bugün

hayatı dolu dolu yaşamak

yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var:
yasadin mi, yogunluguna yasayacaksin bir seyi
sevgilin bitkin kalmali opulmekten
sen bitkin dusmelisin koklamaktan bir cicegi

insan saatlerce bakabilir gokyuzune
denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir cocuga
yasamak yeryuzunde, onunla karismaktir
kopmaz kokler salmaktir oraya

kucakladin mi simsiki kucaklayacaksin arkadasini
kavgaya tum kaslarinla, govdenle, tutkunla gireceksin
ve uzandin mi bir kez simsicak kumlara
bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin

insan butun guzel muzikleri dinlemeli alabildigine
hem de tum benligi seslerle, ezgilerle dolarcasina
insan baliklama dalmali icine hayatin
bir kayadan zumrut bir denize dalarcasina

uzak ulkeler cekmeli seni, tanimadigin insanlar
butun kitaplari okumak, butun hayatlari tanimak arzusuyla yanmalisin
degismemelisin hicbir seyle bir bardak su icmenin mutlulugunu
fakat ne kadar sevinc varsa yasamak ozlemiyle dolmalisin

ve kederi de yasamalisin, namusluca, butun benliginle
cunku acilar da, sevincler gibi olgunlastirir insani
kanin karismali hayatin buyuk dolasimina
dolasmali damarlarinda hayatin sonsuz taze kani

yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var:
yasadin mi buyuk yasayacaksin, irmaklara, goge, butun evrene karisircasina
cunku omur dedigimiz sey hayata sunulmus bir armagandir
ve hayat sunulmus bir armagandir insana

(bkz: ataol behramoglu)