bugün

coğrafi keşifler

keşif denilerek olumlanan, ancak dünya tarihinin en acılı süreçlerinden biridir.

ümit kıvanç, 16 ton'da şöyle özetler bu dönemi:

"Tüfek çağına varan Avrupalılar, altın-gümüş çağına geçebilmek için, gidip, henüz tüfek çağına ulaşmamış olanları yok ettiler. Ya da esir ettiler. Hernando Cortes, Aztek imparatorluğunu, Francesco Pizarro da inka’ları yok etti. Buna “Keşifler Çağı” adını verdiler.
Keşfettikleri, Güney Amerika imparatorlukları ve Afrika yerlilerinin, ateşli silahlar karşısında savunmasız oluşuydu. "Biz", "ötekiler"e ne kadar zulmedebilir diye sınadılar. Görüldü ki, çok edebiliyormuş.

1500\'lerin başında ispanyol fatihler gelmeden önce Meksika'nın nüfusu 25 milyondu. 100 yıl sonra bir milyona inmişti. Dünya nüfusu 400 milyon kadarken, "Keşifler Çağı"nda Avrupalıların Güney Amerika'da yol açtığı telefat, 70 milyondu. Bu rakama, canlı canlı köpeklere parçalattırılan çocuk ve yetişkinler dahildir.
En büyük kâşif, Kristof Kolomb, yerli halktan "boyları posları münasip, iyi hizmetçi olurlar" diye söz eden bir adamdı. Günlüğüne şöyle yazmıştı: 'Yerlileri dikkatle inceliyorum ve altınları olup olmadığını anlamaya çalışıyorum... Bu adalar güzel ve verimli, havası da güzel. Henüz bilmediğim şeyler olabilir ama araştırmaya niyetim yok çünkü başka adalar da bulup altın var mı diye bakmak istiyorum.'

Baktılar. Varmış.

Belçikalı gravürcü Theodorus De Bry 1500'lerde, neyin nasıl keşfedildiğini ayrıntılarıyla resmetti, gravürleri belli başlı Avrupa ülkelerinde görüldü, bilindi. Yine de kanlı soyguna 'keşifler' dendi. Çünkü seferleri Avrupalı sermayedarlar finanse etmiş, bu sayede serbest piyasa ekonomisinin temelleri atılmıştı."

metnin tamamı için: http://riyatabirleri.com/16ton_ana.html