bugün

iskandinav ülkelerindeki korkunç tecavüz oranları

Çünkü Temelinde vakti zamanında kendi kanunlarında yer alan boşluklar ve suçun tanımlanmasındaki hatalar ve fırsattan istifadeyle oluşan örtbas yer alıyor;

--spoiler--
Tüm iskandinav ülkelerinin imza attığı istanbul Sözleşmesine göre, tecavüz ve cinsel nitelikteki tüm rıza dışı eylemlerin suç olarak sınıflandırılması gerektiği, ancak

Finlandiya, Norveç ve Danimarka'daki yasalarda, "rıza dışı olması" temeline dayanan bir tecavüz tanımı bulunmadığına dikkati çekildi.

Raporda, yasada veya uygulamada, bir mağdurun fiziksel olarak direnmediği için rıza gösterdiği varsayımının sorunlu olduğu, çünkü cinsel saldırı sırasında mağdurda "donma" gibi fizyolojik veya psikolojik eylemsizlik görülebildiğine vurgu yapıldı.

https://www.milliyet.com....-adalet-bulamiyor-2853020
--spoiler--

Muhtemel onlar da kendi kanunlarındaki eksiklikleri farketmiş (şikayetler artınca) olacaklar ki (isveç) düzenleme yoluna gitmişler ve ardından mahkumiyet oranlarının % 75 artması gibi olumlu gelişmeler olmuş.

--spoiler--
isveç'te tecavüzün tanımı değişti, mahkumiyet oranı yüzde 75 arttı

Tecavüzün yasal tanımını 'rıza olmaksızın seks' şeklinde değiştirmenin kurbanlardan yana olumlu etkisini gören isveç'in mahkumiyet oranında büyük artışa tanık olmasının ardından diğer ülkelere örnek olması yönünde çağrı yapılıyor.

isveç'te 2018 yılında tecavüzün yasal tanımının 'rıza olmaksızın seks' şeklinde değiştirilmesinin ardından savcıların şiddet tehdidi, kullanımı ya da zorlama olup olmadığını kanıtlamasına gerek kalmazken, tecavüzden mahkumiyet de yüzde 75 oranında arttı.

Ulusal Suç Önleme Konseyi (Bra), tecavüzden mahkumiyet sayısının 2017 yılında 190 olduğuna, 2019 yılında ise 333'e çıktığına dikkat çekti.

Konsey, bu sayıların, tanım değişikliğinin 'beklenenden çok daha büyük etkide' bulunduğunu gösterdiğini belirtti.

'Rıza meselesi tartışılsın'

Bra'nın kıdemli araştırmacılarından Stina Holmberg "Bu kadar büyük artış sürpriz oldu. Bu iyiye işaret, zira tecavüz kurbanları için çok daha fazla oranda adaletin yerini bulması anlamına geliyor" dedi.

Holmberg, 'yasayla gelen bu değişimin, evlerde ve okullarda rıza meselesinin tartışılmasını teşvik etmesini umduğunu' söyledi.

iskandinav ülkesindeki bu veriler, diğer ülkelerde de tecavüzle ilgili yasaların değiştirilmesi çağrılarını beraberinde getirdi.

Uluslararası Af Örgütü'nün kadın hakları konusunda kıdemli politika danışmanı Katarina Bergehed, "Diğer ülkelerin isveç'in izinden gitmelerine acil ihtiyaç olduğu ortaya çıktı" çağrısını yaptı.

Kurbanların neredeyse tamamı saldırganı tanıyor

'Tecavüz denilince akla bir yabancının saldırısının geldiğini, ama tekil davalara bakıldığında kurbanların neredeyse tamamının saldırganı tanıdığını' belirten Bergehed, "Cinsel faaliyet karşılıklı rızaya dayanmalı, bunun dışındaki her şey tecavüzdür" dedi.

Donup kaldıklarında kendilerini suçluyorlar

'Basmakalıp görüşlerin hakimiyeti yüzünden kurbanların tecavüz suçlamasında bulunamadığını, gerçekten tecavüze uğrayıp uğramadıklarından emin olamadıklarını' söyleyen kadın hakları savunucusu, 'kadınların özellikle donup kaldıkları, karşı koymadıkları durumlarda olanlardan kendilerini suçladığını' vurguladı.

Polis ve mahkeme tecavüz kurbanının anlatımını eğer karşı koymadıysa genelde ciddiye almazken, kanıtlar pek çok kurbanın o sırada geçici felç yaşadığını gösteriyor. Nitekim Bergehed, 'isveç'te tecavüz kurbanları için acil klinik araştırmasına göre kurbanların yüzde 70'inin korkudan dona kalma reaksiyonu verdiğini' aktardı.

https://tr.sputniknews.co...yet-orani-yuzde-75-artti/
--spoiler--

Yani meseleyi salt göçmenlerin üzerine yıkmak adil bir yaklaşım tarzı değil. Bu konuyu tam anlamıyla bilmemek ve göçmenleri suçlayıp yargısız infaz yapmak. Tecavüz Suç adli ve polis kriminal raporlarını, ülke ülke yerli yabancı göçmen v.s. tek tek listelerini vermeden zanna dayalı iddialara binaen komple göçmenleri suçlamak haksızlıktır. Ne yani misal finlandiyada senede görülen 50 bin tecavüz vakasının hepsi göçmenlere mi ait? Bunun mümkün olması imkansız. Öyle olsa hazır fırsat, avrupada ne kadar göçmen varsa hepsini kapı dışarı ederlerdi.

Aslında göçmenlerinlerin üzerinden suçlanmak istenen islam. Böyle düşünenler sadece, avrupanın ısrarla ve ustalıkla üzerini örtüp sümenaltı ettiği kiliselerde binlerce taciz ve tecavüzüne maruz kaldığı sapık papazlar tarafından mağdur edilen çocuklar ve hakkını arayamayan yerli hristiyan vatandaşların dosyalarına bir bakıversinler. Dehşet neymiş öğrenirler..