bugün

otobüste aşık olmak

hemen hemen her gün yaşanan duygu.. aşk değil etkileşimdir aslında.. fiziksel olarak bir hoşlantı bir beğenidir.. özgüven açlığı çektiğim yıllar bol bol yaşadım bunu.. durağa kadar kafada 100 tane senaryo çizilir.. sonuç olarak'ta pek bir şey olmaz ya siz önce inersiniz ya da karşı taraf.. fakat biraz da olsa kendime güvenimin geldiği hayatı pek sallamadığım zamanlar otobüste her etkilendiğim kıza yürüme potansiyeline sahiptim.. şimdi karşılıklı hayvani bir bakışma oluyor bunu kabul ediyoruz.. sonra kaybedecek bir şey yok kafası ile gidip numarasını istiyoruz ve defol git be!! dıngg donggg... burası türkiye welcome turkey... bak güzel insan, bak pıtırcığım, bak zalımın kızı madem istemiyorsun madem etkilenmedin bakma yahu! bana bakma! hem de öyle içten içten kaçamaklı bakışlar atma, atma ya! bu kadar basit.. hele ki bazılarının sevgilisi olmasına rağmen gözü hep dışarıda sürekli birileriyle kesişmek arzusu falan ya amaç ne hanfendi? madem tersleyeceksin neyin egosunu yaşıyorsun? ya da sende etkileniyorsun ama kendini bunu terslemeliyim diye mi şartlandırıyorsun ne? anlayamıyorum bu toplumu ya.. şu ana kadar otobüste veya metroda tanışmak istediğim kız sayısı 10 olmuştur hiçbiri de ne numarasını verdi ne de ufak bir muhabbet etti çoğu da tersledi zaten... çıktığımız kişiler genelde hiç kafada yokken hiç hayal edilmeyen kişiler olur ya böyle ansızın zaten o kafada tasarlanan hayaller hiç gerçek olmaz ya... kısacası sokakta, otobüste, sağda solda aşık olmayın.. öyle ya da böyle hayal edilmeyen kişilerle yolunuz kesişecek...