bugün

90larda yaşamadığım için merak ediyorum. Sadece kitaplardan mı olup olmadığını merak ettim.
ben 1999 da yine bilgisayardan bilgileniyordum. 99 öncesi bilgilenmiyordum.
(bkz: saatli maarif takvimi)
Ansiklopediler var.

Meydan laurusse,
Gelişim hachette,
Ana britannica.

Hey gidi günler hey. Bir de teletext vardı.
haberlerden bilgilenilmekte idi. internetten önce yani. o zamanlar "havuz medyası" diye bir şey yoktu. trt bildiğin devlet kanalı idi bir ağırlığı vardı haberler genelde trt den takip edilirdi. bugünkü gibi hükümet ağzı ile haberler verilmiyor, programlar yapılmıyordu. kapitalizm bu kadar azmamıştı maçlar açık kanalda ( gene ekseriyet ile trt de ) verilirdi. şampiyonlar ligi maçlarını stardan falan izlerdik mesela.

şimdi internet var ama interneti de engelliyorlar sürekli. ülkede binlerce ak çomar denilen sosyal medya trolü var onlardan sıyrılsan kendi işine gelmeyince interneti de engelleten birileri var malum. o yüzden doksanlardaki bilgilendirme daha zor ama daha değerliydi..
Mağaralardaki duvar resimlerinden.
okuyorduk... 90 lar kadar güzel dönem yoktu. müzik kalitesi bile bir başkaydı.
anahaber bültenleri vardı. ailecek tv karşısına geçip ali kırcayı falan izliyorduk. sonra da yemeğe geçerdik. yemekten sonra da beethoven falan bakıyorduk. hey gidi.
doksanların bir tür ilkel interneti olan teletext. en hızlı ve en güncel bilgilere ulaşım oradaydı.
internet olmadığı için daha sosyeldik bence ve daha fazla arkdaşlarla zaman geçirip bol dedikodu eşliğinde bilgileniyorduk.
Teletext olabilir benim tevellüt 98 ama yine de teletext kullandığım günleri hatırlıyorum çocukken.
90'larda ben bebektim ya. Deneme yanılma yoluyla bilgileniyordum, mesela sobaya dokununca elin yanıyor bir daha dokunmuyorsun gibi gibi.
TV ve gazetelerden.

Şimdiki gibi satılmış değillerdi.
Bizim Evde meydan Larousse vardı. Hoş hala var. Annemin kitaplığında duruyor.
reha muhtar ile şov haber vardı oradan bilgileniyorduk.
ansiklobedi , bilim dergisi, kitap, kütüphane üniversiteye falan giden büyüklereden. aminim duvarlara resim yapıp bir dumanla haberleşmemişiz.

arkadaşın bir cep telefonu vardı kocaman polis telsizi gibiydi. özeti şimdi her imkan var bir tıkla tamam.
Astral seyahat yapıyorduk.

Çok okuyan değil, çok gezen kültürü ile yaşıyorduk.
başta babam olmak üzere kitap, dergi ve ansiklopediler.
kütüphane ve ansiklopediler vardı.
(bkz: meydan larousse)
Üstü sigara yanığı dolu yeşil çuhalı sabahçı kahvelerinde manşette “s.ke s.ke müslüman yaptı” tarzı abidik gubidik haberler olan bulvar gazetelerinden. Bu genel kültürümü entelektüel kaygılarımı filan hep o ortama borçluyum.
Trt diye düzgün sosyal sorumluluk ile yayın yapan bir kurum vardı kurtlar vadisi çukur gibi iğrençliklerin kapısından dahi giremediği. Oradan..