bugün

kedi

güzel hayvandır, zeki hayvandır. millet nankör diye pek sevmez. ulan sen ölmüşsün, hayvan eve kapanıp kalmış. hayata tutunmasını istemez misin? isterse threesome yapsın hayali arkadaşlarıyla cesedimin üzerinde, öldükten sonra niye umrumda olsun ki? köpek de çok severim ama sadakatleri saçmalaşıyor bir noktadan sonra. yıllarca aynı durakta sahibinin inmesini beklemek filan, onurlu bir davranış ama akıllıca değil. git on kere git, baktın yok dön geri. başka sahip bul. ömür boyu yas tutmaya ne gerek var. üzüyor beni biraz.

kedi olmak istenen hayvandır, köpek olunan hayvandır.

kedi için öncelik kendidir, sen ikinci planda gelirsin. mükemmel değil de ne ya? herkes kendini ön planda tutmalı zaten. kediye bir yanlış yap, mama su verme, iki üç yalakalanır ama sonra çeker gider. haklı hayvan.

kedi kendine yapılan yanlışa karşılık verir. önce saldırır, kazanamayacaksa çeker gider. izini kaybettirir. insanların alacağı çok ders var lan kediden.

sevimlilikleriyle kendilerine alıştırırlar, sevdirirler, çıkar alış verişi yaparlar. kendi çıkarlarına yaramayacaksa çok uğraşmaz yani hayvan. ama insan? sen üzülürsün neden beni terk etti kedim diye. zekalarıyla kazanıyorlar işte.

hisleri de kuvvetli şerefsizlerin. birini sevmediyse o kişi hakkında bir tekrar düşün, illa kıskançlık yapıyor deme hayvana. orospu çocuklarının kokusunu 500 kilometreden alırlar. tamamen bilimsel bir sonuç bu, tabi.

ama öyle sanıldığı kadar duygusuz da değiller, bazen bağlanma hatasına düşebiliyor onlar da. biz üzgün olunca gelip tepemize oturup saatlerce mırlayabilirler. küçük çocukları döven bakıcılarına saldırıp çocuğu kurtarabilirler filan. seviyorum ulan hepinizi.

bazıları insanlara çok yanaşmazlar, zaten yaratılış olarak aşırı sevecen insancıl sosyal hayvanlar değiller. odada oturabileceği onca yer varken gelip senin oturduğun üçlü koltuğun öbür ucuna oturuyorsa senden hoşlanmış demek işte. hele gözlerini kapattıysa sana güveniyor oolum. uyuduysa bir de, senden iyisi yok o hayvan için. ha, bazısı sevdirir kendine, biz de mutlu oluruz işte. ama sevgilerini ufak hareketlerle gösteriyorlar yani, çok yargılayıcı olmayın.

avcı hayvanlar oldukları için ani ufak hareketler karşısında saldırıya geçebilirler, insanlar da bunu şerefsizlik olarak değerlendirir. içgüdüsü öyle onun, davranışlarını kontrol edebilen sensin, yapma ani hareketler. oyun moduna çok hızlı geçerler, anlamazsın. tanımaya çalış biraz, davranışlarını incele şu hayvanın. bir süre sonra anlarsın ne neyi tetikliyor, ne zaman sevdiriyor, kuyruk hareketleri ne anlama geliyor.

daha çok şey var da işte hepsini yazmaya üşeniyorum. uzun lafın kısası güzel hayvanlar kediler. biraz otomatikler, anlaması kafası çalışana kolaydır. çok seviyorum valla. duygusalım ve kedim beni bu sayede kullanıyor, bunu bildiğim halde mutluyum. duygusal bir varlık olmak benim hatam, ben olsam ben de kullanırdım. akıllı hayvan. hayatımı çok güzelleştirdi. tüm giysilerimde tüyleri filan var, belki de tüylerinden bulaşan bir virüs onları sevdiğimizi sanacağımız şekilde beyin kimyasallarımızı değiştiriyordur. bilemedim. ama seviyorum işte. burnunu büyük bir hızla kafama vuruşu filan, hep sevgi gösterileri bunlar. öğrenmek lazım tabi biraz psikolojilerini.

çok dağınık yazdım ama anladınız işte ne dediğimi, iyi güzel hoş hayvan. kedi efendilerimiz. yüce kediler. onlar bizim sahibimiz lan asıl, ne sandınız?