bugün

1-seçim barajını düşürmemesi.
2-kısmi bir değişikliği kapsaması.
3-8 yıl sonra seçime doğru gelmesi.

gerçi ben oy kullanmayacağım o da başka bir mevzu. gitmeyeceğim oy kullanmaya. akp, chp, mhp gibi partilerin yapacağı anayasadan da bu ülkeye bir fayda geleceğini düşünmüyorum bu yüzden sandığa gitmeyeceğim. ne hayırcıyım ne de evetçi, protestocuyum küçük hesapların karşısında.
demokratik bir hak olarak "hayır" demek bir tercihtir.
mantıklı olmaktır.
ülkeyi sevmektir bariz.
çoğu insanın akp ye sinir olmasından dolayı olabilir. 12 eylül referandumunu tam olarak bilenin sayısı azdır. zaten yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanlar 1982 anayasını bile bilmiyor. neden değiştiğinden kimin yaptığından haberi yok. fakat karşı görüşe sahip olanlar ''darbe anayasa sını kullanıyoruz.'' şeklinde bir tez ortaya atmışlardır. sonuçta başka birisi yapsa onun anayasası olacak. muhalefet bunun akp anayası olduğunu söylüyor. askeri ve milleti baskı altına alan, yargıyı kısıtlayan bir anayasa olarak görüyor. sonuçta hayır denilse bile evet denilse çok büyük bir şey değişmeyecek. bence katılımda çok az olacak. çünkü insanlar mevzuyu bilmiyor.
mesela şöyle olabilir, (bkz: sanane aq)
sonucun evet çıkması durumunda yargı bağımsızlığının biteceği gerçeği.
yargının dibine kadar siyasallaştığını görmeden yargı siyasallaşacak endişesi bu hayır sebeplerinden ilki.

11 kişinin kendi kendilerine yetki verip o yetkiye göre karar vermelerini gözden kaçıranlar anayasa mahkemesinin bu yanlış yapısının değişmesini istemiyorlar.

anayasa mahkemesi ve hsyk nin yapısında değişiklik öngören maddelerin dışındaki maddeler de karşı çıkılacak bir şey zaten yok. geçici 15. maddenin kalkmasını, yaş kararlarına mahkeme yolunun açılmasını kimler istemez.

kusura bakmayın bu referanduma hayır çıkmaz.
1) anayasa mahkemesi ve hsyk nin yapısında değişiklik öngören maddelerin geçmesi halinde, bu kurumları yürütmenin yani hükümetin güdümüne sokarak zaten pek işlemeyen kuvvetler ayrılığı ilkesini yok edip, ülkemizde faşizme yani sivil diktaya giden yolun açılması.

2) geçici 15. madde kalksa bile darbeyi yapanların ve işbirlikçilerinin yargılanmasının zamanaşımı nedeniyle imkansızlığı. bunu önlemek için bu gibi suçlarda zamanaşımını kaldıran bir yasa teklifi verilip yasalaştırılmalıdır.

3) seçim barajının düşürülmemesi.

4) sadece mebusların değil cumhurbaşkanı dahil bütün devlet memurlarının dokunulmazlıkların kaldırılmaması.
Dünya tarihi boyunca demokrasi dediğimiz şeyin oluşumu ve gelişiminin çok önemli bir amacı vardır: iktidarları kısıtlamak. Demokrasi, iktidarların elindeki gücü kısıtlamak demektir. Çünkü ancak bu sayede bir ülkede herkes sesini duyurabilir, herkes hukuk önünde eşit olabilir.

Ancak akp, hazırladığı anayasa değişiklik paketinde daha demokratik olmak adına iktidarı sınırlaması gerekirken iktidarın önündeki tüm hukuki ve demokratik engellerin kaldırılması yönünde bir çaba sarfediyor.

Nasıl ki bulunduğumuz toplumda "arkadaşlar bir fikrinizi söyleyin, ben hepinizden kayıtsız şartsız daha üstünüm ve ben ne dersem onu yapacaksınız" gibi bir oylama yaparsam bunun adı demokrasi olamazsa, bu mini anayasa değişiklik paketi için de aynı şey geçerlidir.

Bu durumda bir şeyin adının oylama ya da referandum olması sonucu değiştirmiyor. Elbette bir toplum kendi kaderini bu biçimde tayin etmek isteyebilir. Bir ülkede yaşayan insanların çoğunluğu "evet biz faşizmle yönetilmek istiyoruz" diyebilir. Toplumların böyle bir hakkı vardır. Tarihte de örnekleri mevcut.

Ancak bu durumda o ülkede gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şey vardır, ona da demokrasi diyoruz.

bonus track: çünkü eşşeğin zikinden dolayı
en basitinden;
kpss sorularının çalınmasında da gördüğümüz gibi, ösym gibi ülkenin en güvenilir olması gereken kurumunu bile ele geçirmiş olmaları (sınavlarda cemaatlerin soruları çalması), medyanın bu olay karşısında sesini çıkaramıyor olması, sadece "kpss ile ilgili iddialar var" diye geçiştirip, asıl cemaatler mevzusuna girmemesi, önümüzdeki dönemde de yargıyı da ele geçirerek yollarındaki bütün engelleri kaldıracak olmaları.

"evet" dersek, kpss sorusu çalarak milletin emeğini, alınterini çalanları hangi yargıya şikayet edeceğiz? kimi kime şikayet edeceğiz yani?
nacizane bakış açımdan hayır deme sebepleri için:

(bkz: #9330296)
(bkz: 12 eylül referandumunda hayır deme sebepleri)
26 soruya evet ya da hayır biçiminde bir tek cevap istenmektedir.
Aslında yargıyı siyasetin emrine vermeye yarayan HSYk ve anayasa mahkemesi üyelerinin belirlenmesi ile ilgili tuzak maddeler olmasaydı, bütün maddelere evet demekte bir sakınca yoktu.
Ama memurlara toplu sözleşma hakkı gibi iyi maddelerin arkasına yüksek yargı üyelerinin seçimini siyasi kadrolara bırakan bu maddeleri saklamak, bir truva atı oluşturmak demektir.
26 sorunun tamamına bir tek evet demek haliyle olanaklı değildir.
truva atından korunmak için, tuzak maddeleri gördüğümüzden hayır demeliyiz.
367 kararlarını uygun, esastan incelemek yasak olduğu türk milleti adına 9 seçilmemiş kişinin 411 vekilin iradesini yok saymasını yerinde bulmak.
akp hükümetinin yapacağı her türlü faaliyete karşı olunduğu için.
evt demek icin hic bir sevepğ yok..

inadına adil demokrasi inadına özgür yaşam icin ne evet nede hayır tepkimi ortaya koyup sandık başına gitmiyorum.
recep tayyip erdoğan.
tek kelime ile, akp!
iki kelime ile, ak parti!
üç kelime ile, adalet ve kalkınma partisi!

binlerce kez, hayır!
partizan, kukla, maşa, art niyetli, taraflı, mantıksız olmayı reddetmektir. referandum kültürünü bilmek ve tam anlamıyla bu yüzden yarın yaşanacak olanın basit bir "referandum" olarak geçiştirilemeyeceğinden haberdar olmaktır.
üzümün çöpü nevinden sebeplere kulp takarak uydurulan sebeplerdir.
(bkz: şuursuz) olmamak.
çünkü bir daha bize hiçbir şey sormayabilirler.

hayırlı yarınlar.
hiçbir değişiklik maddesini okumayan bir bireyin bile sadece mantığını çalıştırarak verebileceği karar nedenidir. akp'nin yaptığı probagandalarda 12 eylül'de darbecilerden hesap soracağı belirtiliyor. takdir edilir ki daha dokunulmazlığı bile kaldıramayan hükumetin neyden ve nasıl hesap sorabileceği ortadadır.

(bkz: bulutsuzluk özlemi - hayır hayır)
(bkz: hayır hayır)
cumhuriyet rejiminden memnun olmak.
hukuk düzeninde insan gibi yaşama isteğini fıkıh, tesfir ve şer'i hukuk vb. ile değiş tokuş etmek istememek.

demiyorum ki muhteşem bir rejimde yaşıyoruz, demokrasi tıkır tıkır işliyor ama orta doğudaki arapların halini ve diğer islamik ülkelerin halini görüyoruz. emperyalizmin kulu, kölesi olmamak, dünya ülkeleri arasında türkiye cumhuriyeti olarak onurlu ve şerefli bir gelecekte yer almak için modernizm projesine devam! demiyorum ki bunlar yarın olacak ama nihai hedef bellidir.

hayır deyin, hayr olsun.
çok Yüksek hayır çıkacaktır.
Yarın ola hayır ola...
güncel Önemli Başlıklar