bugün

annesiz büyüyen çocukların özlemleri

bana terliği o atsaydı, omzuma çarpsaydı da en büyük acı o zannetseydim.
oyun oynarken kırdığım onun bibloları olsaydı, başkasının değil.
o başıma kaksaydı, annem der geçerdim,
annem der unuturdum,
annem der sinirinin geçmesini beklerdim,
annem der sevimlilik yapardım...
uzayıp giden bir anne parantezi işte.
içindeki her cümle can yakan, yürek acıtan.
en yakınım olsa ne, acıkınca söyleyemedim,
özelim en özel kaldı hep, paylaşamadım...
gerçek sırlarım oldu sadece kendimin bildiği...
hastalandım...
kendi nane limonumu kendim kaynattım,
derdime kendim çare oldum,
arkamda güveneceğim biri olmadı...
annesi ne iyi yetiştirmiş derlerdi ya hep arkamdan...
yetiştirilmekten değil o mecburiyetten.
her şeyi yapabilmem becerimden değil,
sorumluluk sahibi olmam istediğimden değil...
bunlar hep mecburiyetten...
başka şansım olmadığından.
olsaydı yemeğimi yapan, söküğümü diken, sorumluluklarımı paylaşan
belki ben de sıyrılır kaçardım "ben onu yapmasını bilmem diye"

annesiz büyüyen çocukların özlemleri yoktur, o bi kere en önemlisine sahip olmamıştır, sahip olduğunda yitirmiştir...1-0 yenik başlamıştır, eksik.
özlemleri yoktur onların.
yürek acıları vardır.