bugün

16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

referandum içeriğini bilme konusunda kendime 8/10 veriyordum. gerçekten de bazı maddelerin ne yöne evrileceğini tam anlamadım ya da okumadım. bunun dışında özellikle evetçileri gözlemledim.
cumhurbaşkanı: kılıçdaroğlu hariç pek konuşmadı süreç boyunca.
bekir bozdağ: bu adamın yatacak yeri yok. ben ömrümde böyle kalitesizlik görmedim
binali yıldırım: abidik gubidik başbakanlardan arınmamız gerektiğini vurguladı başbakan sıfatıyla konuşurken
devlet bahçeli: şu adamın erdoğan'a duyduğu sadakatin yarısını duyacak bir kadın bulduğum gün nikahı basarım.
akp seçmeni: dünyanın en boş beleş kalabalığı. yemin ediyorum bir evet standı ile konuşayım dedim bütün büyük oyunu görenler toplanmış aq. içlerinde lise mezunu adam yok ama hepsi dünya ekonomisini yalamış yutmuş. yol diyor, köprü diyor adam. bunlarla hollanda'yı falan alt edeceğine inanmış. bilgim olan konuda cevap veremedim çünkü ben meclisi fesih yetkisinden bahsederken adamlar roşmit ailesine bağladılar, uğur mumcu'ya bağladılar, aselsan mühendislerine bağladılar mevzuyu. en sonunda da biri dedi ki evete bas; bir şey olursa gel beni bul. sanki ülkenin yetkili servisi aq.
uzun lafın kısası beyler, cehaletin çoğunluğu oluşturduğu bir başka seçimi geride bıraktık.
iddiam kaldığı yerden devam ediyor. bu adamlar erdoğan'ı kendi elleriyle parçalayacaklar. o gün biz, yapmayın hak var, hukuk var; adam yargılansın dediğimizde ise bizi retöcü ilan edecekler büyük ihtimalle. çünkü sistemleri böyle çalışıyor. herkes günahlarından arınmak için başkalarını suçluyor. bugün fetö'ye en çok sallayanlar sıranın kendilerine gelmesinden en çok endişe duyanlardır. ve bu adamlar utanma, ar duygularından arındıkları için toplumda var oldukları sürece türkiye kaybetmeye mahkumdur.