bugün

hayata dair gülümseten detaylar

ilkokul 2 veya 3. sınıftayım. mahallede herkesin bisikleti var ama benim yok. milletin peşinden koşuyorum '' bir tur versene be. hadi be şurdan döncem söz be'' falan diye. kıskanıyorum arkadaşlarımı ama ne bileyim yine de '' bana bisiklet alın '' diye anneme dert yanmıyorum. şimdinin çocuklarıyla 90'lı yılların çocukları arasında büyük far var. istemezdik biz öyle her şeyi. tabancamızı bile tahtadan kendimiz yapardık. neyse, yine baya içime oturan bir gün evde dayımlar falan var. akşam olmuş çay içip muhabbet ediyorlar. içim öyle bir daraldı ki tuvalete gittim. tabii o zamanla alafranga tuvalet yok. eller bacak arasında hacet görüyorsun. neyse açtım musluğu, avucuma su doldurup tuvalete döktüm. tuvaletimi yapmıyorum ama. ayaktayım. lavabodan suyu doldurup döküyorum tuvalete. yine doldurdum avucumu yine döktüm. kapı da kapalı değil. annem gördü. oğlum ne yapıyorsun sen öyle dedi. tuvalete su döküyorum dedim. neden diye sordu. çünkü rahatlamak istiyorum dedim. dayımdan duymuştum. '' ben bi su döküp geleyim'' demişti. gelince '' oh be rahatladım '' demişti. ben de döküyorum rahatlamak için dedim. ulan ne bileyim herifin çiş yapmak için bunu söylediğini. annem duyunca gülmeye başladı. saçımı sevdi. sorunun ne anlat bakalım dedi. anlattım. 1 hafta sonra babam zilini öttüre öttüre mavi bmx marka bisikletle kapının önünde belirdi. o an için durumumuz yoktu ama biz gülen bir aileydik. çocukluğumuz da uyuyan bir bebeğin irkilmesi gibi ürkek ve bir o kadar masumdu.
güncel Önemli Başlıklar