bugün

tıp dünyasından beklentiniz

benim en büyük umudum boş konuşmanın aşısı bulunsun.

mesela bir insanla konuşmaya veya tartışmaya başlamadan, safsata ile bilim arasındaki farkı anlatmakla uğraşmayalım evvela. herkesi en az bu zeka seviyesine getirebilen bir aşı bulunsun ve çok erken yaşlardan itibaren insanlara uygulansın.

hani en başta platon açıklamış ya; felsefe de her şey bir gaz ve toz bulutu bile demeden önce; bir idealar dünyası vardır, bir de gerçek dünya. bir olması gereken vardır, bir de gerçekte olan. yani doğru olan ile gerçek olan nasıl aynı şey değilse, olması gereken müslüman ve olan müslüman aynı şey değildir. ve bu aşı insanlarla böyle şeyleri tartışırken bu ikisini birbirine karıştırmasını engellesin. biz karşımızdakiyle tarih mi, kuran mı, müslümanlar veya siyasal islamcılar mı, yoksa tüm bu kavramlar içindeki en göreceli en muğlak kavram olan islamiyeti mi tartışıyoruz bilelim. işte kişi, tüm bunların hangisi soyut hangisi somut, hangisi idealde hangisi gerçekte bunu ayırt etsin ve tek bir platform üzerinden gerçek argümanlarla tartışabilsin. tarih ve tarihi bilgilerin günümüz normlarına göre değerlendirmenin ne büyük bir yanılgı olduğunu, günümüz şartları göz önünde bulundurularak geçmişi yargılamanın yanılgısı kadar tehlikeli olduğunu kavrayabilsin. ki şayet kendince tüm bu kavramların aynı şeyi ifade etmediğini bildiği halde tüm bunları şark kurnazlığı ile yapıyorsa, ne komik duruma düştüğünü görebilsin.

yoksa kimse burda islam adı altında araperestlik veya cinsiyetçi siyasal islamcılık hevesinde değil.