sözlük yazarlarının itirafları

ben bu yazıyı sana yazdım sözlüğün en adi, şerefsiz, kişiliksiz adamı.

kim olduğun hakkında bir ipucu da vereyim...sözlüğün kurucususun adminisin bu bilinse yeter ! (fazla mı verdim lan ipucunu...neyse)

nickini vermeyeceğim ne bok olduğunu anlatsam yeter. (ehehe)

nasıl tanıştığımızı anlatayım hele bir..

yıl 1881...ben o zaman sekizinci nesilim...şaka lan şaka o zaman computer mi vardı amk! yıl 2013 ben o zamanlar onuncu nesil bir yazarım (ki hala öyleyim)sen de adminsin, ki hala da öylesin..

tanışıyoruz, konuşuyoruz memleketini söylüyorsun okuduğunu söylüyorsun bursa'da adını bile sormuyorum o zaman sadece muhabbet ediyoruz.

belli bir süre konuşuyoruz sonra ben siliniyorum ve bu nickimi alıyorum.

yıl 2014...

herkes 2013'teyken biz artık ne kadar hızlandıysak birden 2014 ocak ayında buluyoruz kendimizi. senden mesaj geliyor anlamıssın sanırım benim olduğumu eski nickin neydi diye soruyorsun söylüyorum. yine konuşmaya başlıyoruz samimi değiliz hala günlük hayattan sohbet ediyoruz. memleketim hakkında konuşuyoruz sonra yaşanır mı lan orda bursa'nın doğusunda yaşamam diyorsun. okulun bitti tabi o sıra...

2014 mayıs...

kötülediğin memleketime tayinin çıkıyor. bana söylemiyorsun ağustosa kadar... 3 ay aynı memlekette nefes aldığımızı bilmiyorum.

2014 ağustos..

memleketimde yaşadığını öğreniyorum , o sıra tatile gidiyorum ben sonra sen de gidiyorsun. yine arada yazışıyoruz.

2014 eylül..

buluşmaya karar veriyoruz. ilk buluşma tarihimiz: 12 eylül. hala elimde telefonlarımız yok birbirimizde senin yüzünü bile görmedim bunca yazışmamıza rağmen ben sana 1 2 resmimi atıyorum. darbe yapcam sana ehehe binicem üstüne vurucam kırbacı diyorsun. gülüyorum.

ve buluşma yerine gidiyoruz aşırı sinir oluyorum sana hatta beğenmiyorum da seni ukala geliyorsun bana. biraz da tipin kayık. uf bu ne yha diye tribe giriyorum.

yine de arada yazışıyoruz...

ikinci buluşma gerçekleşiyor konuştukça ısınıveriyorum sana. ganyan bayisine gidiyoruz yine işin çıkıyor duramıyorsun kalkıyorsun... bursa'ya uludağ'a seminere gideceğini söylüyorsun ordan sonra da bayram tatili girecek oluyor işte...

sonra numaralaşıyoruz (o ne demekse artık )kurban bayramından önce... mesajlaşıyoruz arada telefondan...

sonra geliyorsun bayram bitişi e hadi yine buluşalım diyoruz buluşma yerimiz bu sefer 50 km ötesi... nerde çalıştığını biliyorum ama tam olarak işini bilmiyorum... orda öğreniyorum...

ısınıyorum sana her buluşma sayısı sonrası...

diyorum aslında şirin adam yüzü hep gülüyor...(yalan lan meymenet yok amk)

sonra yine buluşuyoruz bu kez başka yerde yakınlaşıyor, şakalaşıyoruz. gülüyoruz, eğleniyoruz...

ve baska bir buluşma yine gülüyor eğleniyoruz biliyorum sen de bana ısınıyorsun...

sonra birden kenya'ya gidelim mi muhabbeti doğuyor... gidiyoruz el ele geziyoruz ısınmış kalplerimiz eski sevgililerimizi anlatıyoruz... geçmişimi silip seninle olmak istiyorum...

16 ekim...

yine gidiyoruz kenya'ya... kalacak bir yer buluyoruz tanıdık vasıtasıyla... çok eğleniyoruz sözlükteki entrylerimizi okuyoruz.. kıskanıyorsun beni... uyuyup kalıyorsun bilgisayarın başında...fırsattan istifade ensene okkalı bir osmanlı yapıştırıyorum. öyle rezil uyuyorsun ki tokattan sonra bile uyanmıyorsun.... sonra yatacağım yere geçiyorum ben de..

21 ekim..

yine buluşuyoruz...bana sımsıkı sarılıyorsun yine şarkı dinleyerek gidiyoruz arabada... yeni bir ilişkiye hazır mısın ki diyorsun... tabi ki diyorum.. ellerin küçücük ne güzel kapılmamak elde mi.. diyorsun atan seninle evleniriz benim de işim var.. uzatmayız flörtü..

o gün baska bir şey daha söylüyorsun.. arkadasım gelecek erkek ben de kalacak diyorsun... 2 3 gün...

22 ekim...

arkadasının geldiğini fazla mesaj yazamayacağını söylüyorsun.. arıyorum seni yanlışlıkla açılıyor o telefon ve bir kukla! sesi...telefon kapatılıyor... kim o diyorum.. televizyondan geliyor o ses diyorsun... aç telefonu diyorum baska bir yalan hastanedeyim sonra konusalım diyorsun yalaaann.

sabah 05.00 birisi arıyor beni açıyorum ses şunu diyor " admini nerden tanıyorsun 5 yıldır birlikteyiz" , yaşadıklarımızı anlatıyorum kuki gözyaşları içinde dinliyor mahvolmuş bir şekilde çok ağlıyor çok...

o kukla'yı da beni de aldatıyorsun...

seni arıyorum sövüyorum mesajlarda cevap vermiyorsun... sonra açıyorsun telefonu suçlu olduğunu söylüyor hayatının mahvolduğunu söylüyorsun. seri eksilicem seni hatta silcem görürssün ühühühü...diyorsun.

ben bu yazıyı sana yazdım şerefsiz kansız yalancı oku!