bugün

hakemin adeta show yaparak barcelonaya bir puanı hediye ettiği maçtır.
ümit karan'ın fizik kurallarına aykırı bir gol attığı karşılaşmaydı bu. *
hakemin maca cıkarken barcelona forması giymeyi unuttuğu mactır .
maçın hakemi marcus merk idi. sarıya ve kırmızıya bunca gönül vermeme karşın, hakemin kararları tümüyle doğruydu. zaten galatasaray'ın söz konusu maçtan 1 puan çıkarabilmesi de çok önemli bir başarıydı.
ayrıca ilk defa bir türk takımı barca dan sahasında puan koparmıstır.
maçtan önce ispanyol gazetecilerin yorumuna göre akıllı oynarsa galatasaray'ın barcelana'yı tarihi farkla yenebileceği maçtı. lakin lucescu 2-0 dan sonra ümit karan'ı ön liberoya çekince beraberlik kaçınılmaz olmuştu.
bu maçta hakan ünsal ve capone, markus merk denen yüzyılın eyyamcısı tarafından saçma sapan pozisyonlarla oyundan atılmıştı ve galatasaray maçı 9 kişi tamamlamıştı. hatta maçtan sonra rivaldo vatandaşı capone'yi evinde davet etmişti de kolpadan dostluk rüzgarlar falan esmişti... o sezonun bitiminden sonra düzenlenen dünya kupasındaki türkiye - brezilya grup maçında bu rivaldo denen tiyatrocu gene ucuz ötesi dolaplarla hakan ünsal'ı oyundan attırmayı başarmıştı ki heralde pozisyonu hatırlamayan yoktur.
(bkz: deja vu)

onun dışında ilk golde ergün penbe barça'lıya çalımı basmış topu da soluyla harika kesmişti içeri, ümit karan da golü atıp nou camp'ı susturmuştu... ikinci yarıda epey yusuflamıştık bir de... hey gidi be, böyle maçları hatırladıkça lucescu'ya dua mı etsek yoksa kendisine küfür mü etsek, karar veremiyoruz...
19 eylul 2000 besiktas barcelona maci'nda ahmet dursun'un beşiktaş'ı 1-0 öne geçirdiği gole çok benzeyen bir golün ümit karan tarafından atıldığı maç.

golleri hatırlayalım;

ahmet dursun;
http://video.azbuz.com/vi...a/41000000000593526#set:0
***
ümit karan;
hakem faktörünün futbolda ne kadar etkili olduğunun şovuydu bu maç. hani bazı yorumcu abiler der, ya sen iyi oynarsan hakem ne yapabilir ki şeklinde? buyur, 2 farktan maçı alır berabereye getirir, mağlubiyet olmaması tamamen dualarımızdan dolayıydı.

itiraf ediyorum, o zamanlar * barcelona hayranıydım, renk çekiyor sanırım trabzonspor taraftarıyım, üstelik türküm. abimde azılı galatasaraylıdır, bu maçtan önce gereksiz bir sürtüşme olmuştu, okuldan geliyorum akşam maç var işte tabiki tvde izleyecek birşeyler olmasının heyecanı içerisindeyim, yemeğe oturucam abim atlıyor, olm bu akşam senin barcelona'na sokalım da gör sen diye, ulan ne alaka ben de galatasaray'ı desteklicem diyorsun içinden ama eee amaaan zkerun şimci diye atlıyosun, ya olm bsg nou camp'da amuyin maç, nasıl çakıcaksınız beraberlik koparın Allah'a dua * * edin, gibisinden... iş ciddiye biniyor bir tartışma...

maç başlıyor, galatasaray cart bi tane atıyor, şans diyorsun ama cart bir tane daha, üstelik müthiş de bir futbol, bir yandan gururlanırken diğer yandan sinirleniyorsun, tabi imdatımıza hakem yetişiyor, maç dua ettiğimiz şekliyle berabere bitiyor...

maçla ilgili, ümit karan'ın golünde ergün'ün yaptığı ortayı şu an yapabilecek bir sol bek tanımıyorum... tanıştıramazsınız.
camp nou da 2-2 ye üzüldüğümüz maçtır...
(bkz: barcelona ya karşı nou camp ta 9 kişi kalmak)
galatasarayın nou camp'ta 9 kişiyle 2-2 berabere kaldığı, barcelonalıların hakemin de iteklemesiyle 1 puanı zor kurtardıkları ve galatasarayın nou camp'ta barcelona'dan puan alabilen ilk türk takımı olduğu maçtır. ergün penbe'nin ortası ve ümit karanın golü hala akıllardadır.

"galatasaray'a karşı geriden gelmek önemliydi....." - xavi (o zamanlar çaylak tabi)
galatasarayımızın nou camp da aşağıda yazdığım kadrodan üstün bir futbol sergileyip henüz 5. dakikada ümit karan ile gol bularak başladığı ve 41 de fleurquin ile durumu 0-2 ye getirdiği, ancak 2. yarıda hakemdeki sihirli değneğin ev sahibine girerek 49 ve 66. dakikalarda javier saviola dan 2 gol yememize sebep olan maçtır. 62 de capone, 90 da ise hakan ünsal kırmızı kart yemişlerdir. ilk 11 ler aşağıdaki gibidir ve markus merk in kariyerinin en şaibeli maçlarından biri olarak hafızalarda yer etmiştir.

galatasaray
-----------
Mondragón, Emre Aşık, Capone, Bülent Korkmaz, Sébastien Pérez, Hakan Ünsal, Bülent Akın, Ayhan Akman, Andrés Fleurquín, Ergün Penbe, Ümit Karan

barcelona
---------
ROBERTO bonano, pATRiK andersson, philippe christanval, carles puyol, philip cocu, xavi, fabio rochemback, rivaldo, javier saviola, patrick kluivert
Florquin içerir. galatasaray ın deplasmanda 2 0 öne geçerek yinede imkansızı başardığı maçtır.
görsel
görsel
Ulan fleurquin nasıl bir kazmaydı ya. Capone de çok sakat adamdı ama kadronun en iyisi bülent korkmaz ve ergün.
O zamana göre Avrupa'nın en iyi 5-6 oyuncusunun bulunduğu barcayi camp nouda duman ettiğimiz maçtı.

Hatırlıyorum Ümit Karan yıldızlaştı o maçta.

O dönemler GS li olmak tabi ayrı bir gururdu

7. Sınıfa gidiyordum..
Okulda maçlarda gol attığımda ümit Karan diye bağırmış indir hep..

Vay be neydi o günler.
lucescuya verdiler toplama takımı, adam neler yaptı o takımla sonra luceyi kovup imparatoriçeyi getirdik, dedi lan bu ne biçim takım, gönderin hepsini, bir kaç yüz milyon avroya yeni takım kurdu. o günden beri galatasaray maddi olarak belini bir daha doğrultamadı.
2-2 berabere biten maç.
Ayrıca camp nou'dan puan alan ilk ve tek takım Galatasaray.
Hakem sayesinde götü kurtarmıştı barça.