bugün

mimarlık okuyan ve okuyacak olanlara tavsiyeler

mimarlık okumak , mezun olduktan sonra mimar olmaya giden yolda atılan, insanlık için küçük, okuyan kişi için büyük bir adımdır. (ne güzel tanım yaptım lan)

ancak mimar olmanın avantajları olduğu gibi dezavantajları da bir hayli mevcuttur. yani kişi mimarlığı seçecekse, gülü seven dikenine katlanır politikası izlemelidir. peki neymiş bu dezavantajlar hep birlikte inceleyelim.

1- bir kere uykuyu unutun. uyku düzeni denen şey asla olmayacaktır. yeri geldiğinde 2-3 saatlik uykularla ayakta kalacak, yeri gelecek hiç uyumadan saatlerce çalışarak sabah olunca çıktı almaya gidecek, oradan derse gidecek ve zombi gibi ortalıkta dolaşacaksınız. yeri gelecek günlerce çekilen uykusuzluktan sonra bir yatacaksınız ki bu uyku süresi 15-20 saati bulacak.

(ben şahsen 24 saat uyuduğumu hatırlıyorum)

2- maddi zorluklar çekeceksiniz. eğer çevreci biriyseniz zaten benim gibi sürekli alınan koca koca çıktılara (ki bu her bir çıktı 1 metre kare büyüklüğündeki kağıtlar) boşa giden kağıtlara ve paralara küfür edeceksiniz. şahsi kanaatimce ortada mimarlık ve iç mimarlık bölümleri olmasaydı dünyadaki orman ve dolayısıyla ağaç sayısı %25 artardı.

konumuza dönecek olursak evet çok fazla maddi zorluk çekeceksiniz. özellikle maddi imkanlarınız yetersizse. ki öğrenci olupta maddi imkanı çok olan az kişi vardır. ali ağaoğlu'nun oğlu, bill gates'in torunu falan gibi *

tekrar konumuza dönecek olursak şayet, alınan çıktılara, yapılan maketlere, posterlere, hazırlanan sunumlara, maketi daha güzel göstermek için harcanan malzemelere, strafor diye tabir ettiğimiz pahalı kartonlara ( bazı hocalar vicdanlı olduklarından dönem boyunca yapılan maketleri normal koli kartonlarından yapılmasına müsade ederler) ancak yinede dönem sonunda juri diye tabir ettiğimiz dönem sonu final sunumuna çıkarken düzgün temiz straforlarla (pahalı) bir maket yapmanız istenecektir. 3 boyutlu çizimlerde getirseniz sırf ... * olsun diye isterler maketi işte.

bu yüzden dönem boyunca bunlara harcayacağınız paralar milyarı geçecektir.

3- fiziksel olarak sağlığınız, öğrencilik döneminde olumsuz yönde etkilenecektir. diğer bölümler gibi normal bir bölümde okumadığınız için, sürekli yapılan, saatlerce, uykusuzca yerde, havada, karada, sınıfta, evde, yatakta, denizde * yapılan maketlerden ve çizimlerden dolayı noksansız biçimde her mimarlık öğrencisine bu bölümden hatıra olarak sağlam bir bel ağrısı kalacaktır.

4- bence en önemlisi olan psikolojik etkiler bölümü var birde işin. öncelikle saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca, gece gündüz demeden uykusuzca ve hunharca çalışacak, ancak yaptığınız hiçbir işi hocalarınıza beğendiremeyeceksiniz. kendileri sizin yaptığınız şeyleri sürekli değiştirecek ve projenizin baştan aşağıya değişmesiyle, yaptığınız her işin boşa gitmiş ve yeniden baştan başlamak zorunda kalacaksınız.

(mezun olduktan sonra hocaya bunları neden yaptıklarını sorduğumda bana sizin iyiliğiniz için, daha fazla çalışıp öğrenmeniz için demişti)

ancak buna inansanız ve hocalara hak verseniz bile, beden yorgunluğununda ötesinde inanılmaz bir zihin yorgunluğu çekerken bunu düşünemeyecek, hocalara ayrı sövecek, okuduğunuz bölüme ayrı, fakülteye ayrı, üniversiteye ayrı, üniversitenin bulunduğu şehire ayrı, üniversiteyi tercih ettiğiniz güne ayrı, tercih yaparken kullandığınız kaleme ayrı, o kalemin üreticisine ayrı söveceksiniz.

unutmayın ki sürekli uykusuz kalıp aylarca bel ağrısı çekip, uykusuz kalıp, sürekli gece gündüz demeden çalıştıktan sonra emeklerinizin boşa gittiğini görmek ve herşeye baştan başlamak ve bunun neticesinde orta şekerli notlar alarak sınıfı geçmek sizi bir hayli sıkıntı ve strese sokacaktır.

ve yine yapılan bir araştırma gösteriyor ki, bilim adamları hiçbirşey yapmadan sandalyesinde oturdukları halde, bir maden işçisinden daha fazla kalori harcar. buda düşünmenin ve zihin yorgunluğunun ne kadar büyük bir etkisi olduğunu gözler önüne seriyordur.

her şeye rağmen başta da belirttiğim gibi, gülü seven dikenine katlanır yahut başa gelen çekilir mantığında bir şekilde bu bölüm bitirilir. ayrıca bir bu kadar da avantajı vardır bu bölümün.

özetle kültürlü, düzgün bir hayat sürersiniz. para kazanırsınız. saygınlığınız olur. ve anlatmamın gerekmediği zaten düşünebilen insanların hayal edebileceği türden bir sürü avantajı daha vardır elbet.

dezavantajlarını anlatmamın sebebi, okumamış olan, bu yollardan geçmemiş olan kişilerin bilgilenmesi ve bu bölümün ne kadar zor bir bölüm olduğunu görmeleridir. ayrıca tercih yapmak isteyen kişilere de bir kere daha düşünebilme fırsatı vermektir.

son olarak mimarlık okumaya karar vermiş, bu bölüme yeni başlamış yada başlayacak olan kişilere, bu bölümü bitirmiş bir abileri olarak vermek istediğim tavsiyeler aşağıdaki gibidir;

1- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6- Hoş görülülükte deniz gibi ol.
7- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

(şaka yaptım lan bu benim değil mevlananın öğütleri) Benim öğütler şu şekilde;

1- araştırmacı olun. internetten ünlü mimarların mimari yapıları ve bu yapıların stillerini inceleyip öğrenin. ayrıca kütüphaneye gitmekten çekinmeyin. mimari kitapları okumak size çok faydalı ve projelerinizde yardımcı olacaktır.

2-çizime başlamadan önce cetvellerinizi ve özellikle t-cetvelini iyice silin. yoksa el çizimi yaparken çizimlerinizin kirlenmesine yol açacaktır.

3- birinci öncelikle autocad isimli programı yalayıp yutun. bu programı bilmeyen mimar bir halta * yaramaz. ayrıca 3 boyutlu çizim programlarını da özellikle öğrenin. bu sizin için çok büyük bir artı olacaktır. özellikle final sunumlarınızda. bu programlara örnek olarak 3d max, archicad veya sketchup diyebiliriz. photoshop bilmenizde yarar var. ancak bilmeseniz de olur.

4- hocalarla ve sınıf arkadaşlarınızla aranızı çok iyi tutun. gerek grup çalışmalarında gerek bireysel çalışmalarda okul hayatınız boyunca çok faydasını göreceksiniz.

5- dönem boyunca yüzünüze gülen hocalara sakın aldanmayın. juri esnasında sizi sırtınızdan vurabilir ve ağır hüsrana uğrarsınız. o yüzden sakın ola ki hoca benim yüzüme gülüyor, hocayla aramız iyi, kesin projeden geçerim gibi bir mantık yürütmeyin, çalışmayı elden bırakmayın.

6- paftalarınızın kendinize özgü bir tarzı olsun. sınıf arkadaşlarınızın aynısını yapmayın.

7- bilgisayarla yaptığınız çizimleri sürekli kaydedin. ctrl+s tuşuna basmayı çizim esnasında alışkanlık haline getirin. yanlış bir hatada veya herhangi bir sorunda çizimler kaybolursa kafayı yemek yerine kaydettiğiniz için bir sıkıntı yaşamazsınız.

8- okulda düzenlenen mimari etkinliklerinde aktif rol oynayın. sınıf haricinde hocaların odalarına gidip onlarla projeleriniz hakkında konuşup yardım alın. bu hem projenizi geliştirecek, hemde hocanın gözünde çalışkan öğrenci imajı çizmenizi sağlayacak ufak bir çakallıktır.

9- çizim yaparken kesinlikle facebook, twitter ,msn ,skype gibi dikkatinizi dağıtacak ve konsantrasyonunuzu bozacak sitelerden uzak durun. gerekirse telefonunuzu bile kapatın. unutmayın ki bizim işimizde konsantre olmak ve ilham çok önemlidir.

10- iç mimar mısın? dış mimar mısın? sorusuyla karşı karşıya kaldığınızda, o soruyu soran kişiyi öldürün. bu sayede bu soruları soranların nesli tükenecek ve bizden sonraki mimar nesiller bu işkenceyi çekmeyeceklerdir.

dipnot: 10. madde şakaydı. ciddiye almayın ve esenlikle kalın.
güncel Önemli Başlıklar