bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Saat sabahın altısı. Kafamda çatışan düşünceler..
Şimdi yatıp uyumalı mıyım?
Yoksa kafama mı sıkmalıyım?
işin kotu tarafı iki seçenek de farklı gelmiyor. iki seçenek de farklı sonuçlar doğurmuyor.
Gebelik testi düşünüyorum bi ara ruhumu işetip sonuca bakmalıyım. Hangi ara bu kadar sikik bir ruhu bakire diye sakladım.
Bulunmayacak yerlere gommek istiyorum naaşımı.
Uyurken seni izleyen biri yoksa cenazene katılan sayısının bir anlamı var mı? Nasıl bilirdiniz sorusuna bir kez olsun kalpten nasılsın diye sormayanların iyi bilirdik demesi kadar boktan bir ironi var mı?
Babam böylesine umursamaz olmayı nerden öğrendi?
Binlerce soru içersinde cevabı gerçekten hak eden biri var mı? Peki ya i dont give a fuck ın birebir çevirisi neden aynı etkiyi göstermiyor?
Saat 6.16 ne kafama sığabiliyorum ne sıkabiliyorum ne de uyuyabiliyorum.. işin can sıkıcı tarafı hepsinin aynı olduğunu hissediyorum. Sanırım paralel evrenlerdeki her bir ben başka bir sabah kendini asıyor. Sanırım paralel evrenlerdeki her bir ben başka bir sabah uykuya dalıyor. Dolmalık hazır patlıcanlar gibi oylum oylum oyulmuş ve her farklı evrende içime başka bir şey koyulmuş.
Saat ilerliyor ve ben ölmek ve yaşamak arasında hiç bir fark göremiyorum. Bir gün bir ben günlerce uyuyacağım.
Bir gün bir ben defalarca kafama sıkacağım.
Ama düşman bellediğim kim varsa haberi olsun hesabım kalmaz mahşere kafana sıkar giderim. Bi de kendimi afili cümleler düşünürken yakalıyorum bazen. Üzüm de ezilir ama şarap olur. Elma da sabreder ama sirke olur. Evet sonra afili cümlelerimi kendim göt ediyorum.
Saat 6.27 şimdi gidip kafamı taşlara mı vurmalıyım yoksa kaz tuyu yastıklara mı? işin garibi ikisini de yaptığımda hayattan aldığım tat değişmiyor. Çunku her yerin samanı aynı çunku her zaman saman aynı.