bugün

kör kedi bakım rehberi

Çalıştığımız konteynerin yanında sabaha doğru viyaklama sesiyle uyandım. 2 tekir yavrusu vardı. Tahmini bir iki aylık. Yavrulardan birinin gözleri kapalı ve aşırı çapaklanmıştı. Kardeşi onun gözlerini yalayarak temizliyordu. Akşamdan kalan çayla gözleri kapalı yavrunun çapaklarını temizledim kendi kedimin de çapaklarını çayla temizlerim ama durum çayla düzelecek gibi değildi. Ertesi gün kedileri attım arabaya veterinere götürdüm. Parazit aşılarını yaptılar. Gözleri kapalı kedinin gözünü açınca durum ortaya çıktı. Kedinin gözüne perde inmiş ve iltihaplanmış. Torbased mi torbex mi ne sürdüler. Daha sonra ilaçları alıp ben tedaviye devam ettim. iltihabı kuruttuk ama kedinin korneası dumanlı olduğundan göremiyor artık. Sadece ışığı algılayabiliyor. Diğer kardeşinin boynuna zil taktık ki yerini anlayabilsin. Kör olan gözlerindeki iltihap iyileşince hızla kilo almaya başladı. Tüyleri filan da parladı. Neredeyse kardeşini yakaladı gelişim olarak.

Ne zaman konteynerin yanına gitsem kör olan kedi geldiğimi anlayıp miyavlamaya başlıyor. Burnuyla havayı koklayıp beni arıyor. Artık o alanı da ezberlemiş yürürken sağa sola çarpması da azaldı. Kardeşi de analarından daha delikanlıymış bırakmadı kör kediyi. Hep yüzünü gözünü yalayarak temizliyor. Ama kör kedinin ben gelince miyavlayıp havayı koklaması, gel deyince koşa koşa gelip ayaklarıma sürtünmesi yüreğimi sıkıştırıyor. Daha doğarken hayata 1-0 yenik başlamış. Yazık be. Öyle korkuyorum ki bi arabanın altında kalır malır diye.