bugün
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı13
- icardi190510
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak20
- junkman13
- anın görüntüsü17
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- yigitzsche15
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
http://richarddawkins.net...-of-Ex-Muslims-of-Britain
adnan oktar'ın "yaratılış atlası" kitabı üstüne yaptığı konuşma linkten izlenebilir. dawkins'in oktar üstüne bi iki esprisi var ama buraya yazamıyorum. burası da kapanır.
yine de konuşma içinde iki tane önemli şeyden daha bahsediyor.
birincisi harvard'da (sanırım orasıydı) ve bi tane daha kaliteli bi üniversitede eğitim almış bi bilimadamından bahsediyordu. bu bilimadamı bi gün eve gelmiş ve bu üniversitelerde aldığı eğitimin incil'de anlatılan hangi kısımlarla çeliştiğini görmek istemiş. eline bi makas almış ve incil'deki bilimdışı yerleri kesmeye başlamış. iş bittiğinde elinde incil'den bi iki sayfadan başka bi şey kalmamış. o anı sonradan anlatırken şöyle demiş: "işte o an çöpe atıverdim"
incil'i değil ama.. bilimi. bakmış bilim incil'le neredeyse hiç uyuşmuyor, o zaman artık bilimadamı değilim ben ve bundan sonra dinim ne diyorsa sadece o bana yol gösterecek demiş.
dawkins bu hikayeden sonra ekliyor. işte bu derece yoğun telkin ve inancın, iki kaliteli üniversitede bilimsel eğitim almış bi insana bile yaptırdığı şeyi gördükten sonra kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki.. bilimsel gerçeklerin dinin ileri sürdüklerini çürüttüklerini kanıtlasak bile dine inanan insanların çoğu inançlarından vazgeçmeyecekler. çünkü telkin bi insanı hiç kıramayacağı sabit fikirlere mahkum ediyor.
bizim memlekette de mantığa uygun olmayan dini hükümler karşısında inananların "ben anlamasam da bi hikmet vardır, zaten inanç mantıkla kavranmaz" savunması benzer örnek olarak verilebilir.
sonuç, din (ve aslında son günlerde örneklendiği üstüne, inanç ile kabullenilmiş hiç bi fikir - burada ulusalcılıktan bahsediyorum) üstüne tartışarak hiç bi savunurunun fikirlerini değiştirmek mümkün değildir.
umudumuz yeni nesillerin daha bilimsel metodlara meyledecek şekilde yetişmelerinde.
adnan oktar'ın "yaratılış atlası" kitabı üstüne yaptığı konuşma linkten izlenebilir. dawkins'in oktar üstüne bi iki esprisi var ama buraya yazamıyorum. burası da kapanır.
yine de konuşma içinde iki tane önemli şeyden daha bahsediyor.
birincisi harvard'da (sanırım orasıydı) ve bi tane daha kaliteli bi üniversitede eğitim almış bi bilimadamından bahsediyordu. bu bilimadamı bi gün eve gelmiş ve bu üniversitelerde aldığı eğitimin incil'de anlatılan hangi kısımlarla çeliştiğini görmek istemiş. eline bi makas almış ve incil'deki bilimdışı yerleri kesmeye başlamış. iş bittiğinde elinde incil'den bi iki sayfadan başka bi şey kalmamış. o anı sonradan anlatırken şöyle demiş: "işte o an çöpe atıverdim"
incil'i değil ama.. bilimi. bakmış bilim incil'le neredeyse hiç uyuşmuyor, o zaman artık bilimadamı değilim ben ve bundan sonra dinim ne diyorsa sadece o bana yol gösterecek demiş.
dawkins bu hikayeden sonra ekliyor. işte bu derece yoğun telkin ve inancın, iki kaliteli üniversitede bilimsel eğitim almış bi insana bile yaptırdığı şeyi gördükten sonra kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki.. bilimsel gerçeklerin dinin ileri sürdüklerini çürüttüklerini kanıtlasak bile dine inanan insanların çoğu inançlarından vazgeçmeyecekler. çünkü telkin bi insanı hiç kıramayacağı sabit fikirlere mahkum ediyor.
bizim memlekette de mantığa uygun olmayan dini hükümler karşısında inananların "ben anlamasam da bi hikmet vardır, zaten inanç mantıkla kavranmaz" savunması benzer örnek olarak verilebilir.
sonuç, din (ve aslında son günlerde örneklendiği üstüne, inanç ile kabullenilmiş hiç bi fikir - burada ulusalcılıktan bahsediyorum) üstüne tartışarak hiç bi savunurunun fikirlerini değiştirmek mümkün değildir.
umudumuz yeni nesillerin daha bilimsel metodlara meyledecek şekilde yetişmelerinde.
güncel Önemli Başlıklar