bugün

osho

öncelikle osho ile ilgili son cevabımdır. belirtmek isterim. bana katmış oldukları için yazmayı her ne kadar istemesemde bir borç bilirim. ben bu işin ticaretini yapanlara da en az sizin kadar karşıyım. ilmin ticaretinin her türlüsüne karşıyım. bilmenin diyetidir öğretmek. bilgisini paylaşan insana katılmasam dahi her zaman saygı duyarım. yazarınıda açık oylarım. bizim dinimizde olduğu gibi osho da ilmin ticaretinin yapılmaması gerektiğini söylemiş. yaşadığı dönemde tek kitap yazmamış sözlerinin çarpıtılacağını bildiğinden konuşmalarını video şeklinde kaydettirmiştir. başlamadan önce şunu belirtmek isterimki karma veya vahdeti vücut konusunun sac ayağı psikoloji felsefe ve dinler tarihidir. hiçbir şekilde tek bir bilimle sınırlanamaz.

osho freud a karşı çıkmaz ego tanımına da bizzat katılır. bilakis ego nuzu sonuna kadar besleyin ta ki onun istek ve arzularına cevap veremeyecek duruma gelene kadar der. zira onu en iyi bu şekilde tanırsınız der. freud ego yu tanımlar evet ama onunla başetme yöntemi sunmaz bize. tıpta bir hastalığa tanı koymak onu tedavi etmekle eşdeğer değildir. psikoloji felsefe gibi değildir efendim tanımlayıp bırakamazsınız. ego kaynaklı problemlere çözüm yoluda getirmelisiniz. osho nunki sınama hipotezidir bir nevi. 100 yıldır sınanmayan bir a hipotezinin sınanma vaktinin geldiğini düşünüyorum şahsen.

osho freud a değil freudiyen gelişen psikoloji bilimine, dünyanın diğer pek çok ülkesindede olduğu gibi tek bir batı avrupa kültürü üzerinden yükselmesine karşıdır. tek tanrılı skolastik batı avrupa kültürü üzerinden gelişen psikoloji bilimini bütün dünya ırklarına dayatamazsınız efendim der. karl gustav jung zamanında bu konuda freud un kendisiyle de çok mücadele etmiş fakat ses getirememiştir. benimde çok değerli bulduğum arketip persona ve kollektif bilinçaltı gibi üç beş terimden ötesine geçememiştir malesef.

freud un dinlerin kökeni kitabı sadece musevilik ve hristiyanlık incelenerek yazılmıştır. bırakın çok tanrılı pagan kültürleri veya budizmi islam kültürünü dahi yok sayarak yazılmış bir kitaptır. psikanaliz ile siz artık din kavramı üzerinden sosyolojik bir analiz yapacaksanız bu iki din üzerinden olmaz efendim tüm dünyaya dayatamazsınız der osho. kendisi ateist olduğu halde durkheim derki: din toplumların başat olgusudur ve asla dinin etkisi olmayan herhangi bir toplumsal olgudan bahsedilemez. tek tanrılı din sistemleri içinde yer almayan dinler için özellikle sufilerin vahdeti vücut budistlerin karma inanç sistemlerine hiçbir açıklama getiremez freudiyen psikoloji. bugün avusturalya daki pagan kültürüne fransız kolonilerindeki sufistlere moğolistan daki animalist türk atalarımıza veya uzakdoğudaki budistlere verecek bir cevabı hatta soracak bir sorusu dahi yoksa bir kuramın o bilim eksiktir yarımdır. tanrının yeryüzündeki gölgesi olduğuna inanan bir insanın egoya ihtiyacı yoktur zira. bu insana serbest çağrışımın katarzisin veya rüya tabirlerinin faydası olmaz. nitekim avrupa insanı dıışındaki dünyanın dört bir yanından haykıran fakat susturulan veya dikkate alınmayan hatta itibarsızlaştırılan diğer sosyal bilimciler ve teologlar gibi osho da aynı şeyi inanç sistemleri ve din üzerinden söylemektedir.

bozuk bir saatin günde en az iki defa doğruyu söylemesi gibi dünya beşten büyüktür. dünya avrupa ve amerika dan büyüktür. sadece avrupalı beyaz insan üzerinden yükselen hegemonik bir kültür üzerine bilim inşa edemezsiniz. toplumlar kendi kültürleri üzerine kendi psikolojik kuramlarını geliştirmelidir. osho da bunu yapmıştır. literatür kabul eder etmez. her toplumun entellektüelinin misyonu bu olmalıdır. tarih en büyük yargıçtır.

velev osho freud un kendisine değil freud un amerika ya gitmesiyle başlayan freud un yeğeninin bir pazarlama stratejisi haline dönüştürdüğü kızının kimseleri konuşturtmadığı etiğini yitirmiş adeta antidepresan endüstrisi haline getirilmiş freudiyen bilime karşıdır. dünyanın pek çok ülkesindeki sosyal bilimcilere ve teologlara yapıldığı gibi sistemli bir şekilde psikoloji bilimiyle sınırlandırılarak itibarsızlaştırılmaya çalıştırıldığı kanatindeyim.

osho sizin kafanızdaki gibi bir din yoktur dindar insan vardır der. ya meditasyon yap ya da namaz kıl der. namazı da meditasyondaymışsın gibi hz. ali gibi huşuyla kıl kılacaksan der. islamiyetin kelime karşılığı teslimiyettir. arapça aynı harflerden oluşur. rahmet ve merhamet kelimelerinde olduğu gibi. namaz veya meditasyonu teslim olurcasına yap der. ibadetin ölçütüde merhamettir. kişide merhamet artmıyorsa rahmete yaklaşmıyordur boşunadır der. ama bu işin ticaretini yapanlar bunları kitaplara yazmaz ingilizce cd lerde izleyebilirsiniz ancak bunları. satamaz çünkü bu işin gösterişini yapan elit kesime öteki türlü. hiçbir öğretisinden para almamıştır. benden sonra logo mu yapıp satarlar para kazanırlar diye de söylemiştir. çok meşhur hikayesi olan bir sanyasinin hediye ettiği rollce roys içinde şüphe eden sorgulayan gelmesin diye koregon un kapısının önüne bizzat kendisi koydurtmuştur. öğrettiği hiçbir şeyden para almamıştır. bana ilahiyatçıların ağdalı dilleri yüzünden hiçbir zaman kavrayamadığım vahdet nefs yaradılış gibi daha burda sayamayacağım, islamın miheng taşları sayılan pek çok sözcüğün tam karşılğını osho verdi. öğretilen bana dayatılandan bambaşka bir islam ile tanıştırdı. bu dünyadaki ruh sayısı kadar allah a giden yol vardır. çok sevdiğim bir bektaşi sözünde olduğu gibi herkes kabı kadar alır. şüphesi olan inanmayan okumasın efendim.