bugün

deniz kıyısında yaşayanların denizden kopamayışı

deniz, yelken,tutku,yüzmek, özgürlük, mavi,rahatlık, hava vs. derken anlamlandırılabilecek hadise. olgudaki tutkuların körüklenişi kadar rahat yaşama isteğinin ayyuka çıkışı da etkendir. şu rahat yaşama isteği derken politik bir zeminden çok özgürlük hissinin layıkıyla yaşanmasını kastettiğimi ifadeleyeyim.diğer açıdan bağlantı kurulabilir mi belki kurulabilir lakin derdim bu değil.
bazen, denizin kendine has kokusunu ve dalgaların sesini dahi duymak/ dinlemek ömür uzatmak için kafidir. asıl sorun burda düğümleniyor. bırakıp gidemiyorsun, denize endeksli bir yaşam sürmenin dayanılmaz hafifliği savuruyor seni. bu kendine has tutkusal sendrom insanın kendisini iyi hissetmesine neden oluyor. şehrin boğuculuğu denize özlemi pekiştiriyor. bir de şey vardır, sürekli deniz kıyısında yaşayanlara gıptayla bakılır yaa. üff havası bile farklı. at kendini denize. dalgalar götürecek seni. bahanesi çok, bir mutluluk akışı. deniz kenarında içip, ömrü uzatmak... daha az stresli, çokca pozitif!
sonuç daha çok tebessüm!kopmayış değil! kopamayış! bunun adı rüzgarlı deniz kıyısı sendromu. her şeyden bağımsız, tutkuya takılmış, kalmış!
güncel Önemli Başlıklar