bugün
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- demet akalın'ın zeka seviyesi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır15
- icardi190518
- anın görüntüsü15
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız21
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
şiiri incelersek:
edebiyatımızda kurtuluş savaşı'nın kazanılmasında büyük rol oynayan sakarya sıkça işlenmiştir. bu işlenen şiir, hikaye veya romanlarda genelde; kahramanlık, ordu, asker, başarı anlatılır. fakat zamanın geçmesi ile duygudaki yoğunluğun azalmasıyla sakarya başka ifadeler amacıyla da kullanılmıştır.
kısakürek'in bir özelliğini biliyoruz ki o; dış alemdeki bir objeyi kendine belirleyip bunu iç dünyasındaki bir nesneye bağlayabiliyor. bunun en net örneği "kaldırımlar" ve "sakarya destanı"dır.
burada sakarya nehri iki anlamda kullanılmıştır:
1- gerçek anlamda sakarya nehri
2- türk gençliği
mehmetçik, asker olarak değil, mehmetçik'in çıkışı olan türk gençliği sembole eştir.
şiirin ilk kısımlarında sakarya nehri tasvir edimiştir. kıvrım kıvrım akan nehir ile şair kendi benliğini, durumunu kıyaslar. bu kıyaslamanın nedeni sakarya'nın akıp engel tanımaması yanında şair yokuş çıkarken zorlanmaktadır. anlatımı güçlendirmek için zıtlıkları kullanmıştır. en küçük ayrıntıdaki zıtlıklar iç içe geçmiştir.
"fakat sakarya başka" mısrası ile artık gerçek sakarya dışındaki anlamı yani; türk gençliğini ifade eder. gençlik "kurşundan bir yük" altındaki "köpükten gövde" olarak tasvir edilir. batının sömürgeci ve baskıcı düşüncesini sorgulama imkanı vermeyen güçler vardır bunlar "yokuş" olarak nitlendirilirler. türk genci neden köpükten gövdedir? çünkü henüz olgunlaşmamış, talıması gereken türk tarihi ve kültürünü farkedememiştir. bunun nedeni dış baskılardır. ama taşıdığı kurşundan yük; güçlü, değerli türk tarihi ve kültürüdür. fakat kısakürek'te "ilahi güç" "iman" düşüncesi ağır basar. tanrı izin verdikçe bu gövde daima ilerleyecektir fikrindedir. türk gençliği daha sonra; kanaryaya benzetlirken taşıması gereken yük; binbir başlı kartala benzetilmiştir bunun nedeni yine gençliğin tecrübesiz oluşuyla alakalıdır.
türk tarihi boyunca gençliğin çektiği acılar anlatılır bu acılar savaş meydanlarında ve anadoluda yaşanmaktadır. fakat kıskürek şuna dikkat çeker bu acıların sonunda ne bir ödül vardır ne de rütbe. acı ile yoğrulan bedenlere yine acı eşlik eder çünkü sonuçta anne babadan vatandan ayrı kalınır. gençlik acıyla yoğrulur ama pes etmez.
son bendde insan ile nehir karşılaştırılır ve kısakürek için hareketsizlik ölümdür. türk gençliği acılara razıdır yeter ki bir varlık gösterebilsin. sakarya nehri'nin ölümü sularının bir havuza doldurulması ise, gençliğin ölümü ise; hareketsizliktir.
şair kendini ve türk gençliğini kötülüklere araç olmamış saf, "allah yolunun iki divanesi" olarak görür. gençlik anadolu'nun temiz çocuğudur.
son kısımda yine nehir tasvir edilir kılavuz; son peygamber olarak belirtilir ve çarpıcı sona ulaşılır. tüm bender bu sona ulaşmak için yazılmış gibidir.
"yüz üstü çok süründün ayağa kalk sakarya"
tarihten, kişisel düşünceden, sohbetten faydalanmış bu son kısım ise; hitabettir. türk gençliği kastedilmektedir. öektikleri çilelerin son bulması gerektiğini söyler. bu sürünüşün sonu aydınlık ve ferahtır buna inanmaktadır. "ayağa kalmak" bu şiirde bahsettiği değerlere, kültüre, tarihe sahip çıkması anlamını taşır.
şiir divan edebiyatı nazım şekli terkib-i bendile yazılmıştır bu normaldir çünkü divan edebiyatı gibi yoğun bir söyleyişe sahiptir tek farkı sayıca az bendli olmasıdır.
edebiyatımızda kurtuluş savaşı'nın kazanılmasında büyük rol oynayan sakarya sıkça işlenmiştir. bu işlenen şiir, hikaye veya romanlarda genelde; kahramanlık, ordu, asker, başarı anlatılır. fakat zamanın geçmesi ile duygudaki yoğunluğun azalmasıyla sakarya başka ifadeler amacıyla da kullanılmıştır.
kısakürek'in bir özelliğini biliyoruz ki o; dış alemdeki bir objeyi kendine belirleyip bunu iç dünyasındaki bir nesneye bağlayabiliyor. bunun en net örneği "kaldırımlar" ve "sakarya destanı"dır.
burada sakarya nehri iki anlamda kullanılmıştır:
1- gerçek anlamda sakarya nehri
2- türk gençliği
mehmetçik, asker olarak değil, mehmetçik'in çıkışı olan türk gençliği sembole eştir.
şiirin ilk kısımlarında sakarya nehri tasvir edimiştir. kıvrım kıvrım akan nehir ile şair kendi benliğini, durumunu kıyaslar. bu kıyaslamanın nedeni sakarya'nın akıp engel tanımaması yanında şair yokuş çıkarken zorlanmaktadır. anlatımı güçlendirmek için zıtlıkları kullanmıştır. en küçük ayrıntıdaki zıtlıklar iç içe geçmiştir.
"fakat sakarya başka" mısrası ile artık gerçek sakarya dışındaki anlamı yani; türk gençliğini ifade eder. gençlik "kurşundan bir yük" altındaki "köpükten gövde" olarak tasvir edilir. batının sömürgeci ve baskıcı düşüncesini sorgulama imkanı vermeyen güçler vardır bunlar "yokuş" olarak nitlendirilirler. türk genci neden köpükten gövdedir? çünkü henüz olgunlaşmamış, talıması gereken türk tarihi ve kültürünü farkedememiştir. bunun nedeni dış baskılardır. ama taşıdığı kurşundan yük; güçlü, değerli türk tarihi ve kültürüdür. fakat kısakürek'te "ilahi güç" "iman" düşüncesi ağır basar. tanrı izin verdikçe bu gövde daima ilerleyecektir fikrindedir. türk gençliği daha sonra; kanaryaya benzetlirken taşıması gereken yük; binbir başlı kartala benzetilmiştir bunun nedeni yine gençliğin tecrübesiz oluşuyla alakalıdır.
türk tarihi boyunca gençliğin çektiği acılar anlatılır bu acılar savaş meydanlarında ve anadoluda yaşanmaktadır. fakat kıskürek şuna dikkat çeker bu acıların sonunda ne bir ödül vardır ne de rütbe. acı ile yoğrulan bedenlere yine acı eşlik eder çünkü sonuçta anne babadan vatandan ayrı kalınır. gençlik acıyla yoğrulur ama pes etmez.
son bendde insan ile nehir karşılaştırılır ve kısakürek için hareketsizlik ölümdür. türk gençliği acılara razıdır yeter ki bir varlık gösterebilsin. sakarya nehri'nin ölümü sularının bir havuza doldurulması ise, gençliğin ölümü ise; hareketsizliktir.
şair kendini ve türk gençliğini kötülüklere araç olmamış saf, "allah yolunun iki divanesi" olarak görür. gençlik anadolu'nun temiz çocuğudur.
son kısımda yine nehir tasvir edilir kılavuz; son peygamber olarak belirtilir ve çarpıcı sona ulaşılır. tüm bender bu sona ulaşmak için yazılmış gibidir.
"yüz üstü çok süründün ayağa kalk sakarya"
tarihten, kişisel düşünceden, sohbetten faydalanmış bu son kısım ise; hitabettir. türk gençliği kastedilmektedir. öektikleri çilelerin son bulması gerektiğini söyler. bu sürünüşün sonu aydınlık ve ferahtır buna inanmaktadır. "ayağa kalmak" bu şiirde bahsettiği değerlere, kültüre, tarihe sahip çıkması anlamını taşır.
şiir divan edebiyatı nazım şekli terkib-i bendile yazılmıştır bu normaldir çünkü divan edebiyatı gibi yoğun bir söyleyişe sahiptir tek farkı sayıca az bendli olmasıdır.
güncel Önemli Başlıklar