bugün

odaya girdim, bir şeyler farklıydı bugün. bir başka kokuyordu evim, bir başkasının teni sinmisti koltuklarıma. sessizce kapıyı araladım, her zamanki gibi oturmuştu koltuğuna sevgili, tedirgindi bakışları kahvesini yudumlarken, o nazenin bacakları titriyordu durmaksızın. yanına yaklaştım usulca, öptüm kahve gözlerinden, durup baktı bana, iç geçirdi umarsızca ve kaldırdı kişilikli kaşlarını:
'ben seni aldattım ahmet', dedi.
o kadar bıkkınca söylemişti ki, beni yıllardır aldattığını hissettim, demek ki benden başkaları da dokunmuş, onun gözlerine, başkaları da sevmiş benim gibi.

merve idi ismi sevgilinin, omuzlarına dökülürdü saçları, sessizce severdim ben onun kahve gözlerini, gamzelerinde uyurdum gizlice, o uyuduktan sonraları. ilkin ben sevmiştim onu, türlü istenç oyunlarının, aldatıcı gölgelerinde, binlerce etkileme girişiminde sonra ancak sevdirebilmiştim kendimi. doğamızın uyuşmadığını bilmeme rağmen, onsuzluğun yaratacağı uçurumdan korkardım ben, bu yüzden beni sevdiğine inandırırdım kendimi.

'kiminle aldattın beni', diye sordum, kime tercih etmedin beni, eksiğimi söyle, neden onu koydun yerime dedim sessizce.
pişman mısın, diye sordum, yalvararak. ne olur pişmanım söyle, diye geçirdim içimden. pişmanım de, diye yalvardım bakarak. tek kelime bile etmedi umarsızca.

aynı gün kalktı gitti. bana tercih ettiği adamın yanına koştu. kirlenmiş vicdanını, tatlı sözleriyle temizleyecek olan, o adamın yanına. haftalarca aradım, onu. yüzlerce mesaj attım. bir erkeğin tüm onurunu, ayaklar altına alarak koştum kapısına. beni tekrar sevsin ve beni ona tercih etsin diye. onlarca ısrarımdan sonra bir buluşmayı çok görmedi bana. orta köyde bir kafede buluştuk. o kadar güzelleşmişti ki, nefesim kesildi karşısında. onun mutlu dudakları, gülümsemelere gebeyken;benim tedirgin bakışlarım, yalvarma arefesindeydi.

merve, dedim. kiminle birliktesin, onunla neler yaşadın, seni öptü mü, kokladı mı, ellerini tuttu mu, allah korusun, hiç umrumda değil. yalvarırım bana geri dön, hem o benim gibi sevemez seni, dedim. saçlarını düzleştirir mi benim gibi, kollarındaki tüyleri temizler mi o hiç, yüzündeki o siyah lekeleri sıkar mı şevkatle diye, ekledim. hem onun parmakları kalındır, acıtır tenini, ne olur tekrardan sev beni, sana neler yaparım neler, diye yalvardım. tek kelime bile etmedi. gözlerime baktı, yoğun kahve rengi bakışlarla, alaylı bir tavırla gülümsedi, gamzesi belirdi aniden, öpmek istedim orasını, beni öldürüp gamzesine gömmesini diledim tanrıdan. tek kelime etmedi, ayağa kalkıp yanıma geldi, o mis dudaklarını dokundurdu yanaklarıma, gözlerime baktı, anaç tavırlarla, çantasını yokladı eliyle ve ardına bile bakmadı.

tüm ruhumu önüne sermiştim onun, başkasının dokunuşları bile acıtmazdı canımı dönseydi. ellerimle yıkardım ben onu, tertemiz olurdu ruhu sevgilinin. artık aşağılanma nöbetleri içinde, kesik kesik nefes alırken; yüzü aklıma gelir merve'nin. o son dudakları aklıma gelir, gamzesinde gömülmek aklıma gelir....

keşke beni ona tercih etseydi....

tanım: bir kadını, tüm erkeklerden daha çok sevdiğine inanmanın, korkunç semptomları.
gavatlıktır. *
olmaması gerekendir.
1 metre küp mide ister.
afedersiniz ama, aşk budur efendim.
Tekrar aldatılmayı göze almaktır. Bir erkeğe göre onursuzca, gurursuzca bir davranıştır. Bir kadına göre ise çok cool bir davranıştır.
ızdırap olma yolunda atılan adımlardır. sevmenin dahi yeterli olmayacağı durumlara maruz kalınabilir.
--spoiler--
dön dolaş yine bana gel.
--spoiler--
tek kelimeyle haysiyetsizliktir.
bir insan ne kadar aşık olursa olsun bir yerden sonra mantığını kullanması gerekir.
çaresizlik, kalbe yenilmiş olmanın sonucudur.
tekrar aldatılmayı şuursuzca göze almaktır.
Kimileri için aşkdır, kimileri için gavatlıktır. Tek bir gerçek vardır, böyle bir durum kabul edilmişse eğer, gavat yakıştırmasını kabul edecek kadar büyük bir aşk vardır ortada.
içinde at koşturulacak kadar geniş mezhebe sahip olmaktır, ama unutulmamalıdır ki o sadce kendini aldatmıştır.
farklı sebeplerden vuku bulmuş olabilecek eylemdir.
bir kaç sebep sıralamak gerekirse affedicimiz;
-kör aşık olabilir.
-intikam güdüsüyle hareket ediyor olabilir.
-yakınlarına "abi takılıyoz işte eğleniyoz,evlenmicez herhalde" demeçler veriyor olabilir.
-midesi geniş olabilir.
-kendince cool takılıyor olabilir.
Gavatlık değildir fakat insanın kendisine olan saygısını yitirmesiyle sonuçlanabilir.
''Kelepir Kadın'' düşüncesiyle erkeğin kabul etmesidir.
(bkz: teşvik primi)
okeye dönmektir.
ne kadar aptal aşık da olsan asla kabul edilmeyecek ama bazı dallamaların kabul edip diğerlerinin de aynı olacağı izlenimi verdiği absurd durum.
efendim kusura bakmayın böyle bir durumu kabul etmek biraz geniş olmayı gerektirir.
mallıktır. bir zamanlar ben yaptım bu hatayı kimse bu hataya düşmesin.
ben ak süt sanmıştım ama zamanla kaşara döndü. ne bilelim ahmaklık işte.
siz hiç kaşardan ak süt olduğunu gördünüz mü. kendinizi kandırmayın bence.

az kaşardan tost çok kaşardan dost olmaz hesabı unutun artık bu hikayeye son verin.

edit: korkma gavatlara söylemedim onlar aynen devam edebilir. 1 olur 2 olur 5 olur sorun yok size nasılsa.
seven birinin asla vazgeçememe durumudur.erkek yada kadın olması fark etmez.seven çoğu insan bunu kabulleniyor ve ilişkisini yeniden yoluna koymak için uğraşıyor efenim aşktır bu aşk gözün görmez bir şeyi.ne uyumsuzlukları görür ne de adice olan aldatılmışlıkları.sevmek yada sevmemek işte bütün mesele bu.
olmaz hiçbir şey eskisi gibi olamaz. ne kadar çabalasan da çırpınsan da çaresi yoktur ama akabinde o piçe gidecekse çok şey kazanırsın emin ol. büyürsün önce hayata bakış açın değişir dört beş aylık bir yenilenme sürecinden sonra hayata dönüşün çok sağlam olacaktır aklının bir köşesinde o olsa dahi yeni kızlara karşı güçlü olursun. bir kez bu darbeyi yedin mi bir daha hiçbir gönül darbesi yıkamaz seni biri gelir biri gider ama tekrar aşık olamazsınbu kadar da büyük konuşurum.
mide ister.
sadece yatağına kabul ediyorsan bir sorun yoktur ama hala gönlünde bir deri koltukta pinekliyorsa afedersin gavatsın.