bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

beni susmak için mi çağırdın dedin.
bilmiyordun ki içimden neler konuşuyorum seninle. sigaramı ağzıma götürüp kısa bi bakıyordum gözlerine sen ayırmıyordun gözlerini gözlerimden. kısa bakabiliyordum çünkü bakmak o kadar zordu ki gözlerine. bir çift göz insanın kalbini çarptırır mı böyle? veda etmek için çağırmıstım halbuki. neden böyle gozlerim doldu ayrılırken. konusurken neden sesim titredi? sessizlikte ruzgar saçlarının kokusunu bana taşıyordu resmen gözlerine bakarken bir daha konusmayalım değilde seni seviyorum deyip sarılmak geçti içimden. ama yapamam ben dimi gururluyum ya ben. benim ya her kararının arkasında sonuna kadar duran benim dimi duygusuz. bunca zaman sonra bu duygular tekrar yeşermesinin iyi yanı ne? neden herşeyi ben mahvettim. zaten bir yere gideceği yoktu. sadece böyle gitmiyor hiçbir yere gideceği yok diyebildim. tamam konuşmayacağız bir daha ama neden veda ederken bana görüşürüz dedin neden ben hala seni düşünüyorum?