bugün

hani nerde diye soru sorulması uygun olandır.
görmedim duymadım bilmiyorum`
(bkz: sigara yasağı)
kepçeyle alırken artıklarının halka sunulmasını iyi bir şeyler sananların sanrılarıdır.
akp ye açılmış kapatma davası.
gözlerimle göremediğim kadar çoktur.
(bkz: satış)

memlekette satılmadık ne kaldı ki?
çok fazla şey yaptılar.hafızamı doldurdu heriflerin icraatları, akılda tutulcak gibi değil.saydıkça aklıma yenileri geliyor, en iyisi anlayan anladı diyelim...
geleceği iyi göremeyen bünyeciklerin kötünün iyisine razı olmalarıdır. türkiye de siyasiler halkın refah seviyesini yükseltmek için değilde halk siyasilerin yaşam seviyesini yükseltmek için vardır. iyi araştırmadan akp ye mal edilen planların çoğunun akp iktidarından önce var olduğunu bilmeyenlerin savunmasıdır. akp nin hazıra konduğunun bilincede olmayan partizanların saçmalık adına savunduklarıdır. yaparken nelerden taviz verildiğini bilmeyen zavallıların ilerdeki hayal kırıklıklarının nedeni olacak olan göya iyi şeylerdir.
edit: ben insanları çok seviyorum ama dost acı söyler. gerçeklerden kaçamayacak ve gün gelecek tokat gibi yüzünüze çarpacaktır. ha siz illaki ben partizan olacam diyorsanız bedelini yine siz ödeyeceksiniz.
artık hiç bişey yapılmamasının bile demokrasi adına yapılmış iyi bir şey olması.
insan inanmak istediklerine inanırmış denilmesi uygundur. ikiye katlanmış iç ve dış borç adına mı yapıldı bunlar diye sorarlar adama. tabi bu borçların birde geri ödemesi vardır. artık paraylamı yoksa topraklamı ödenir orası şaibeli.
kuzey ırak'a yapılan operasyondur. bu operasyon türkiye'nin nasıl bir güç oldugunu tüm dünyaya göstermiştir.
akp döneminde yapılmış iyi şeyler muğlaktır, ancak akp tarafından yapılmadıkları kuvvetle muhtemeldir.
ilk ve orta öğretimde kitapların ücretsiz dağıtılması.
ssk, emekli sandığı vb birleştirilmesi, devlet hastanelerinde kalitenin yükseltilmesi, ssk'lılara da özel hastanede tedavi olma imkanı getirilmesi.
gibi akp hükümeti döneminde yapılmış iyi şeylerdir.

insanları akp'li - akp karşıtı olarak ayırmayan, sevmediği * bir kurumun da iyi şeyler yapabileceğini kabul edebilecek kadar olgun olanların görebileceği şeylerdir.

akp üzerinden ben bu ülkeyi çok güzel bölerim düşüncesindekilerin asla göremeyecekleri şeylerdir.

ayrıca;

komşu ülkelerle dialoğun geliştirilmesi.
ihracatın artması.
akp iktidari doneminde gerceklesmis ama hic birini akp nin dusunmedigi koklu planlardir zaten.
e birakin da onlari yapsinlar !
gülben ergen'in kendine zengin bir koca bulması. ***
meriç erkan'ın artık erkanlara çıkarılmaması.
akp döneminde iyi yapılmış şeyler olarak düşünürsek;
*vatanı fersah fersah satmak,
*eğitim sisteminin anasını skmek,
*insanları açık ve kapalı olarak kutuplaşan bir zihniyete boğmak,
*gemicikler,
*kendi etrafındaki belirli zümreyi itina ile zengin etmek vs...
düdüt: eksiliyecek ampullere süper küfürler hazırladım.
ülkemizde internetin eskiye oranla yaygınlaşması.
evet akp iyi şeyler yapmıştır. konuyu açacak olursak; atatürk önderliğinde atalarımızın canlarını hiçe sayarak aldığı topraklarımızı, avrupalılara özelleştirme ve yatırım adı altında yavaş yavaş satmaya başlamıştır. gözü yüz yıllardır topraklarımızda olan avrupa için bunlar iyi şeylerdir.
türkiye içinde iyi şeyler yapmışlardır. seçim zamanlarında halka bedava kömür ve erzak dağıtarak halkımızın soğuk kış günlerinde, sıcacık evlerinde oturup güzel yemek yemelerini sağlamışlardır.
zamanında herkes 'gomünüstler bile bizden çok özelleştirme yapıyo biliyon mu' şeklinde konuşurken, akp özelleştirme yapınca 'ulan bunlar ülkeyi satıyor' şeklinde yorumlayanların varlığını engellemeye yetmemiş icraatlardır. keşke chp veya başka bir parti gelince birşeyler yapacağına inansak da onlara oy versek dedirten icraatlardır.
(bkz: eğitim şart)
(bkz: balık hafızası)
bir ülkenin nasıl yönetilmemesi gerektiği hususunda iyi bir örnek teşkil etmek. * *
(bkz: neye göre kime gore) tam da yakıştığı yer.
kime göre iyi?
yapılan onca işin, çıkartılan onca yasanın içinden elin parmaklarını geçmeyeck kadarını ki çoğu da aslında çıkartılmak istenilen vakıflar yasası gibi yasaları perdeleme amaçlı kullanılmıştır.

sağlık reformu diyeceğim onun da içinden ne dümenler çıkıyor aklınız durur.
bankaların kara geçtiği gibi komik şeyler yazılmış ve örnek olarak da ziraat gösterilmişken belirtmek gerek onların çoğu zamanında ödenmeyen borçların faizleriyle beraber ödenmesinden ortaya çıkıyor.

ve iyi adı altında ne yapıldıysa gösterilenin aksine ülke burjuvazisine yönelik olmuş ve hatta baykal'ın kırk yılda bir de olsa doğru söyleyebileceğine örnek olarak kendi burjuvasını yaratmıştır bu hükümet.

bu yönleri ile aslında öncekilerden farkı yoktur fakat ayrıldıkları nokta eksileri konusundadır. bugüne dek hiçbir hükümet yabancılarla bu kadar çok ilişkiye girmemişti. *
eksileri bu kadar çokken yapılan ufak tefek iyilerin altında da kötü aramamızı mazur görün ey sempatizan arkadaşlar.

bu ülke abd ve ab'den kurtulmadığı, onlara rest çekemediği sürece iyi yönetilmiş sayılmaz.
bu ülke yemeden sadece hizmet amaçlı bir iktidar başa gelmeden iyi yönetilmiş sayılmaz.

artık hem yesin hem yapsın devri geçti, yemeden, yedirmeden yapmalılar. sadece halk adına yapılmalı ne yapılıyorsa, ab veya abd istedi diye değil!
şimdi iyi diyemiyoruz bu hükümete, ne zaman çıkar ab ve abd'ye resti çeker, halkına da döner derse ki ne yapıyorsak sizinle size yapacağız , bu ülkeyi bağımsızlık yolunda tek başına ileri çıkartırsa o zaman ben de en ön safta canım uğruna onları korurum. ama böyle göstermelik iyilik atılımları ile bu iş olmaz.
Bu ülkenin başına gelen her AKP ve türevleri partinin bir bok yapamayacağını ispatlamıştır.

edit *: Mallesef, demokratik seçimle iş başına gelen partilerin, bulundukları bölge ya da ülkenin ağazına misler gibi pisleyebileceğini göstermiştir. *
Öncelikle bir parti her şeyin en kötüsünü yapmak istese bile, kimse mükemmel olamayacağı için arada bir istemeden de olsa faydalı icraatları olacaktır. iyi yapılmış icraatlardan birisi mesala sigara yasağı(Acaba AB olmazsa, çıkarırlar mıydı?) olabilir.
peşkeş çekmeyi özelleştirme zanneden, özelleştirme nasıl yapılır, özelleştirme çeşitleri nelerdir gibi en ufak bilgi sahibi olmadan özelleştirme konusunda ahkam kesenlerin "özelleştirme" olarak gördüğü şeylerdir.

ideal tip olan anglo-sakson tipi özelleştirme yerine, kâr yapan kurum ve kuruluşların top yekün yabancıya ucuz pahalı satılması olan arjantin tipi özelleştirme yapılan ülkemizde özelleştirme bu ülkeye ne kazandırmıştır?

telekom'un 6,5 milyar dolara -içinde avea da var- satılmasından sonra kurumlar vergisinin düşürülüp reel miktarın 5 milyar dolara düşmesi mi başarı? telekom 30 milyon aboneden her ay ortalama 10 lira sabit ücret almaktadır. hiçbir hizmet vermese bile yıllık 3.6 milyar lira para kazanmakta. yani yaklaşık 3 milyar dolar breh breh breh, işte başarı anasını satayım... buna dandik hizmete kol gibi adsl fiyatlarını da ekleyiverin bir zahmet.

seydişehir alüminyum fabrikasının 335 milyon dolara içindeki stoğu ile verilmesi üzerine de bonus olarak oymapına hidroelektrik santralinin verilmesi mi başarı? antalya'ya elektrik yetiştiremiyoruz deyip maliyeti 200 milyon dolar olan doğalgaz çevrim santrali yapmak mı başarı üstelik botaş'ın santral için yeniden boru döşemesi ile yaklaşık maliyet 350 milyon dolara çıkacak bu mu özellştirme, elindeki santrali bedava ver sonra "elektirk yetmiyor" diye sözüm ona hizmet getir. vay benim anam babam. tüpraş'ı özellştir sonra da halka "efendim akaryakıta özel sektör zam yapıyor, vallahi haberimiz yok" de ülkenin başbakanı olarak. erdemirden yarımca limanı'nı yabancı almasın diye 35 milyon dolara al, sonra 105 milyon dolara şeyh maktum'a sat, galataport bitince limanın değeri 1,5-2 milyar dolar olsun. antalya'daki ferro-krom fabrikasını stoklarının değeri bile etmeyen bir paraya abdullah gül amcamızın yeğenlerine sat, tarım bakanlığının arazilerini 49 yıllığına 10 milyon liraya abdülkadir aksu emmimin akrabalarına ver, ama aynı araziler için tarım desteği olarak 19 milyon lira ödeme yap vay benim anam babam...

özelleştirmede dünyanın en sağlamı olan ingilizler bile ülkelerinin iletişim tekelini halka arz ederek, yabancıya kota koyarak özellştirirken biz maşallah ver gitsin.

bankacılık sektörünün %55'i yabancıda, imkb'nin %85'i yabancıda, enerji sektörünün %60'ı yabancıda, iletişim sektörünün %85'i yabancıda, ağır sanayinin kontrolü yabancıda, üretilen elektriğin %55'i yabancı kaynaklı doğalgazdan üretilmekte. vay benim anam babam... turizm desen, devlet olarak arazi tahsisi yaparak, 15 yıl ödemesiz, düşük faizli kredi vererek yaptırttığın oteller ruslara, fransızlara, almanlara 200-300 milyon dolarlarla satılıyor.

devlet kumaş üretmez, devlet gübre üretmez, devlet plastik üretmez ancak; devlet iletişim sektörünün kontrolünü yabancıya vermez, devlet finans sektörünün kontrolünün yabancıya geçmesine izin vermez -kendi bankacılık yapsın demiyoruz, yasalarla sabitlesin bankalardaki yabancı oranını örneğin %30'da tutsun- devlet enerji sektörünün, ağır sanayinin kontrolünü yabancıya vermez ilgili yasal düzenlemelerini yapar.

son olarak, iyi şey olarak bir örnek vererek bitirelim, ptt'nin işletilme şekli gerçekten takdire şayandır.
güncel Önemli Başlıklar