bugün

ilişkiden zevk alan orospu

bu dünyada herkes, her ne yaşam, kültür ve sosyal çevreye ve yapıya sahip olursa olsun,hangi kişilikten, yetişme biçiminden ve ekonomikyapıdan gelirse gelsin, hangi tanrı' ya, toteme, inançsızlığa inanırsa inansın sonuçta hep masumiyetin peşindedir. hepimiz ister istemez doğduğumuz andaki masumiyetimize geri dönmek, o saflığı, o kokuyu, o katıksız temizliği yakalamaya çalışırz. ama asla geri dönüşü yoktur kirlenmenin. insanın yaşamı bir yolculuktur ve her adımda ölçüp biçerek, iyiniyetimizi muhafaza ederek yol alsak dahi kirleniriz. ama yine de masumiyet ' i aramaktan vazgeçemeyiz. biliyorum sert gelecek bundan sonra söyleyeceklerim, eksi oylarınıza mazhar olacağım. olsun!

bir tecavüzcü ilk tecavüzünden beş dakika sonra, ereksiyonu sona erdiğinde inanın annesini düşünür.hani mahkeme çıkışlarında hep sorulur ya; senin annen yok mu diye: boşadır o soru! cevabıda kimseyi tatmin etmez. hele ki hiç günahı olmadığı halde o tecavüzün kurbanı olmuş ve kendini ayıplı kirlenmiş hisseden tecavüz kurbanı hiç tatmin olmaz. o sapığın bir annesi vardır ve düşünür.ama biraz geç düşünür. zaten o ince ayrımdadır onun sapıklığı da.

bir hırsız ilk para çalışında, annesinin pazar parası olmadığı için yol kenarından topladığı otlarla pişirdiği uyduruk yemeği hatırlar. doğru yerden işler vicdanı ama yanlış yerden verir tepkisini. çalar. ve ne yazık ki çaldığından hala ot yiyen annesine götürmeyi ya akıl edemez ya da onuda kirletmez istemez.

bir fahişe ki gönlü fahişe insanlar yanında klasik olsa da gerçekten kader kurbanı kadınlarımızı tenzih ederim, kendi seçimlerini yaşayıp da fahişe olanları da hor görmem,çocukluklarını, anababalarını, hayallerini, pişmanlıklarını anlamak ve dinlemek isterim. radyolarda yıllarca sabahlara kadar kadınlarla dertleştim. iyiliklerini isteyen ama hep yanlış baskılarla çocuklarını bunaltan anne babaların yarattığı derin travmaları bilirim. tekstilde çalışan asgari ücretli ve kahretsin asgari hayalleri olan bir kadının, patronun karısının sırtında gördüğü bluza olan özlemini kimse hor göremez. halinden bir anlayan bir dinleyen olmadığında, üzerindeki baskılar arttığında, sinirler yıprandığında, bütün çabalar boşa çıktığında, eve hac izler geldiğinde, koca evi terkettiğinde, ev sahibi evden attığında, o kadının halini gören bizlerin imeceleşmek yerine salyalaşmalarımız peydah olduğunda o kadın yenik düşerse bunlara Ki,sabahları saçını taramaya fırsat bulamadığı siyah önlüklü, dantel beyaz yakalı bir de kızı varsa, o kadın fahişe olur ve bende o kadının alnından öperim arkadaş. o kadın bir çocuk, sonra bir ergen, sonra bir genç kız, sonra bir eş olmuştur, biz onu görmezden gele gele, eze eze zorla orospu yapmışızdır, üstüne bir de sikmişizdir. sonra da tüü rezil orospu diye aşağılamışızdır. orospuluk hangimizde bilin bakalım.

o kadın orospuluğunun beşinci yılında, bedeni katran kokarken, sidik kokan odalarda rutubetle savaşırken kızının beyaz yakalığında arar masumiyetini, çoktan yitirip asla bulamayacağı masumiyetini.

insan bir yolcudur. yürürken kirlenir. önemli olan kendi kirini başkalarına bulaştırmamak, başkalarının kirini hor görmemektir.