bugün

garantili erkek çocuk yöntemleri

yoktur!

ve zaten olmamalıdır da...

çünkü doğa yolunu bilmekte. neyin nasıl ve ne ölçüde olacağını, bizim bilemediğimiz, bir güç tayin etmekte nasıl olsa... Bu güç doğadaki erkek ve dişi dengesini, biz insanlar ve diğer tüm canlılar için belirlemekte bir biçimde. Bu dengeyi bozacağız da ne olacak?

haydi tarım toplumunu, feodal toplumları anlarım. anlarım ve o "naif" arzunun ellerinden öperim. sonuçta erkek -bir diğer tahlilde- "güç" demektir ve toprağı işlemek ve elde tutmak için de güç gerektir. bu nedenle sayıca çok olmakta fayda vardır. bunun için de doğurganlık şarttır ve doğacak çocukların erkek olması gücü arttır.

iyi de kardeşim "kent yaşamında" erkek evlatla ne yapmayı düşünmektesiniz?

o eskidendi, teee roma hukukunda kaldı kadının erkeğin "manus"u altında olması... evlendiğinde babanın "manus"undan kocasının "manus"una geçmesi... (bu arada manus ile namus arasındaki sözcük benzerliğine bakar mısınız?)

Eninde sonunda "olsun da olsun" diye ter ter tepindiğiniz o sevgili oğulcuklarınız bir kadının "güdümüne" girecek ve size yalnızca "o"nun izin verdiği ölçüde yakın kalabilecek ve bu nedenle de halk arasında "ana-babaya kız evlat bakar" denilecekken -çünkü kadın kendi ana babasına "söke söke" bakarken, erkek evlat ancak karısı izin verdiği ölçüde bakabilecektir- nedir yani ille de erkek olsun hırsı?...