bugün

manda ve himaye

klasik anlamda bir devletin başka bir devletçe yönetilmesi. Bu mantığa göre Cemiyeti Akvam'ı (Milletler Cemiyeti) kuran milletler, insan haklarına saygılı, medeni ve uygarlık seviyesi itibariyle yüksek, devlet yönetiminde bilgili, idare etmesini bilen milletler iken; karşılarında sözde kendilerini idareden yoksun doğulu toplumlar alır.

Bunları idare etmek de büyük devletlerin işidir. Cemiyeti Akvam'da bu yönde kararlar alındı, buna göre Irak ingiltere'nin mandaterliğine, Suriye de Fransa'nın mandaterliğine terk edilecekti.

Manda yönetimi her ülkede farklı uygulandı. A tipi B tipi ve C tipi şeklinde üçe ayrılırdı. A tipi, sınırlı bir yönetim olup diğerlerine göre daha dar olarak vasıflandırılırken mandater devletin bir süreliğine hakimiyeti söz konusudur. B tipinde zaman sınırı olmayıp manda yönetimi ve Cemiyet-i Akvam kararı ile bu tip uygulama bitirilirdi. C tipinde kapalı bir ihlal söz konusuydu.

idare edilen devlet tam anlamı ile Manda yönetimine aitti. Manda idaresi, Osmanlı aydınları içerisinde de özellikle mütareke dönemde tartışıldı. ingiliz ve ABD mandaterliğinden yana olan gruplar vardı. Manda fikrine yakın duran aydınlar mevcut durumdan az zararlı kurtulmak için güçlü bir devletin yardımı ile yeniden güçlenip bağımsızlık kazanmayı düşünüyorlardı. Salih Paşa, Ali Kemal Paşa, Vahdettin ve saray hükümeti ingiliz mandasını savunurken milli mücadele hareketinin ilk dışişleri bakanı Bekir Sami Bey, ismet Paşa, Refet bele, Rauf Orbay, Halide Edip Adıvar gibi isimler de ABD mandasından yanaydılar.

Wilson ve ekibi Osmanlı topraklarında Manda hakimiyeti kurmak istiyordu; ancak halkı böyle bir maceraya ikna etmek zordu. Atatürke göre bu milleti hiçbir manda yönetimine terk etmek uygun değildi. Ya istiklal Ya Ölüm mantalitesi vardı; ancak Atatürkün dava arkadaşlarının bu fikre yakın olmaları abd mandasının uzun süre tartışılmasına neden olduğu gibi Atatürk'te de zaman zaman bu fikrin uyanmasında etkili oldu. Atatürk, Anadolu üzerinde tetkik yapılmasını , Amerikan Mandaterliğinin ne derece mümkün olabileceğinin araştırılması yönünde bir rapor hazırlanmasını yazı ile Amerikan hükümetine bildirir, cevap karanlıkta kalmıştır. bunun imkansızlığını bilen atatürkçüler, bu zaten kabul edilmez der. buna rağmen atatürk ün general harbordla sohbetlerde bulunması ve olası bir manda yönetimini, itilaf devletleriyle birbirine karşı kullanmak siyaseti hakkında tezler ileri sürülebilir. ''aynı zamanda atatürkün dava arkadaşlarından kopmamak için de manda fikrine bazen yakın durması olasıdır.''
güncel Önemli Başlıklar