bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

artık gelmeni istemiyorum, gerçekten. çok geç kaldın sen bana, çok geç kaldık biz. biz birbirimize yetişemedik, sana ulaşmaya çalışırken tükendim ben. sen yine bilmedin, haberin olmadı. zaten senelerdir hiçbir şeyden haberin olmadı ki, benimki de laf işte. hayatımdan çıkıp gittiğinde sadece kendini götürmedin biliyor musun? en önemlisi gülüşlerimi aldın. her gülümsememin yarım kalmasının sebebi oldun sen, her içten gülümsememden sonra hissettiğim pişmanlık duygusu oldun. işte bu kadar saçmaydı seni sevmem... sen yanındakiyle kahkahalar atarken ben bir gülümsemeyi çok gördüm kendime. bana kendimi bu kadar değersiz hissettirdiğin için utanmalısın.
gelsen kabul etmem diyorum ya hani? saçmalıyorum, bir gülüşüne bakardı her şeyi unutmam. ne kadar yüzsüzüm, biliyorum. bunları konuşmanın çok da bir anlamı yok. sen nasılsa gelmeyeceksin. ben elbet unuturum seni bir gün. yüzünü unuturum, sesini, gülüşünü... ama bana hissettirdiklerini asla unutmayacağım. asla. çünkü sen benim ilk aşkımsın, ilk gülümsememsin, hayata ilk adımımsın her ne kadar sen benden sonra yüzlerce adım atsan da... seni seviyorum.