bugün

sümbülzade vehbi efendi

internette gezerken rastlanan tarihi bir kişilik.
Bir gün padişah Vehbi Efendiyi yanına çağırır ve "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. Vehbi Efendi şiiri yazar. işte o şiir:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

Lal-u sşarap içirem ve ıslatıp geçirem,
Parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.

Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard etegin beline, olmasın çamur aman.

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun saduman.

Sen her zaman gelesin, ben Vehbiye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.

Sümbülüzade Vehbi Efendi

diz çökmüş edit: böyle bir şahsiyet yaşamış.