bugün

uğur kaymaz

"21 kasım'da mardin kızıltepe'de, 'yasadışı örgüt üyelerine operasyon' gerekçesiyle, 12 yaşındaki uğur kaymaz ve babası ahmet kaymaz öldürüldü. operasyonu yürüten dört polis hakkında dava açıldı, idari soruşturma başlatıldı ve polislere görevden el çektirildi. şimdi olay hukuk aşamasında olduğu için kimse bir şey diyemiyor ya, bakın bu hukuk sürecinde neler oldu? mardin cumhuriyet savcılığı hazırladığı fezlekede, davada sanık polislerin 'meşru müdafaanın aşılması suretiyle faili belli olmayacak şekilde adam öldürmekten' iki ile altı yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanacağını açıkladı. ayrıca anne makbule kaymaz hakkında da, yasadışı örgüt üyesi ve yöneticisi olduğu gerekçesiyle 15 yıla kadar hapis istendi. adalet böyle, 12 yaşındaki bir çocuğu ve babasını öldüren polislere iki ile altı yıl arası, oğlu ve kocası öldürülen kadın için 15 yıl. savcılık iddianamesinde, öldürülen kaymazların yanında silah bulunduğu iddia edildi.
balistik incelemede, silahın, 7 ağustos'ta mardin'in yenişehir polis merkezi'ne düzenlenen saldırıda kullanıldığı tespit edildi. mağdur avukatları, olaydan sonra silahların, delil kaymazların yanına bırakıldığı inancında. savcılığın talebi üzerine olaydan hemen sonra mahkeme kararıyla soruşturmaya gizlilik kaydı konulmasına karşın, balistik inceleme sonuçları bir süre önce basında yayımlandı. siz buna ister sızıntı, ister suyu bulandırma deyin! mağdur avukatı, "öyle anlaşılıyor ki soruşturmada gizlilik kararı, yalnızca müdahil vekilleri için verilmiş. olayı inceleyen ihd diyarbakır şubesi için geçerli olmuş," diyor. sanık polisler ne mi oldu? idari soruşturma onları, olay yerinde bulunduğu iddia edilen bir başka kişiyi kaçırdıkları için kusurlu buldu. haliyle göreve iade edildiler. 'burada can güvenliğimiz yok' dediler, başka illere atandılar. ifadelerini bulundukları illerde savcılıklarına vermek istediklerini belirttiler. bu arada yanılmıyorsam kızıltepe savcısı da, terfien başka yere tayin oldu!"

(bkz: murat çelikkan)