bugün

leyla ile mecnun

nasıl bir dizi olduğundan bahsetmeyeceğim. her karakteri ayrı güzel, her duyguyu vermesi ayrı güzel hissettirdiği her şey güzeldi bu dizinin.

izlerken gelecek hayalim vardı, çok da büyük bir şey değildi. bir sevgilim olsun istemiştim beraber her şeyi öğreneceğimiz beraber her şeyi keşfedeceğimiz. beraberken hiçbir şeyden korkmayacaktık. en zor anlarımızda bile birbirimize sarılıp atlatacaktık.

bu hayallerin üstünden 5 6 sene geçti tabi hayaller gerçek olmadı. diziyi izlerken o hayal kurduğum zamanlar geliyor aklıma, gelecekten umutlu bir çocuk geliyor aklıma.

bir enstrümantal müziği vardı. son sezonunda mezarlığa giderken çalıyordu. o müziği telefona atmıştım. babamın mezarına giderken dinliyordum, o dönem bir de sevdiğim bir kadın vardı onu da getirip ziyaret ettirecektim babamı. olmadı sonra o kadınla arkadaş olduk dost olduk. o müzik hala aklımda daha sonra gittiğimde yine dinlemiştim sonra da o günden beri babamın mezarına gitmedim.

farklı bir diziydi. absürd ama hayatın içinden tam da. hani gençlik değil de çocukluk zamanımda izlemiş olmayı isterdim bu güzel diziyi.