bugün

mutluluk

'' insan, ancak sahte hazza doyup da kendisine sunulan şeylerden tiksindiği ve sadece mutluluğun pozitif vekilinin değil -bu vekile karşı gösterdiği sözümona marazi dirençten vazgeçtiğinde mutluluğu satın alabileceği söylenmektedir ona- gerçekten adına layık bir mutluluğun bile yetersizliğini sezdiği anda deneyimin potansiyel boyutlarını anlamaya başlayabilir. bilimsel epikürcü sanatoryum yöneticisi ile eğlence endüstrisinin asabi propaganda şeflerinin bir ağızdan seslendirdikleri "mutlu ol!" nasihatında, işten huzursuz bir halde dönüp de kapıda kendisini neşeli gülücüklerle karşılamadıkları için çocuklarını haşlayan babanın öfkesini andıran bir şey vardır. egemenlik mekanizması, yol açtığı acıların görülmesini de önler. ''

adorno' nun minima moralia kitabından okuduğum bu bölüm ' mutluluk ' hakkında okuduğum en iyi yazılardan biri sanırım. mutluluğun dahi nesneleştiği bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki. mutluluğu zaruriyet haline getiren günlerin, mutluluğu öğütleyerek metalaşmayı tetikleyen, mutsuzluğu örtbas etmeye çalışan ve pek de başarılı olamayan bir medeniyetin esiriyiz.

oysa mutlu olmak zorunda değiliz ve bunun ayırdına varmak insanı özgür kılıyor, ki adorno' nun sözünü ettiği egemenlik mekanizması da bizzat bundan çekiniyor olmalı. gösteriş budalalarının sahte mutluluklarıyla çevrili olduğumuz günümüzde, mutsuzluğun bir lüks, bir sığınak haline geldiğine şahit oluyoruz.
güncel Önemli Başlıklar