bugün

çözülmüş bir sırrın üzüntüsü

bir hattatın yüzümüze aşkettiği bir tokattır bu masal. ismet özel eline kalemini alıp satırları örmeye başladığında bilmediği/tanımadığı insanları çıldırtacağını hesaba katmıştır elbet. yüreğimize doğru akan bu nehir tam yüreğimize geldiğinde bereketli dizleri ile bir delta oluşturuyor orada. bize gizliden diyor ki gidin o bereketli deltaya bir şeyler ekin/ekin ki yeşersin yüreğinizin içinde sırlar/kalemler/çocuk(lar)luk/kelimeler/şiir.../aşk...

satır satır süren bir ders. her dizesi önce bir kuşun kanatlarını çırpıyor sonra kalbinde aşktan eser kalmamışların kalbine kriz oluyor. hangi şok faide edebilir tekrar hayata döndürmeye/kalbinizin geçirdiği krizi atlatmasına. saatlerce okuyun. tekrar tekrar okuyun. şiir yine ilacıdır oluşturduğu krizin. her satırı sizi biraz daha size yaklaştıracaktır.

son tahlilde metazorik kalıplarla yazılmış şiirlere karşı bir derstir ve elbette o metazorik şiirleri yazanların suratına nakış nakış örülmüş bir yumruk.

Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda