bugün
- ali erbaş14
- icardi190517
- türkiye işçi partisi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu35
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
60'lı yıllarında başında köy enstitüsü davasıyla başlayıp, 70'li yıllardaki totem buhramıyla iyiden iyiye konuşulan, 80'lerdeki iç karışıklıkta ise birdenbire ortadan kaybolan, ancak şimdilerde gene gündeme gelen bir düşünce. üzerinde şiddetle durulması gerek. bu konuda oldukça fazla makale, roman, daha da önemlisi churchill gibi rakip komutanların anılarını okuyan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, doğru sayılabilme ihtimali yüksek bir bir görüş bu. yani kurtuluş savaşı öyle ya da böyle zaten kazanılacaktı. kim olursa olsun sonuç değişmezdi.
atatürk ile fatih terim'i karşılaştırdığım, benzer çerçeveye oturduğum entrylere büyük tepki geldi. üzüldüm. hakaret bile vardı. gerçekten de biz bir şeyleri konuşamıyoruz. istenirse silerim tabi, benim için önemli değil. ancak öne sürdüğüm tezlere, yorumlara, sağlam dayanıklı tespitlere en ufak bir karşı tez üretilmedi. nedeni niçini ortaya konulmadı. kurtuluş savaşını da benzer bir noktada değerlendiriyorum.
nasıl ki milli takımımız turnuva maçlarına kötü başlayıp sonradan açılıyorsa, kurtuluş savaşı da aynı şekilde gerçekleşti. bizim karakterimiz bu. ayrıca fatih terim'in yanlış oyuncu, taktik hataları olduğu gibi, atatürk'ün de yanlış yerlere cephe açması, beğenmeyip değiştirmesi, taktik, strateji ve planlama hataları oldu. olamaz mı, elbette olur, insan beşerdir şaşar, bu onu küçültmez. hendek savaşının taktiği gibi akıl dolu taktikler bulmak kolay iş değil.
başta churchill'in anıları olmak üzere, bir çok kaynakta türkiye'nin savaşı çok daha önce kazanması gerektiğini yazar. adeta hediye edildi iması yapılır. çanakkale savaşında yapılan taktik hataları churcill'in değerlendirmesi, bunun üzerine boğazları egemenliği altına almak istemesi, tarihi bir gerçektir. olamaz mı, elbette olur, ama bunları konuşmalı, tartışmalı, karşılıklı fikir teatisi şeklinde paylaşmalı, aydınlanmalıyız.
nasıl ki terim'le kazanabileceğimiz maçlardan mağlup ayrıldıysak, rahat almamız gereken musul ve kerkük'ü alamadık. böyle bakınca o kadar çok benzerlik çıkıyor ki. isviçre'yi yendik mesela, herkes çok seviniyor, ama zaten yenmemiz gereken bir takım, tıpkı kurtuluş savaşının kazanılmasının normal olması gibi. milli takım gibi savaş döneminde ordunun kadrosu da çok iyiydi. osmanlıyla beraber yeniçeri ekolünden gelen askerlerin savaşma gücü rakibin çok üstündeydi. aynı kadroyu, taktiği, normal olanı yapsaydık, terim'n tümeri oynatıp yıldıray'ı kadroya almaması ya da nihat'ı tek forvet çıkarması gibi, sarıkamış ve nice cephelerde, taktiklerde macera aranmasaydı, savaş çok daha çabuk kazanılacaktı.
bütün bunlar atamıza sevgimizi azaltır mı peki, elbette hayır. bana en sevdiğin, gurur duyduğun türkler kim diye sorsalar, tabi ki cumhuriyetten sonra, başarısı yurt içine aşan, atatürk, nuri bilge ceylan ve orhan pamuk derim. ama bu onların eleştirilmeyeceği anlamına gelmez ki... kurtuluş savaşı türkiye açısından o zamanki şartlara göre basit bir savaştı.
atatürk ile fatih terim'i karşılaştırdığım, benzer çerçeveye oturduğum entrylere büyük tepki geldi. üzüldüm. hakaret bile vardı. gerçekten de biz bir şeyleri konuşamıyoruz. istenirse silerim tabi, benim için önemli değil. ancak öne sürdüğüm tezlere, yorumlara, sağlam dayanıklı tespitlere en ufak bir karşı tez üretilmedi. nedeni niçini ortaya konulmadı. kurtuluş savaşını da benzer bir noktada değerlendiriyorum.
nasıl ki milli takımımız turnuva maçlarına kötü başlayıp sonradan açılıyorsa, kurtuluş savaşı da aynı şekilde gerçekleşti. bizim karakterimiz bu. ayrıca fatih terim'in yanlış oyuncu, taktik hataları olduğu gibi, atatürk'ün de yanlış yerlere cephe açması, beğenmeyip değiştirmesi, taktik, strateji ve planlama hataları oldu. olamaz mı, elbette olur, insan beşerdir şaşar, bu onu küçültmez. hendek savaşının taktiği gibi akıl dolu taktikler bulmak kolay iş değil.
başta churchill'in anıları olmak üzere, bir çok kaynakta türkiye'nin savaşı çok daha önce kazanması gerektiğini yazar. adeta hediye edildi iması yapılır. çanakkale savaşında yapılan taktik hataları churcill'in değerlendirmesi, bunun üzerine boğazları egemenliği altına almak istemesi, tarihi bir gerçektir. olamaz mı, elbette olur, ama bunları konuşmalı, tartışmalı, karşılıklı fikir teatisi şeklinde paylaşmalı, aydınlanmalıyız.
nasıl ki terim'le kazanabileceğimiz maçlardan mağlup ayrıldıysak, rahat almamız gereken musul ve kerkük'ü alamadık. böyle bakınca o kadar çok benzerlik çıkıyor ki. isviçre'yi yendik mesela, herkes çok seviniyor, ama zaten yenmemiz gereken bir takım, tıpkı kurtuluş savaşının kazanılmasının normal olması gibi. milli takım gibi savaş döneminde ordunun kadrosu da çok iyiydi. osmanlıyla beraber yeniçeri ekolünden gelen askerlerin savaşma gücü rakibin çok üstündeydi. aynı kadroyu, taktiği, normal olanı yapsaydık, terim'n tümeri oynatıp yıldıray'ı kadroya almaması ya da nihat'ı tek forvet çıkarması gibi, sarıkamış ve nice cephelerde, taktiklerde macera aranmasaydı, savaş çok daha çabuk kazanılacaktı.
bütün bunlar atamıza sevgimizi azaltır mı peki, elbette hayır. bana en sevdiğin, gurur duyduğun türkler kim diye sorsalar, tabi ki cumhuriyetten sonra, başarısı yurt içine aşan, atatürk, nuri bilge ceylan ve orhan pamuk derim. ama bu onların eleştirilmeyeceği anlamına gelmez ki... kurtuluş savaşı türkiye açısından o zamanki şartlara göre basit bir savaştı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar