bugün

aklından bir şey tut. soruları cevapla. ne tuttuğunu hemen bilsin.
gece gece tırsıtan çirkin sesli lipton reklamıdır bu efem. tam sözlükten çıkmıştım ki "şşşşştttttt bilmem ne bilmem ne bilmem ne" diye bir sesle bir anda aklım çıktı. korku dolu gözlerle kafamı çevirip baktım; bir de ne göreyim çirkin bir çay bardağı vır vırı vır vır konuşuyor. ben sadece şşşştt kısmını kavradım adrenalin patlamasından. basıyorum eksiyi.
her şeyi bilen kadının bardak versiyonudur sanırım 2-3 sene önce şenay gürler o bardak yerinde soruları soruyordu yani aynı b.. laciverdi.
sırf sonunda ne diyecek diye erinmeden yirmi soruya da cevap verdim ve sonunda saçmaladı "böyle bir şey tutulur mu" ne a.q hani biliyodun.
sözlüğe giriş yapmadan önce ekranda çıkan bardağın marifeti. lakin ben onun ses çıkardığını bilmiyordum. sayfayı tıkladım, sözlük açıldı, ben ekrandan kafamı ayırıp masama daldım, bir anda ekrandan şist şssstt falan. bir an gerçekten tırstım sözlük. sabah sabah...
avize tuttum tüm sorulara doğru cevap verdim bana toprak mı diye sordu. bir şans daha istedi, kıyamadım bir şans daha verdim. bu sefer yatak dedi. işim gücüm yok tipsiz bir bardaktan medet umdum.
Hemen reklamsız görünüme geçmemi sağlayan reklam.
şişşt pişt mişt deyince etrafa baktım, titredim bir. annem tip tip baktı bana ''anne valla ben değilim'' der gibi baktım anneme. çünkü sesin nereden geldiğin ben de bilmiyordum. uzun süre bakıştıktan sonra evi kontrol için dama çıktım. tahta kapıyı açarken tahtanın gıcırtısı daha da paranoyak yaptı beni. hemen kafamda death note ve prison break kombinasyonu yapıp taktiksel ve matematiksel hesaplamalarla yürümeye başladım.. az ileride bizim damı aydınlatan ampülün sallandığını gördüm. lambanın aşağısında bıraktığı sallanan gölge benim diyen korku filmini ayaklarında ninni diye sallayabilirdi, yeminle. ilginçti, ilginç olan hava rüzgarlı değildi. hatta durgun denilebilirdi. ''ohaa bu nasıl lamba lan'' dedim sallanıyor kendi kendine.. ''acaba biri mi dokunup kaçtı''... bir ara gözüm bizim bahçenin içindeki ağaçların şırıltısına takıldı. sanki alttan biri ağacı sallıyordu. aşağı doğru baktım fakat kimseyi göremedim. sonra tekrar merdivenlerden eve doğru indim. odaya girdiğimde bir daha o sesi duydum ''şişşt pişt mişt'' bu defa sesin geldiği yeri gördüm. bu ses bilgisayardan geliyordu. baktım ekrana uludağ sözlük aklından tuttuğunu bilir başlığı açık. sayfayı yenileyince dank etti kafama. bu da bana liptonun güzel bir anısı oldu. teşekkürler. * *
çorba için önce makarna sonra da çay cevabını veren bir çay bardağı için ortaya atılan iddia.
link de verilen site daha iyi bilir.

http://www.peteranswers.com/
benzerinin daha önce şenay gürler ile gerçekleştirildiği lipton reklamı. çiğ köfte için 4 kere şans verdim birincisine portakal ikincisine mandalina üçüncüsüne börek sonuncusuna lahmacun cevabını verdi. mercimek köftesi deseydi bile razıydım yeminle.
yenebilir mi sorusunun ardından kırılmadan bükülebilir mi sorusu gelince işkillenmiştim zaten. bildiğin dalga geçti lan bardak benimle.
gece gece korkutan bardaktır.
"sümük" ü ilk seferde doğru tahmin eden bardaktır.

edit: osuruğa önce duman sonra çiş diyen bardaktır aynı zamanda.
mercimek yerine bezelye bulan bardak.
olsun o kadar.
bir erzurumlu çay bardağı değildir.
tümdengelim tekniğini kullanan bardak.
*
ince belli bardağın her türlü koyacağı bardak..kitap tuttum. kamyon dedi yavşak. bir de "bir şans daha versene" diyor. la git manyağa bak.
tuttuğum şeyi bilemeyen ama ıskalayan çay bardağı.
bildim bildim diye sevinen bardak.
her zaman %100 bilemese de 2. şans da genellikle bilen en azından ıskalayan bardak severim kendisini ah bir de şu laubani tavırları olmasa...
http://akillicaybardagi.oyunuoyna.com/oyna.html
lipton'un eğlenceli oyunu. bundan bir kaç sene önce * vardı. bilemezse, bardak gönderiyorlardı *. yahu belki 100 defa sordum bilemedi.. çay bardağımı göndermediler.. ben hala çay bardağımı bekliyorum.
sözde herşeyi bilen bardak.
tuttuğum kelime 'inek'ti, ilk önce keçi dedi, daha sonra kuzu dedi. bilemedi yani.

daha sonra 'çay bardağı'nı tuttum. ilk önce kahve fincanı dedi, daha sonra bardak dedi. yine bilemedi.

'herşeyi bilen kadın' uygulaması vardı eskiden, çok daha eğlenceliydi, her tuttuğumu bilirdi, hatta gerçek insan mı var karşımda diye düşünürdüm bazen. * *
o kadar tiyoyu bana verseler bende bilirim lan.
org tuttum hoparlör dedi.
kendi kendine temizlenen, ince belli olan bardak.
güncel Önemli Başlıklar