bugün

ozan arifin alparslan türkeşin vefatının ardından yazdığı şiirdir.

Dört Nisan

Dört nisan doksanyedi, alelade gün değil,
Kara günsün, kara gün, bu bir gerçek, kin değil,
O kadar karasın ki, tarifin mümkün değil,

Başbuğ'un başımızdan çekildiği günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Çekildiği diyorum, sor bana hele "niye"?
Çünkü dilim varmıyor, O'na öldü demeye,
Varmasa da mecburum, mecburum söylemeye,

Bize yetim gözüyle bakıldığı günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Çok acılar görmüştüm, ama bu kadar derin,
Olanı görmemiştim, bu da senin eserin,
O kara akşamında, kapkara bir haberin,

Beynime kurşun gibi sıkıldığı günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Belki senin suçun yok, belki benimki hata,
Her can günün birinde göz yumacak hayata,
Fakat sen başkasın, sen var ya sen, adeta,

Ciğerimin yerinden söküldüğü günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Altaylar'dan Tuna'ya libas giymiş hüzünden,
Özünden ağlıyor bak, bütün Turan özünden,
Müslüman Türk evladı olanların gözünden,

Yaş yerine kanların döküldüğü günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Başbuğ Türkeş yok artık, bulabilmek imkânsız,
Herkesin acısını bilebilmek imkânsız,
Her yüreğe tercüman olabilmek imkânsız,

Her yürekte bir ağıt yakıldığı günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!

Türkeş gibi bir lider ne çıkmıştır, ne çıkar,
Yıkar O'nun acısı, Arif'i artık yıkar,
Ateşin kanunudur, düştüğü yeri yakar,

Bozkurtların boynunun büküldüğü günsün sen,
Dünyanın başımıza yıkıldığı günsün sen!
ankara'nın tarihinin en kalabalık gününü yaşadığı tarihtir. türk tarihinin en kalabalık cenaze namazı kılınmış, türkler son başbuğlarını uğurlamıştır.

"bedenlerimiz ayrı olsa da gönüllerimiz buluşur tanrı dağında"

(bkz: nerede o çağlar ki analar arslan doğururdu)
Türk'ün başsız, başbuğusuz kaldığı ıstıraplı ve karlı bi gün.
1953 yılında, Dumlupınar Denizaltı faciasının yaşandığı gün.
bugünün tarihidir...
kurtlar puslu havada toplandı ankara'da
giden heybetli çınar milyonlarsa arkada
yandı yürekler yandı yağan kar ile sönmez,
milyonlar bir ağızdan diyor başbuğlar ölmez'' günüdür. allah rahmet eylesin.
kimilerinin olum kimilerinin ise dogum tarihidir.

dogumgunu tarihim.
her yıl ankara trafiğinin ağzına sıçılan gün.
ulu başbuğ'u rahmetle anıp, hasretle aradığımız gün.
Heath ledger'ın doğum günü.
çok ilginç bir gün.

alparslan türkeş'in öldüğü gün, bebek katili şerefsizin doğduğu gün.
halbuki doğum günümü severdim lan. düşünmem lazım artık bu konuda.
şampiyonluk yarışını etkileyecek önemli bir maça sahne olacak gündür.

(bkz: 4 nisan 2010 fenerbahçe kayserispor maçı)
bir pisliğin doğduğu, bir kahramanın öldüğü gün.
4 nisan beni apo'nun nasıl bir bebek olduğu konusunda düşündürür hep. neye benzer yavru bir maymundan başka bu herif, katil ruhlu bir bebek ne kadar masum görünebilir?
**
1 nisandan 3 gün sonra .
bu seneki sene ki 4 nisandan bir yıl sonra.
23 nisan ın gelişini hatırlatır bize.*
altına girilecek entrylerin örneklerinin çoğaltılabileceği başlıktır.
ör: 7 nisandan 3 gün önce
23 nisandan 19 gün önce vs. vs.
nato'nun kuruluş günüdür.
(bkz: 4 nisan 2010 pazar eskişehirspor kasimpaşa maçı)
paskalya günü. 2010 için.

bahar geldi, ilk dolunayı geçtik, çiçekler açtı, kuşlar öter oldu, doğaya can geldi, paskalyanız kutlu olsun.

inanan inanmayan tüm insanlara.
abdullah öcalan ın doğum günü.

sırf bu sebepten, bu sene pazar gününe denk gelen 4 nisan günü ızdıraba dönüşecek. yarın sokakta elinizi kolunuzu sallaya sallaya dolaşmayın. heran bir köşeden kafanıza molotof kokteyli düşebilir. ya da bulunduğunuz otobüs ateşe verilebilir. bunun gibi bir sürü saldırı olması muhtemel.

tabi aynı gün, alpaslan türkkeş'in ölüm yıldönümü olması, günün vehametini artırıyor.

4 nisan...

bölücü bir orospu çocuğu doğarken, bu ülkenin aşığı bir adam aynı gün ölüyor. işte dumur olmak diye ben buna derim.
Nisan bulutları ağlarken gidişine,
sulu sepken gözyaşlarıyla;
"Ya Allah Bismillah"
sesleri sedalandı gökyüzünde...

Yağmur ağladı, kar ağladı.
Sevdan, kavgan, kavgamızı yeniden kuşandı;
yüreklerimizde gün batarken...

Fırtınalar çağrıştıran mevsimler,
Adını muştuladılar bahara...
Yeryüzü sarsıntısı sana yakışan,
Binlerce yıldız ölümünle ulunanan bedenlere...

Nisan bulutları ağladı gidişine,
Sulu sepgen göz yaşlarıyla,
"Ya Allah Bismillah "
sesleri sedalandı gökyüzünde...

Toprak ağladı, mezar ağladı...
Yeminli yüzbinler;
"Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle.
Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde;
Şehitler sayısınca Bozkurt olur, Ötüken sırtlarında ...

Asya'lı çekik gözleri O'nun,
Göçebe hüzenler taşırken dağlar ötesine
Nafile düştü vuslatı senin ölümünle...

Yetim yazgılı çocuklar ağladı gidişine...
Mayıs'ta binbir tomurcuk,
Minnacık yüreklerinde hüzün;
Bu güz, "Boynu bükük kalacak çiçeklerin" diye,
Tohum ağladı, tomurcuk ağladı,
Hamile kadınlar ağladı,
Doğacak çocuklar; "Ya sana benzemezse" diye...

Yaşamayan bilmez bizi,
Dıştan görmek ile...

Yeminli yüzbinler uğurladı seni tekbirlerle,
Aşikar olurken gizler yürek acısını, gerçek çehrelerde...
YA ALLAH BiSMiLLAH ... ALLAHU EKBER!..

Nisan bulutları ağlarken gidişine,
Sulu sepken gözyaşlarıyla; "Ya Allah Bismillah Allahu Ekber"
sesleri sedalandı gökyüzünde...

Sen bizi, biz seni,
Nisan'ın isyanının da uğurlarken Mayıs kavliyle,
"Hakkını helal et" diye,
Gökyüzü, yeryüzü bir beden olduk...

Fanilik hissini tadarken göçebe bedenler,
Toprak ağladı, mezar ağladı.
Yeminli yüzbinler "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle.

Mekanın Cennet Olsun BAŞBUĞUM...
burada başsağlığı, orada gözler aydın;
iki ayrı dünyada iki ayrı tören var.

allah katından gelen bir yüce buyruk üzre
aramızdan ansızın çadırını deren var.

orada ecdat ruhu şadımanlık içinde
burada tamu içre gönüllerde boran var.

eksilmiş bir yanımız; çarpılmış gibiyiz hep
allah korusun, sanki bozkurtluğa kıran var

yukarda gök mü bastı, altta yer mi çöktü?
kimsede ağız dil yok; gözleriyle soran var.

buradan uğurlarken onu binlerce bozkurt
orada karşılayan binlerce alperen var.

o gün tanrı dağında, tan ağardığı çağda.
dediler; oğuz hanın otağına giren var.

ve tanrı-kut metenin huzurunda başbuğu
kürşadla, kül tiğinle diz vururken gören var.

töredir, konan göçer, doğan gün batar elbet
tanrı zeval vermesin; devlet, din ve kur'an var.

dayanılmaz olsa da başbuğsuzluğun acısı
ulu allaha şükür, yine soy var, turan var.
canım kardeşimin doğum günüdür.
(bkz: başbuğlar ölmez)
güncel Önemli Başlıklar