bugün

Varoluşsal sancılar, sorgular ve arayışlar içindeyken içime tohumu atılan, filizlenen, çiçekler açan, çok geçmeden de dallanıp Budaklanan düşünce.

Napıyorum ben burda ya? Ne işim var burda? Amacım ne? Ben kimim? Burası neresi? Her şey çok saçma...
Kalkayım da iki erkek gömüp kendime geleyim, varoluşsal bunalımlarım çok sıkıntılı geçiyo.
pencereden aniden at girerse yapılacakları öğrenmek için burdayım.
Arada gelendir.
Kafa dağıtmak istiyorum.
Kafa dağıtmak derken, beyzbol sopasıyla dağıtmak...
Daha güzel, daha adil, sevgi dolu bir dünya için, barış için, insanlık için burdayım. Bu hisleri taşıyorum.

Ben de kendime inanmadım neyse.
O gelince ben kafa izni alıyorum. Bazen 5 gün, bazen 15 gün, bazen 1 ay, bazen 1 sene...
Tüm sosyal medya hesaplarımi kapatinca lan ben şimdi gündemden nasıl haner alicam diyip soluğu burda aldım. Burayada bağımlı oldum ya lan.
sözlüğün sol tarafına doğru bakınca, henüz katılalı çok kısa zaman olmasına rağmen bende bile vuku bulan durum. Maalesef zamanın ruhu senin, benim ne istediğimiz ve söylediğimizle şekillenmiyor, bu dönem de böyle bir dönem diye telkin suretiyle atlatıyorum, zira burası haricinde kaçacak, nefes alacak çok yer yok, sözlük harici de sözlükten daha beter durumda maalesef.