bugün

bir yerlerden alınmış ve başka bir yere aktarılmış olan parça.
bir duygunun, düşüncenin, kavramın ya da eserin 'kaynak gösterilerek' kullanılmasıdır.
aldığınız şeyi aldığınız yere haber etmezseniz başına ç harfi koyacakları belki de dava açacakları emel.
başka bir dilden alınmış sözcük.
kendi kimliğinden emin bir budalayla karşılaşınca, sıradan bir insan olarak ne deseniz onu kurtaramazsınız. işte o noktada imdada yetişen şeydir alıntı. örneğin;
''bir insanın kimliğinden emin olması, delilik işaretlerinden biridir.''
(iş işten geçtikten sonra verilen sözler - darian leader)
'yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. o da hırsızlıktır. onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.'
alıntı.
(ç)alıntı yapmaktır.

herkes bir yerlerden alıntı yaparak yavaş yavaş edinir bu tecrübeyi. okuduğun bir romandan veya izlediğin bir filmden...

bu kimse;
suç ve ceza' da raskolnikov,
bozkırkurdu'nda Harry Haller,
tutunamayanlar'da bir Selim Işık olarak kendini ilan edebilir.
ama benzer ruh hallerinin tahlillerini kendisine aitmiş gibi -satırı satırına- alıntı yaparak yayınlıyorsa bu bir çalıntıdır.

''altına imzamı alttığım bir entryin alıntı yapılması olayı'' üzerine örnekleyelim.

uludağ sözlük yazarı sakinsirke ile yaşanan alıntıdır;

sakinsirke:
(sözlükteki kıskanç yazarlar başlıklı)
''#9431080 sözlükte alıntı yaptım.''

milletin efendisi:
'anlamadım?'

(dikkat ediniz! alıntı yaparak yazdığı entryi değil. benim entryimi bana gösteriyor. ''bak bunu alıyorum'' diyerek siktir olup gidiyor. -o yüzden böyle soruyorum-)

sakinsirke:
''o yazınızı bir sözlükte alıntı olarak kullandığımı belirtmiştim.

iyi akşamlar.''

milletin efendisi:
''hoşgeldiniz iyi akşamlar.
ben hangi sözlükte ve entrinize işaret edecek bir link göremedim. gönderdiğiniz link benim kendi enryme ait olan bir link.
nasıl ve neşekilde kullandığınızı bilemedim.
almışsınız ama ne amaçla kullandığınızı da bilememedim.
çünkü altında allahın sefil kulu milletin efendisi namı şeklinde imzamı attım.''

sakinsirke:
''hoş bulduk
pek gören yok gibi ama olsun =)
gazi sözlükte kullandım kıskanç bir yazara gönderme yapmak için =)
iyi akşamlar''

ondan ne şekilde bana ait olan benden bir şeyleri alıp nerelerde harcadığını sordum?
cevap daha gelmedi.
akıl edip ''anlamadım?'' demesi gerektiğinin farkında değil. çünkü ciddiyetin farkında değil.
imzasız olarak güzel bir entryim buradan gazi sözlüğe kadar ulaşmış. imzasız gitmesi canımı oldukça fazla sıktı. alıntı yapılmasına bile sevinemedim.

uludağ sözlükte kaç yazarın entryi başka sözlüklerde alıntı yapılarak kullanıldı? ''entrylerinden alıntı yapılan yazarlar'' kendilerini de bilmelidir. bu maksatla benden bir parçayı alıp götüren bir kimse için söylemek istediğim çok şeyler var. fena halde sövmek...

hatırlarsanız ekşi sözlük'te yazarların entrylerini tescil ettirmek isteyerek, aylık cüzi bir miktar karşılığında sözlük tarafından maaşa bağlanma taleblerinin dedikodusu duyulmuştu.

fatih altaylı ile aralarında geçen münasebet böyle bir hassasiyete sebep olmuş olabilir. göt korkusu da denilebilir buna.
fakat yazarlar haklı beyler.çünkü altına imzasını atıyor...

delil üzere yaşayan bir insan dipnotları çarçur etmez. kaynağın ne olduğunu bilemezsek menbaını aramak zorunda kalmayız. bu da bizi cahil bırakır, aç bırakır...

not:hırsızlık hakkında söylenmiş olanların tümünün asgarisidir. *
--spoiler--
Bu ne boşvermişçilikmiş, bu ne reklammaymunluğuymuş.
--spoiler--
sabah gazetesin de yazıyor.
akademik makalelerde plagiarisme sebep olur.
"Aşık olmak. iki kelime, dokuz harf, iki insan, milyonlarca gözyaşı, saatler, günler, haftalar, umutsuz bekleyişler, hastalanışlar, iyileşmeler, bitişler, başlangıçlar. Aşık olmak bu kadar uzun."
"Gökyüzünde bir kuş gibi salınan o serseri uçurtma bir gün aniden ipimi koparıp aşağıya atacak ve beni yeryüzünde bir başıma bırakarak çekip gidecek diye korkuyorum."
Bir yazının, başka bir yazıda kullanılan bölümü.

Örnek: ~~
"biz aslında yaşamıyoruz;
yaşamayı ümit ediyoruz.
hep mutlu olmaya
hazırlandığımıza göre, hiç
mutlu olamayacağımız
o kadar açık ki..."

-blaise pascal ~~

Yazar burada insanların nasıl bi gaflete düştüğünü anlatıyor.
insanlar hep mutlu olmayı isterler ve beklerler ve buna hazırlanırlar ama unuturlar ki burası gerçek dünya ve burada sadece mutluluk yok.
bana yürümeyi koşu bandında öğretmişler. bu yüzden ayrıca çok hızlı emekleyebiliyorum.