güzel arabalara binmek istemek

Aklı başında insanın Türkiye şartlarında yapmaması gerekendir. Sinir stres sahibi olursunuz.

3 kere kırmızı Işıkta beklerken arkadan çarptılar. ilkinde çok kötü çarptılar. Allahtan arka koltukta kimse yoktu. Yoksa kesin ölürdü. Şimdi kırmızıda beklerken bi gözümle ışığa bakıyorum öbür gözümle arkadan gelene.

2 kere tali yoldan kontrolsüz çıkan araç çarptı. Bu kazalardan sonuncusunda yolcu kapısı sıkıştı. Yolcu kişi sürücü kapısından çıkmak durumunda kaldı.

1 kere tek yönlü yolda ters parketmiş araç park yerinden çıkarken kafa kafaya çarpıştık.

1 kere de dönel kavşağa kontrolsüz giren araç çarptı. Çok kötü çarptı hemde göbekteki bankete savrulup devrildik.

Özetle kazaların hepsinde kusurlu sürücü karşı taraftı. Maddi hasar hele hele ciddi yaralanma ve ölümde kimin kusurlu olduğunun pek önemi kalmıyor. Bu yüzden diğer sürücülerin de davranışlarını “öngörerek” araç sürmek durumunda kalıyorsunuz. Hele ki bir arabayı ilk aldığınız gün ve satacağınız gün yaptığınız kazalar ciddi ciddi daha çok can sıkıyor.

Bu yüzden fiat egea‘ya biniyorum. Çarpsalar da gözüme gelmiyor. Arada sıkışık trafikte dokunduruyorlar, dönerken kapı çıtasına sürtüyorlar, park ederken tampona yaslıyorlar filan, bişey yok bişey yok deyip devam ediyoruz.