bugün

14 dalda oscara aday olup bunlardan altısını alabilen, yıllar sonra rekoru titanic'le egale edilen 1950 tarihli başyapıt. tiyatroyla sinemanın bileşimi gibidir, bette davis ve anne baxter, en iyi kadın oyuncu ödülüne birlikte aday olmuşlar, davis bu filmdeki rolüyle kanımca tüm zamanların en iyi kadın oyuncu performansını vermiştir. glenn close'Un dangerous liaisons performansına kadar da bu kadar güçlü bir kadın profili görmedim (üzgünüm katharine *). azılı bir greta garbo hayranı olmama rağmen kadın tüm çirkinliğiyle nerdeyse aşık ediyordu, güç ve karizma bu olsa gerek (neyse ki filmin süresi kısa). filmde marilyn monroe'nun da kısa bir rolü var. ayrıca filmde davis'in sürekli dinlediği müzik, franz liszt'in liebestraum'udur.*.

http://www.imdb.com/title/tt0042192/
Sıkıcı bir dialog sahnesi ile başlar film. Kahramanların tanıtımı ile. 2 saati aşkın bir süre şimdi nasıl geçecek diye düşündüğünüz anda birden film "Karen'in" geriye dönüşümlü anlatımı ile başlar..

Eve Harrington 24 yaşında taşradan gelmiş ve içinde inanılmaz bir tiyatro sevgisi taşıyan bir kızdır. Bu nedenle hayran olduğu Margo Channing' in bütün oyunlarını izlemiştir. sonunda bir şekilde onunla tanışmayı başarmış ve yanında asistanı olarak hayallerini gerçeğe çevirmiştir.

Zamanla alçakgönüllüğü ve yeteneği ile çevresindeki tüm tiyatro camiasını etkileyecek , Margo yu safdışı bırakacaktır. Ancak bu süreç içinde yaptıklarının pek de masum olmadığını zaman içinde görürüz.

Zamana göre aşırı alışılagelmedik yoğun şekildeki dialoğu ile biraz kendinden uzaklaştırıyor film ancak Margo yu canlandıran Bette Davis gözdolduran oyunculuğu ile kendini seyrettiyor. ayrıca çok ufak ve önemsiz bir rol olan Miss Casswell de Marilyn Monroe nun çekiciliğine şahit oluyoruz..
kadınların istediklerini elde edebilmek adına ne kadar tehlikeli olabileceğini anlatan harika bir film.. inanın bana Eve o hırsla bir imparatorluğu içten çökertebilir. o değil de Marilyn Monroe bu filmde üç beş dakika görünüyor ve sadece o üç beş dakika başroldeki iki hatunu yalan etmeye yetiyor.
1950 yapımı kült film. bette davis hollywood tarihinin en efsane aktris performanslarından birini sergiler bu filmde. marilyn monroe da su gibi güzelliğiyle az bir süre görünür. filmde başlıca dikkat çekenler böyledir;

- eve karakteri
- bette davis'in oyunculuğu
- marilyn monroe'nun güzelliği
Film beni o kadar çok etkilemedi çok açık söyliyim. Ancak insan psikolojisine ve kadınların gücüne harika bir pencere açtığını söylemeliyim. Hiçbir kadın muazzam derecede harikulade ve mütevazı olamaz. Çünkü yaratılıştan itibaren böyle birşey yapılarında yoktur. Bu noktadan baktığımızda bu çerçeveden iyi bir konuyla donatılmış ancak beklediğim kıvamı ve yoğunluğu alamadım. Diyeceksiniz ki bu bir yemek değildir. Her film yemektir canım.. Filmden istediğini alamadığın zaman aç kalkarsın bu kadar basit.

Marilyn Monroe çok az gözükmesine rağmen bir film boyunca karşımdaymış gibi geldi. Sonuç olarak izlenilmesi gereken filmlerden. Ancak ben o kadar harika bulmadım.
--spoiler--
Kadınların ne kadar şeytan olduklarını gösteren başarılı bir film.

Film son çeyreğine kadar eve'i izleyiciye öylesine sevdiriyor ki, öyle bir son şahsen benim aklımın ucundan geçmezdi.

Aşırı sanatsal konuşmalar, tiyatro camiası(ki o zamanlar şimdinin sinema camiası gibi) ile ilgili muhabbetler falan çok fazla sıkıyor ama sonundan dolayı sevdim şahsen.

Bu arada Marilyn Monroe da erik gibiymiş. Kütür kütür.

--spoiler--
tiyatro, oyunculuk ve sanat üzerine kafa yorduran diyaloglar da içeren, ilginç bir film. masum ve naif taşralı genç kız eve'in allem edip kallem edip hayranı olduğu ünlü oyuncu hanım ile tanışması ve onun asistanı olmasını ve sonrasında gelişen olayları konu alıyor. kadın-erkek ilişkileri üzerine de ilerleyen damarı olan film (bkz: kadın kadının kurdudur) gerçekten ilgi çekici diyaloglara ve iniş çıkışlara sahip. marylin monroe'yu da "aptal sarışın" klişesinin ilk örneklerinden biri olan bir performansla birkaç dakika ekrana taşıyor bu arada. ama özellikle davis'in oyunculuğuna diyecek yok. sarhoşluk sahnelerinde adeta harbiden içip oynamış izlenimi yaşatıyor bazen. genel olarak da oyunculuklar, karakterler dikkat çekici. izleyiniz. yalnız çok diyalog olduğu için, salim kafalı rahat bir zamanınızı tercih edin...