bugün
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır16
- futbolcu ismiyle nick almak12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi11
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- karınıza range rover alır mısınız22
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı9
- kent lokantası niye bedava değil demek16
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
bir döneme damgasını vuran, devrimci mücadeleyi onurlu yaşamıyla bütünleştiren 68 kuşağının sembol isimlerinden biridir. derin devlet tarafından 1968 hareketi içinde işlenen ilk faili meçhul cinayete kurban gitmiştir.
can dündar'ın bu konuda taylan özgür'ün ablası ile yaşadığı bir anıyı söyle anlatıyor...
"CHP kurultayında tam Hasan Fehmi Güneş konuşurken bir kadın kürsüye doğru yürüdü ve "tam bağımsızlıktan" söz etmekte olan Güneş'e doğru bağırdı:
"Bağımsızlık uğruna ölen Taylan'ın dosyasını neden sakladın? Taylan'ın katili nerede?"
Güneş bir an durdu, o sırada genç kadını apar topar uzaklaştırdılar.
Kurultay'ın tozu dumanı arasında genç kadının feryadı anlaşılamadı.
Adı: Hale Kıyıcı'ydı.
1968 hareketinin ilk faili meçhul cinayetine kurban giden Taylan Özgür'ün ablasıydı.
Taylan Özgür emekli bir binbaşının oğluydu. ODTÜ öğrencisiydi. 1969 yılının 23 Eylül günü istanbul Üniversitesi öğrenci birliğinin Beyazıt'taki kongresi sırasında arkadan kurşunlanarak öldürülmüştü.
O yıla kadar belli bir noktada tutulan şiddet, Vedat Demircioğlu ve Taylan Özgür cinayetlerinden sonra birden dozunu artırmış ve 70'lerin başında 12 Mart'la sonuçlanacak kanlı perde böyle açılmıştı.
Peki bu perdeyi açan ve ülkeyi bir darbeye götüren kurşunu kim, hangi amaçla sıkmıştı?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için Özgür'ün katilini bulmak gerekiyordu.
* * *
Aslında Taylan Özgür'ün katili olarak Lisan Çakıcı adlı bir polis memuru yargılanmış, ancak kimi öğrencilerin ve tanıkların anlatımları arasındaki çelişkiler nedeniyle delil yetersizliğinden beraat etmişti.
işte o gün bugündür, yani tam 31 yıldır Hale Kıyıcı, kardeşine kurşun sıkan ismin peşindeydi.
Aradığı ipucunu, 1990 yılında emekli Yarbay Talat Turhan vermişti.
"Kontrgerilla uzmanı" sayılan Turhan bir söyleşide "derin devlet"in eylemlerini anlatırken Özgür'ün öldürülmesini örnek vermiş ve şöyle demişti:
"1978'de Hasan Fehmi Güneş'in içişleri Bakanı olmasının ertesi günü Taylan Özgür'ün dosyasını kendisine verdim."
Turhan'a göre bu dosyada Özgür'ü bir polisin değil, bir üsteğmenin öldürdüğü yazılıydı. Dosya, Bakan'a verildiğinde odada 3 kişi daha vardı: Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur Mumcu...
Turhan bunları anlattıktan sonra Özgür'ün ablası Hale Kıyıcı kendisine bu üsteğmenin kim olduğunu sormuş ve onun -1990 itibarıyla- orduda üst düzeyde görev yapan bir "general" olduğunu öğrenmişti. Ancak Turhan bu ismi açıklamaya yetkili olmadığını söylüyor, Kıyıcı üsteleyince de şöyle diyordu:
"Olayı delillendirmek içişleri Bakanı'nın sorumluluğunda... Ben Hasan Fehmi'yi de eleştiremiyorum. Çünkü bu örgüt, devlet içinde devlet... Çözmeye siyasilerin gücü yetmiyor..."
* * *
Hale Kıyıcı, kardeşinin katilini bulabilmek uğruna bu dosyanın peşine düştü; ancak 10 yıl uğraşmasına rağmen bir sonuç alamadı.
Sonunda dosya verildiğinde odada bulunduğu söylenen tanıklardan üçünü; Deniz Baykal, Hasan Fehmi Güneş ve Ertuğrul Günay'ı birarada bulabileceği bir yere, yani CHP kurultayına gitmeye karar verdi ve aklındaki soruyu Hasan Fehmi Güneş kürsüdeyken haykırdı.
Ancak kritik soru, "tam bağımsızlık" lafları arasında yine yanıtsız kaldı.
Kurultayda konuştuğum Hale Kıyıcı, bu duruma isyan ederken gözyaşlarını tutamıyordu. Kardeşinin katillerini bilenlerin susmasına, 12 Mart'ta kendilerine işkence yapan kimi isimlerin salonda "Genel Sekreterlik" düşü kurmasına, Özgür'e kurşun sıkanların halen görevde olmasına isyan ediyordu.
Güneş'in, Baykal'ın, Günay'ın ve Turhan'ın duruma mutlaka bir açıklama getireceklerini söyledim; tatmin olmadı."
"N'olur ispanya örneğini inceleyin" dedi ayrılırken;
"... derin devletin içinden sosyal demokratlar çıktı orada..."
"...can dündar..."
can dündar'ın bu konuda taylan özgür'ün ablası ile yaşadığı bir anıyı söyle anlatıyor...
"CHP kurultayında tam Hasan Fehmi Güneş konuşurken bir kadın kürsüye doğru yürüdü ve "tam bağımsızlıktan" söz etmekte olan Güneş'e doğru bağırdı:
"Bağımsızlık uğruna ölen Taylan'ın dosyasını neden sakladın? Taylan'ın katili nerede?"
Güneş bir an durdu, o sırada genç kadını apar topar uzaklaştırdılar.
Kurultay'ın tozu dumanı arasında genç kadının feryadı anlaşılamadı.
Adı: Hale Kıyıcı'ydı.
1968 hareketinin ilk faili meçhul cinayetine kurban giden Taylan Özgür'ün ablasıydı.
Taylan Özgür emekli bir binbaşının oğluydu. ODTÜ öğrencisiydi. 1969 yılının 23 Eylül günü istanbul Üniversitesi öğrenci birliğinin Beyazıt'taki kongresi sırasında arkadan kurşunlanarak öldürülmüştü.
O yıla kadar belli bir noktada tutulan şiddet, Vedat Demircioğlu ve Taylan Özgür cinayetlerinden sonra birden dozunu artırmış ve 70'lerin başında 12 Mart'la sonuçlanacak kanlı perde böyle açılmıştı.
Peki bu perdeyi açan ve ülkeyi bir darbeye götüren kurşunu kim, hangi amaçla sıkmıştı?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için Özgür'ün katilini bulmak gerekiyordu.
* * *
Aslında Taylan Özgür'ün katili olarak Lisan Çakıcı adlı bir polis memuru yargılanmış, ancak kimi öğrencilerin ve tanıkların anlatımları arasındaki çelişkiler nedeniyle delil yetersizliğinden beraat etmişti.
işte o gün bugündür, yani tam 31 yıldır Hale Kıyıcı, kardeşine kurşun sıkan ismin peşindeydi.
Aradığı ipucunu, 1990 yılında emekli Yarbay Talat Turhan vermişti.
"Kontrgerilla uzmanı" sayılan Turhan bir söyleşide "derin devlet"in eylemlerini anlatırken Özgür'ün öldürülmesini örnek vermiş ve şöyle demişti:
"1978'de Hasan Fehmi Güneş'in içişleri Bakanı olmasının ertesi günü Taylan Özgür'ün dosyasını kendisine verdim."
Turhan'a göre bu dosyada Özgür'ü bir polisin değil, bir üsteğmenin öldürdüğü yazılıydı. Dosya, Bakan'a verildiğinde odada 3 kişi daha vardı: Deniz Baykal, Ertuğrul Günay ve Uğur Mumcu...
Turhan bunları anlattıktan sonra Özgür'ün ablası Hale Kıyıcı kendisine bu üsteğmenin kim olduğunu sormuş ve onun -1990 itibarıyla- orduda üst düzeyde görev yapan bir "general" olduğunu öğrenmişti. Ancak Turhan bu ismi açıklamaya yetkili olmadığını söylüyor, Kıyıcı üsteleyince de şöyle diyordu:
"Olayı delillendirmek içişleri Bakanı'nın sorumluluğunda... Ben Hasan Fehmi'yi de eleştiremiyorum. Çünkü bu örgüt, devlet içinde devlet... Çözmeye siyasilerin gücü yetmiyor..."
* * *
Hale Kıyıcı, kardeşinin katilini bulabilmek uğruna bu dosyanın peşine düştü; ancak 10 yıl uğraşmasına rağmen bir sonuç alamadı.
Sonunda dosya verildiğinde odada bulunduğu söylenen tanıklardan üçünü; Deniz Baykal, Hasan Fehmi Güneş ve Ertuğrul Günay'ı birarada bulabileceği bir yere, yani CHP kurultayına gitmeye karar verdi ve aklındaki soruyu Hasan Fehmi Güneş kürsüdeyken haykırdı.
Ancak kritik soru, "tam bağımsızlık" lafları arasında yine yanıtsız kaldı.
Kurultayda konuştuğum Hale Kıyıcı, bu duruma isyan ederken gözyaşlarını tutamıyordu. Kardeşinin katillerini bilenlerin susmasına, 12 Mart'ta kendilerine işkence yapan kimi isimlerin salonda "Genel Sekreterlik" düşü kurmasına, Özgür'e kurşun sıkanların halen görevde olmasına isyan ediyordu.
Güneş'in, Baykal'ın, Günay'ın ve Turhan'ın duruma mutlaka bir açıklama getireceklerini söyledim; tatmin olmadı."
"N'olur ispanya örneğini inceleyin" dedi ayrılırken;
"... derin devletin içinden sosyal demokratlar çıktı orada..."
"...can dündar..."
güncel Önemli Başlıklar