bugün
- karabük üniversitesi13
- üsküdar da açık alanda mastürbasyon yapan adam16
- zalbert ramstein tipi yıkıklık13
- insan olmaya ceyrek kala22
- eski yazarları özlemek11
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu17
- yazarların elit zevkleri17
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları14
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği19
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir18
- oruç tutmayan müslüman18
- fenerbahçe'nin ligden çekilmekten yine vazgeçmesi11
- moskova saldırısını yapanların türkiyeden geçmesi14
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar13
- chp'nin kölesi olmak10
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri12
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz12
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- şeriate göre lgbt'nin hükmü16
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- sahurdayız uludağ sözlük17
- en iyi çikolatalı gofret markası15
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü8
- icardi190544
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın36
- icardi1905 silik olsun kampanyası13
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi10
- iftara davet edilecek sözlük yazarları23
- heykele tecavüz eden adam8
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil13
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- turgut altınok8
Yaşlandım artık, gidiyorum.
Ve geçmişimin film kareleri etrafımda.
O kavga edişimiz, terk edişin beni
Son kez terleyişimizin beraber, ortaya çıkardığı mucize;
Sen terk ettikten sonra ölen içimde: bir ruh bir beden.
Yaşlı halin bir de, yanımda sanki.
Hepsi bir düş şimdi, anıydı eskiden.
Doğduğum gibi, tek başıma yine ben.
***
Son günlerini yaşıyor Hatice. Hayat defterinde yazılı olan binlerce cümle, her gece uyumadan önce kurduğu hayaller, kalbinde iz bırakan kalpler, terk edilişler, yalnızlıklar Hepsini geride bırakmaya hazırlanıyor. Aniden, habersiz gelen aşk gibi gelecek ölüm, biliyor. Yaklaştığının farkında, siyaha bürünen son tüneli görüyor uzakta, sonunda ışık olmayan. Güneş son kez doğacak onunla birlikte belki de.
istanbulu görmek istiyorum. diye söyleniyor.
- Tamam, yarın gideriz.
- Gitmek istemiyorum, görmek istiyorum.
Akşama doğru Büyükadanın sahiline iniyorlar, tek vücut olmuş bir hikayenin, iki kişilik yolculuğu. Her gün evinin penceresinden zar zor izleyebildiği güneş, tepesinde bu kez. Deniz kenarında bir banka oturmuş, istanbulu izliyor Hatice. insan gürültüsü, martı çığlıkları, rüzgarın taşıdığı ayrılık göz yaşları bir aşk kavgası eşlik ediyor dalga seslerine.
- Sana tutunuyordum ben. Sev ya da sevme, ben de sevmiyorum zaten artık seni Aşıktım kızım ben sana. Senin varlığına yaslanmıştım ben, seni görmek yetiyordu.
- Buraya kadarmış demek ki.
- Bu kadar kolay mı? Yaşadıklarımızın hiç mi
- Geçti gitti hepsi. Ben unuttum, sen de unut.
Kızgındı Ekrem. Bu yüzden sevmiyorum diyordu zaten. Başka bir şey söylemeden kalktı yerinden. Hızlıca, dalgınca, hiçbir şey düşünmüyormuşçasına yürümeye başladı. Sinirlerine hakim olamayıp sağa sola saldırdı, tekmeledi, yumrukladı. Yanında vızıldayan sineği kovmak isterken, yanından geçen çocuğa geldi yumruğu. Çocuk yere düştü, kafasını vurdu kaldırıma. Kırmızılaştı birden dünya, çok da beyaz değildi ya zaten. Oracıkta öldü çocuk. Bir aşk kızgınlığıydı bu, üç farklı hayatı yok eden.
***
Birden fenalaştı Hatice, batarken güneş istanbulun havasız duman sahasında. Anıları canlandı gözlerinde. Sevdiği adamla ayrılışını, büyüyen karnını, düşük yapmasını Ekremi gördü yanında. Sahile beraber gelmemişler miydi zaten? Nereye gitmişti, ne ara döndü. Neden vücudumu sarsan insanlar görmüyor, onun ölüşüme tebessüm eden yüzünü. diye düşündü. Bir çocuk belirdi Ekremin yanında, hoşgeldin anne. dedi. Vücudunu sedyede götürdüler Haticenin, martılar eşlik etti çığlıklara. Bu; üç farklı hayatı birleştiren, bir ölüm haberiydi.
***
Huzurlu bir hayatım vardı, birden girdi hayatıma.
Sonra terk etti beni, bir umut bıraktı karnımda.
Düştü o umut da.
Şimdi başbaşayız yine;
Bu sefer ben gidiyorum,
Elveda.
***
görsel
(bkz: söykü dergisi sayı 21 ada)
not: tüm hakları "tanzamanitanyeri" adlı yazara aittir. izinsiz kullanılamaz.
Ve geçmişimin film kareleri etrafımda.
O kavga edişimiz, terk edişin beni
Son kez terleyişimizin beraber, ortaya çıkardığı mucize;
Sen terk ettikten sonra ölen içimde: bir ruh bir beden.
Yaşlı halin bir de, yanımda sanki.
Hepsi bir düş şimdi, anıydı eskiden.
Doğduğum gibi, tek başıma yine ben.
***
Son günlerini yaşıyor Hatice. Hayat defterinde yazılı olan binlerce cümle, her gece uyumadan önce kurduğu hayaller, kalbinde iz bırakan kalpler, terk edilişler, yalnızlıklar Hepsini geride bırakmaya hazırlanıyor. Aniden, habersiz gelen aşk gibi gelecek ölüm, biliyor. Yaklaştığının farkında, siyaha bürünen son tüneli görüyor uzakta, sonunda ışık olmayan. Güneş son kez doğacak onunla birlikte belki de.
istanbulu görmek istiyorum. diye söyleniyor.
- Tamam, yarın gideriz.
- Gitmek istemiyorum, görmek istiyorum.
Akşama doğru Büyükadanın sahiline iniyorlar, tek vücut olmuş bir hikayenin, iki kişilik yolculuğu. Her gün evinin penceresinden zar zor izleyebildiği güneş, tepesinde bu kez. Deniz kenarında bir banka oturmuş, istanbulu izliyor Hatice. insan gürültüsü, martı çığlıkları, rüzgarın taşıdığı ayrılık göz yaşları bir aşk kavgası eşlik ediyor dalga seslerine.
- Sana tutunuyordum ben. Sev ya da sevme, ben de sevmiyorum zaten artık seni Aşıktım kızım ben sana. Senin varlığına yaslanmıştım ben, seni görmek yetiyordu.
- Buraya kadarmış demek ki.
- Bu kadar kolay mı? Yaşadıklarımızın hiç mi
- Geçti gitti hepsi. Ben unuttum, sen de unut.
Kızgındı Ekrem. Bu yüzden sevmiyorum diyordu zaten. Başka bir şey söylemeden kalktı yerinden. Hızlıca, dalgınca, hiçbir şey düşünmüyormuşçasına yürümeye başladı. Sinirlerine hakim olamayıp sağa sola saldırdı, tekmeledi, yumrukladı. Yanında vızıldayan sineği kovmak isterken, yanından geçen çocuğa geldi yumruğu. Çocuk yere düştü, kafasını vurdu kaldırıma. Kırmızılaştı birden dünya, çok da beyaz değildi ya zaten. Oracıkta öldü çocuk. Bir aşk kızgınlığıydı bu, üç farklı hayatı yok eden.
***
Birden fenalaştı Hatice, batarken güneş istanbulun havasız duman sahasında. Anıları canlandı gözlerinde. Sevdiği adamla ayrılışını, büyüyen karnını, düşük yapmasını Ekremi gördü yanında. Sahile beraber gelmemişler miydi zaten? Nereye gitmişti, ne ara döndü. Neden vücudumu sarsan insanlar görmüyor, onun ölüşüme tebessüm eden yüzünü. diye düşündü. Bir çocuk belirdi Ekremin yanında, hoşgeldin anne. dedi. Vücudunu sedyede götürdüler Haticenin, martılar eşlik etti çığlıklara. Bu; üç farklı hayatı birleştiren, bir ölüm haberiydi.
***
Huzurlu bir hayatım vardı, birden girdi hayatıma.
Sonra terk etti beni, bir umut bıraktı karnımda.
Düştü o umut da.
Şimdi başbaşayız yine;
Bu sefer ben gidiyorum,
Elveda.
***
görsel
(bkz: söykü dergisi sayı 21 ada)
not: tüm hakları "tanzamanitanyeri" adlı yazara aittir. izinsiz kullanılamaz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar