdım be anacım yenmiyordu işte reçel. Yinede patates kızartmalarınla hep fitlerdin durumu.
Şimdi mi? Çilek görünce reçel gelir aklıma tadına bakarım 3-5 yer; doyuma ulaşır çocukluğumu hatırlar, gülerim. Galiba sen
Her zaman olduğu gibi haklısın bunun doyum derecesi 3-5 miş be ya...
çocukluğumda hatırladığım dramlardandır.

bahane de hazır "ama oğlum çürüyecekti"
Sonucunda o çileği afiyetle yiyememek gelir ki kendin para verip almayacağından çileksiz kalırsın. ihii.
5 liraya çilek alıyorsun annen gidip reçel yapıyor. sinirleniyorsun fakat elden gelen bişey yok
annelerin koruma içgüdüseyle hareket etmesi.