bugün

türkiye ekonomisi

recep tayyip erdoğan'ın dünyanın hiçbir yeri ve nereden nereye kalıplarını kullanarak, makarna, çay, simit hesabı ile açıkladığı ekonomidir. -kendisinin pek sevdiği kalıpla kendisine sesleneyim, dünyanın hiçbir yerinde ekonomi çay, simit, makarna ile açıklanmaz-

sanal bir büyüme vardır, maliyetlerin yükselmesi, aşırı değerli türk lirası politikasına bağlı olarak ihracatın, ithalat karşısında atak yapamaması, buna bağlı olarak üretimin düşmesi, çalışanları işten çıkarılması gözle görülür şeylerdir.

tayyip erdoğan, her seferinde 2001 krizinden dem vurmakta ve ısrarla enkaz teslim aldığını söylemektedir. işin ironik tarafı, bu enkaza karşı uyguladığı politikayı, yine 57. hükümet'in uyguladığı ekonomik politikanın noktasına, virgülüne dokunmadan uygulamasıdır.

diğer taraftan, 2001 krizi; 1,5 yıl öncesinde resmi olarak 30.000 kişinin hayatını kaybettiği, milyarlarca dolarlık zararın ortaya çıktığı bir sürecin etkisinde ortaya çıkmış bir sonuçtur. 57. hükümet'in elbette bazı hataları vardır ancak, unutulmasın ki, 17 ağustos'ta bu ülke tarihinin en büyük kaybını yaşadı belki de...

bugün bir 17 ağustos olsa, 2001'den kat be kat beter duruma geliriz, bu da ekonomimizin durumu konusunda bir karşılaştırma yapmamızı kolaylaştırır.

ayrıca, %25'lik ötv, 2004 yılında depremden kaynaklanan zararı gidermiştir. recep tayyip erdoğan adamsa -bakın adam değil demiyorum- çok övündüğü bu ekonomide, 2004 yılında görevini tamamlamış olan ötv'yi kaldırsın... kaldırsın da görelim icraatını?