bugün

cemiyette bu anlayış kalmamıştır.
şerefsizlik her geçen gün daha çok prim yapmakta ve ahlakızlıkla yarışmaktadır.
melissa yine kitabın ortasından konuşuyor diyecektim resim albümüymüş vazgeçtim.

z kuşağı bilmez o aldı mesajı
Gün geçmiyor ki şu sözlük bilgimize bilgi katmasın.
internet ortamında gündüz saati erotik paylaşım yapılmaz.

Gece yarısı beklenir.
Dışarıda ya da evde yemekten sonra yemek tabağının icine sigara söndürülmez.

Sigara iciyorsaniz icmeyenlerin size anlayis göstermesini beklemek saygısızlıktır. Sizin sigaraya karsi direncsizliginiz icmeyeni kokuyla dumanla rahatsiz etme hakki vermez.
-bir rastlama veya takdimde, evvelâ yavaşça veya mevkice büyük olanın el uzatması beklenir. bu hareket vâki olmazsa, küçük elini uzatmaz.

-el sıkarken mübalâğalı tavırlar ve gülünç eğilişler çirkindir.
-karşısındakinin elini çok yüksekten veya çok aşağıdan sıkmak çirkindir. -karşısındakinin elini, hususî bir sebep yokken dakikalarce kendi eli içinde hapsetmek -çirkindir.
-karşısındakinin elini, çok hafif ve kibirli bir temasla veya çok kuvvetli ve sert bir tarzda sıkmak çirkindir.
-Sokaklarda lâubalî tavırlar, şarkı söylemeler, nâra atmalar, birbirini çok uzaktan çağırmalar ve herkesi alâkaya davet edici hareketler, tek kelimeyle korkunç derecede ayıptır.
-sokakta bir şeyler yemek ve zaruretsiz kadınların koluna girmek, ayıptır.
-bayağılıktan kaçmak için bu defa vekarı taşıran gurur tavırları takınmak; meselâ baston yutmuş gibi yürümek, sağına ve soluna bakmaya bile tenezzül etmemek...
bu da ayıptır...

-sofrada, yemeği fazla almak ihtar ve ricası ayıptır.
-yemeği nezaketen az almak veya mübalağayla çok almak ayıptır.
-tabakta yemek bırakmak ayıptır. (sünnete de muhalif)...
-çatal ve bıçağı tutarken parmaklarına hususî ve calî zarafet edaları vermeye yeltenmek ayıptır.
-ekmeği çatala batırıp yemeğin suyuna banmak ayıptır.
Bu gorgu kurallarini bilmeyen o kadar cok cahil, patavatsiz eşşek var ki isterse profesor olsun...

Falakaya yatirip dove dove ogretmek lazim.
genel ahlak kuralları.
Şaka yollu da olsa uluorta kufur edilmez. Ozellikle ergenler kufur etmeyi buyume belirtisi saniyor sanirim. Nokta yerine kullandiklari sey sadece "amk".
1960 larda ki gibi bence ilkokul boyunca zorunlu olması gereken ders.

görsel
Her nerede olursa olsun trafikte, hastanede, otobuse binerken, kasa kuyrugunda siraya girilir. Kaynak yapmak, siradaki bir kisinin onune gecmek sizi uyanik degil gorgusuz okuz yapar. Onune gectiginiz iisi Agız munakasasina girmiyorsa DA ezikliginden degildir. Kendinizi bir bok sanmayin yani.
cemiyet içersinde uyulması gereken ve insanlar arasındaki davranışlarla alakalı nezaket, saygı ve görgü kurallarıdır. uyulmalı!

şu, bir nevi anahtardır; ''senin kişiden beklediğin ilgi, kişinin senden beklediği ilgidir.''
Insan iliskilerinin yolunda gitmesi icin gerekli kurallar. Yazili olmasalar da uyulmasi gerekir.

Bir sebeple evine gittiginiz ev sahibine yapilacak islerde yardim edilir ya da en azindan teklif edilir. Kicini yaya yaya kahvalti hazirlanmasini bekleyemezsin, ayiptir. Ayrica kendi evinee oldugu gibi rahat da davranilmaz. Ev sahibi nezaketen oyle dese de orasi evin degil, arkani topla bir zahmet.
(bkz: adap)
ahlak saygıya terbiyenin kısaltması.
Insanı, " insan" yapan en önemli unsur.
iyi tutum ve davranışlarla bunları kazandıran bilgi için kullanılan edebin çoğulu âdâb ile “barış içinde yaşama, birbiriyle uzlaşma” anlamındaki muâşereden (muâşeret) gelen âdâb-ı muâşeret (âdâbü’l-muâşere) genellikle bireylerin ve toplum kesimlerinin birbirine karşı olan sevgi ve dostluk duygularını güçlendirici medenî ve ahlâkî davranışları, nezaket ve görgü kurallarını ifade eder. Bu tabire klasik islâm kaynaklarında rastlanmakla birlikte Osmanlılar’da Batılılaşma dönemine girilmesi sürecinde terkibin kullanımının yoğunluk kazandığı görülür. Bunun sebebi Batı kültüründe nezaket kurallarının şehir ve şehirli olmakla, dolayısıyla medenîlikle ilişkilendirilmesidir. Arapça’da “medenî” ve “medeniyet” kelimeleri “şehir” anlamındaki “medîne”den türemiştir. Fransızca “civilité” Latince’deki “civitas” (şehir) kökünden gelir. Fransızca “politesse” de Yunanca’daki “polis” (şehir) kelimesine dayanır. Buna göre Arapça’da ve Batı dillerinde nezaketle âdâb-ı muâşeret kavramları şehirle ilişkili görülmüş olup bunlar herkesin paylaştığı alanlardaki davranışlara, görgü kurallarına işaret eder; bu kurallar kişilerin karmaşık sosyal ağlarla birbirine ve devlete bağlı olduğu şehir hayatını düzenler.
Elleri pantolon cebine sokulmaz bana biraz tuhaf geldi. Yanı yolda yürürken insan canının istediği gibi gezemez mi. Fazla gibi.
aslında zaten olması gereken şeylerden, toplumumuzun geneli için ne kadar uzak olduğumuzu gösteren eski dilde adap, görgü dersi.
Günümüze uyarlanarak
okullara geri gelmesi gereken ders.
Yürüyen merdivende solda duranlardan, tüm kaldırımı tıkayanlardan, yürürken aniden duranlardan gına geldi.
Maalesef artık unutmaya yüz tutmuş teamüli kurallarımızdandır! gencinden tutun da yaşlısına kadar hemen hemen herkes toplumumuzda huzur ve güven ortamını sağlayan bu edep kurallarını bilmez oldular! halbuki herkesin hoşuna gidebilecek ve herkeste memnuniyet uyandırabilecek davranışlardır bunlar! ortamlarda yumuşak sesle konuşmak, karşıdaki kişinin konuşmasının bitmesini beklemek, bir ortamda yiyecek veya içecek dağıtırken büyüklerden başlamak, bir görüşe muhalif olurken bile ağırbaşlılıkla karşı çıkmak... ve daha birçoğu mevcut! çok sıradan ve önemsiz bir konu gibi gözükebilir ama uzun zaman diliminde azlığı belli olduğundan isteyeceğimiz davranışlardır!
Bu günlerde unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş değer. Hem unutmayalım ki geri gelmeyecek an, tam da şu andır. Haya sahibi olmasa bile insanlar, her insan sahip olmalıdır bu kanunun değerlerine. Kimimiz etik deriz, kimimiz zorundalık. Ben değer diyorum.
günümüzde zor rastlanan hede.

öylesine stüdyoya uğramıştım, dönüşte metroya bindim, karşıma iki tane kız oturdu, hayvan gibi bağırarak muhabbet edip anırarak gülüyorlardı, bana bakarak öksürüyordu biri, ikisi de bacak bacak üstüne atmıştı, hiç çekinmeden "çocuğun saçı çok güzel ya" deyip kendi aralarında kıkırdıyorlardı...

inmek için ayağa kalktığımda tedirgin oldular biraz, sonrasını bilmiyorum, ama son derece rahatsız olduğum bir gerçek.
ama tırreklerde bilimum şiir, güzel söz ve şarkı güfteleri istenir değil mi? onda sıkıntı yok! ha?
insan yaşamındaki en ulvî ve önemli kavram.

Buna sahip olan kimse, en düşman fikirlerle dahi iletişim alanında bulunsa, insan, mevzubahis şahsa karşı istemli olmayan bir sevgi ve saygı duyar.

Ancak aksi hâlde, en uyumlu ve yakın zihniyet sahipleri arasından, bu kutsal kural dizgesinin kaldırılması durumunda, bu iki kimse birbirine oldukça ırak ve soğuk olmaktadır.

Böylece, adab-ı muaşeret kaynaklı incelik, gerçek bir medeniyet kültürü ürünüdür.