bugün

uludağ üniversitesi tıp fakültesi hastanesi

sağlam girebilen bir bireyin hasta çıkması olayı gerçekten de muhtemel olan hastane. çünkü, eğer bir yakınınız ağır bir ameliyat geçirecek olsa bile, tıp fakültesi'ne götürüp de, profesörlerin eline teslim etmeden önce iki kere düşünülesi de fakülte hastanesidir aynı zamanda. çünkü, hemen hemen hiçbir profesör kalkıp da, kendisi yapmaz ameliyatı. yanındaki asistan ordusuna, - ki ameliyatı yapan da genelde, bölümle alakalı olan baş asistandır - vermiş olduğu direktiflerle ameliyatı yönlendirerek sonlandırma yoluna gider.

bir de, tecrübelerimden bildiğim kadarıyla, yoğun bakımda yatan ve de 2-3 gün içinde ölmesi muhtemel hastalar için bile, ikinci bir ameliyat vak'asına soyunabilirler..

neden mi?

sonuçta bir tıp fakültesi hastanesinde kalıyorsunuz, ya da hastanıza refakatçısınız. hastanız, ölümüne yakınken, neden içi açılıp bakılmasın, neden hastanız tıp bilimine fayda sağlamasın ki? eğer, genellemelerden uzak birkaç profesörü olsa bile, böyle bir sürü profesörün olduğu da yadsınamaz bir gerçektir.

(bkz: genel cerrahi)