bugün

istatistiksel olarak artık boşanma diye bir gerçeğin yavaş yavaş türkiye'ye de geldiği bir dönemde bu tarz evliliklerin çoğunluk denebilecek kadar büyük bir kısmı (kesin bir istatistik yok) boşanma ile bitiyor. zaten çoğunlukla bizim gibi toplum zihniyeti açısından gelişmekte olan ülkelerde yapılır bu, batıda biraz daha bekleyen daha çoktur. ama batıda da yapan çift çok iyi anlaşamaz.

bu gaflete düşenler büyük bir çoğunluk ile kadınlardır. kendilerinden birkaç yaş büyük bir beyefendi tarafından kandırılıp kısa süreli bir birliktelik sonrası hemen evlenmeye getirilirler, aşk meşk derken aslen hiç uyuşmadığı bir adamla evlenirler. birkaç yıl sonra da çocuk olur, ama başta ilişki güzel gider. otuzlu yaşlarda ise cehennemi görürler, hem çocuk yüzünden evlilik kitlidir, hem de adam artık sevilmemekle beraber, adamdan nefret edilmektedir.

lütfen, evlenmiş olmak için evlenmeyin.
"erken evlilik erken boşanmadır", demişti bir hocam. hiç unutmam.

bu mantıkla hiç evlenmezseniz hiç boşanmıyorsunuz. o çok enteresandır.
büyük aptallıktır kendinin çocuk olduğu bir dönemde yapılmaması gereken bir eylemdir.
Hayatta bir çok şeyi ıskalamanıza neden olur.
Yani iki taraf sevmişler ve istemişler ise olabilir. ama zorla evlilik ise işte burada iş değişir. illa 20 yaşında diye evlenmek mi gerekiyor saçma saçma düşünceler.
iki taraf da doğru olmaya çalıştığı sürece normal bir evlilik gibi mutlu olunacak birlikteliktir.

Ama ne yazık ki herkes doğruyu arayıp doğru olmaya çalışmıyor. Sonuç olarak, evlenmiş olmak için evleniliyor.
insan hayatında evliliğin kararlar 20'li yaşlarda belirlenir aslında ama kadere karşı gelip başka yollara saptığında elindeki bulgurdan da olursun ve 30'a yaklaştığında artık evlilik senden çok uzak kalır. keşke 20'li yaşlarında aşık olduğum insanla evlenseydim dersin ama iş işten geçmiştir.
kader insanları bir araya getirir onları şekillendirmek insanoğluna kalır.
bazen şekillendirdiğimiz hayat keşkemiz olur...