425 liralık kemeri görüp gemileri görmeyen yazar

kemal kılıçdaroğlu'nun 425 tl lik kemerini görüp recep tayyip erdoğan'ın milyonlarca liralık gemilerini, serveritini ve kemal unakıtan ve diğer vekillerin servetlerini görmeyen insandır.

dinime küfreden müslüman olsa derler ya hani öyle bir şey.

soru 1 : ben kemal kılıçdaroğlu 425 liralık gömlek giydi diye yerden yere vuracağım. peki sen tayyip erdoğan'ı yerden yere vuracak mısın ?

soru 2 : ben 425 liralık kemer'in hesabını bir CHP li olarak genel merkeze gidip soracağım isteyen şahit olsun. peki sen o gemilerin hesabını soracak mısın ?

soru 3 : ben o 425 liralık kemer için partime oy vermeyeceğim, peki ya sen ? inadına akp mi dieceksin ?

mesele eleştiri yapmak değil yeğen, mesele objektif olmak. birini eleştiriyorsan kendi kusurlarına da dön bak !

ha ayrıca ben kemal kılıçdaroğlu sipere gitti diye mail ve telefon yağmuruna tuttum genel merkezi ayrıca ilçe de rahatsızlığımı dile getirdim. biz böyle siyaset yapıyoruz doğruya doğru yanlışa yanlış ! dönün de kendinize bakın.

edit : bu inat seni fazla yaşatmaz evlat. öteki tarafta akp limisin diye sormayacaklar o kadar inat etme.

bunlar ülke içindeki kadrolaşmayı da görmezler. hallerinden memnundurlar. bir van munit lafına tavdırlar.

chp iktidar olunca gemileri görecek olan yazar.

(bkz: partisine koru korune baglanan zihniyet)

(bkz: gemi değil onlar gemicik)
(bkz: bok değil kaka)

(#8668392)

kendi ayıbını başkasının ayıbıyla örtmeye kalkışan zihniyetten öteye gidemeyen başlık, entry.

bunu diyen şunu da dedi:
"bakın, çalmicaz demiyoruz, çalcaz ama biz daha az çalcaz"

türkiye de yıllardır hakim olan bu kirli siyaset anlayışının kökü kazınmadıkça, daha ne gemiler, gemicikler, pahalı elbiseler gelip geçecek. 90 lardaki iski gate civan gate leri hatırlayın, sonra ege bankları, imar bankasını, türkbank vs. gibi hortumlanan bankaları. zengin edilen yeğen, amcaoğlu ve akraba efradını. demek istediğim bunlar akp ye özgü şeyler değil. bunlar kirli, kokuşmuş, yozlaşmış siyasi anlayışın, bal tutanın parmağını yaladığı siyasi sistemin getirileri. ancak bunun en baş sorumlusu da bu tarz siyasete nedense hep prim veren, seçmen yani türk milleti.

evine giren hırsızı bıçakla kovalayıp, hırsız siyasetçiyi "en azından hizmet ediyor" deyip baştacı eden, (bkz: melih gökçek)

geçmişte yaşanmış onca vurgunu, onca soygunu sanki başkaları yapmış gibi her seçimde soygunculara, hırsızlara tekrar tekrar oy veren, (bkz: mesut yılmaz) (bkz: süleyman demirel)

her ortamda siyasetçileri eleştirip, bir işi düştüğünde, hemen kutu kutu hediyelerle, torpil için meclis kapılarında saatlerce bekleyen,

ve daha bir çok anlaşılmaz davranışlar gösteren türk milleti.

benim nezdimde, gece salonda yakaladığım hırsız, hırsız siyasetçiden daha şereflidir. çünkü en azından kendi mesleğini yapmaktadır ve yakalandığında hırsız damgası yiyecektir.

ancak hırsız siyasetçi, tüm milletin cebindeki görünmeyen eldir, hizmet ettiği için çalma hakkını da kendinde görür. yer yutar ve ben adamım diye ortalıklarda gezer.

o sebeple benim için kemer de gemicik de benim 1 TL de birdir ve benim 1 tl mi dahi haksız kazanan bir siyasetçi hırsızdan daha aşağılıktır.