bugün

gecenin şiiri

Erkeğe benzer yalnız bir dişiyim ben.
Evet evet öyleyim
Hiç değilse öyle olmalıyım

Her neyse..
Az sonra Muhassen geldi -tanımazsın-
Kurtuluş’ta, aynı caddede oturuyoruz
Sevişmenin gölgesi gibidir yalnızken
Düşünmenin dişisi

Evini işletiyor
-bana ne bundan-
Konyak içiyor o da
Sonra bir konyak daha
Kıpkırmızı gülüyor
-gülsün, iyi-
Bütün gövdesiyle gülüyor
Bende gülüyorum
Vitrinlerdeki kesme bardaklar
Şarap şişeleri, bir gemi resmi
Gülüyor durmadan hepsi.

Karşıda bir ev, kırk odalı sanki
Her odada bir boy aynası
Her boy aynasında
Beyoğlu’nun bir parçası
Durmaksızın gülüyor
Yağan kar hemen eriyor yere düşer düşmez
Gülmüyor, gülümsüyor

Makyajını tazeliyor Muhassen
Kalkıp gidiyor
Acının kış ayları, diyor birdenbire Cemal
içine çekilip de soğuktan
Oyuncağını orda bulamayan
Bir çocuk gibi
-Evet, hiç çocuk olmadı Cemal
Olmayacak da-
Kalkacağız birazdan
Acının kış ayları
Ne yapsam belirsizim.

(bkz: Edip Cansever Manastırlı Hilmi Beye Üçüncü Mektup)